Vahit KOÇ
Köşe Yazarı
Vahit KOÇ
 

İLK YURT DIŞI ZİYARETLERİ VE PAPA 14. LEO

Yeni seçilen devlet başkanlarının yurt dışına yapacağı ilk ziyaretler hep dikkat çekmiş ve takip edilir olmuştur. “Bakalım ilk olarak hangi devleti ziyaret edecek?" Bu ziyaretlere de, ziyaret edilen ülkelerin sosyal, siyasal konumları üzerinden bakılır ve ona göre değerlendirilir. Ziyaret eden ülkeler de devletler arasındaki statüsüne göre, ya karşı taraftan bir şekilde nemalanır veya karşı tarafa yaranmaya çalışırlar ya da dostluk ve güvenliklerini pekiştirirler. Son seçimden sonra ABD başkanı Trump, yeryüzünde nice ülkeler varken kalktı Suudi Arabistan’ı ziyaret etti. Etti ama bu ziyaretinin bir karşılığı vardı. Öyle ya; “Ben kalkıp, Dünyada daha başka bir ülke yokmuş gibi demokrasinin, seçimin, meclisin olmadığı, tüm devlet idaresini bir ailenin üstlendiği bir ülkeyi ziyaret ediyorum. Bunun bir bedeli olmalı. Hadi bakalım, pamuk eller cebe…” Ve trilyon dolarlar ABD ekonomisine…  Son seçimden sonra bizim Cumhur Başkanı da Kuzey Kıbrıs Türk cumhuriyetini ziyaret etmişti. Kuzey Kıbrıs Cumhur Başkanı Erhurman da ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye yaptı. 1996 yılında Rahmetli Erbakan’ın başbakan olarak ilk yurt dışı ziyaretini herhangi bir batı ülkesine yapmayıp İran’a yapması o sıralar epeyce gündem olmuştu. Gelelim esas konuya… Bu gün bir önceki papanın ölümünden sonra Hıristiyan dünyasının yeni dini lideri olarak seçilen 14. Leo ilk ziyaretini Türkiye’ye, İznik’e yaptı. Biz ki, ilk ziyaretleri anlamlı ve manalı görürken onlar bu ziyarete hiçbir anlam ve mana yüklemezler mi veya yüklemiyorlar mı? Bin yedi yüz yıldan bu yana ilk defa Anadolu Şehri İznik’te papa tarafından bir ayin düzenlenmesinin hiç bir anlamı yok mu? Biz burada Müslüman din adamlarıyla Hıristiyan din adamlarının bir arada bulunmanın, konuşmanın, tartışmanın yanlış olduğunu söylemiyoruz. Ama muadili olmayan en üst bir kurumun bizi ziyaret etmesi karşısında bizden halife veya imamının olmaması, onun ziyaretinin herhangi bir amacının olmadığı yaklaşımını boşa çıkarır. Bu durum, en tepedeki makam sahibinin halkını ziyaret etmesi gibi bir şeydir. Böyle bir davranış da halkla idare edenin bir birine bakışını düzenler. Bunları da bir tarafa bırakalım. Hz Muhammed (sav) Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde Medineli Müslümanların onu karşılarken dile getirdiği o şiir… O karşılama anıyla bütünleşmiş, şu anda bile her duyulduğunda, dinlenildiğinde geçmişin o manzarasını zihinlerde tekrar canlandıran bir şiir… Ay doğdu üzerimize, Veda tepelerinden… Şükür gerekti bize, Allah’a davetinden Ey bizden seçilen elçi, yüce bir davetle geldin… Sen bu şehre şeref verdin, ey sevgili hoş geldin… Sen güneşsin, sen aysın, sen nur üstüne nur, Sen Süreyya ışığısın Ey sevgili, Ey resul… Ey Resul! Sana söz verdik, doğruluktan ayrılmayız, Sen ey esenlik yıldızı, senin sevginle doluyuz. Papa yanındaki tercümanına sorsa; "Bunlar ne diyor?" Tercümanda yukardaki cümleleri aktarsa... Papa neler düşünür? Yedi yüz elli sene sonra Endülüs’ü tekrar Hıristiyanlaştıran bu adamlar, dokuz yüz elli yıl sonra Anadolu’yu Hıristiyanlaştırma hedefinden vaz mı geçecekler sanıyorsunuz?
Ekleme Tarihi: 05 Aralık 2025 -Cuma
Vahit KOÇ

İLK YURT DIŞI ZİYARETLERİ VE PAPA 14. LEO

Yeni seçilen devlet başkanlarının yurt dışına yapacağı ilk ziyaretler hep dikkat çekmiş ve takip edilir olmuştur. “Bakalım ilk olarak hangi devleti ziyaret edecek?" Bu ziyaretlere de, ziyaret edilen ülkelerin sosyal, siyasal konumları üzerinden bakılır ve ona göre değerlendirilir.

Ziyaret eden ülkeler de devletler arasındaki statüsüne göre, ya karşı taraftan bir şekilde nemalanır veya karşı tarafa yaranmaya çalışırlar ya da dostluk ve güvenliklerini pekiştirirler.

Son seçimden sonra ABD başkanı Trump, yeryüzünde nice ülkeler varken kalktı Suudi Arabistan’ı ziyaret etti. Etti ama bu ziyaretinin bir karşılığı vardı. Öyle ya; “Ben kalkıp, Dünyada daha başka bir ülke yokmuş gibi demokrasinin, seçimin, meclisin olmadığı, tüm devlet idaresini bir ailenin üstlendiği bir ülkeyi ziyaret ediyorum. Bunun bir bedeli olmalı. Hadi bakalım, pamuk eller cebe…” Ve trilyon dolarlar ABD ekonomisine…

 Son seçimden sonra bizim Cumhur Başkanı da Kuzey Kıbrıs Türk cumhuriyetini ziyaret etmişti. Kuzey Kıbrıs Cumhur Başkanı Erhurman da ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye yaptı.

1996 yılında Rahmetli Erbakan’ın başbakan olarak ilk yurt dışı ziyaretini herhangi bir batı ülkesine yapmayıp İran’a yapması o sıralar epeyce gündem olmuştu.

Gelelim esas konuya…

Bu gün bir önceki papanın ölümünden sonra Hıristiyan dünyasının yeni dini lideri olarak seçilen 14. Leo ilk ziyaretini Türkiye’ye, İznik’e yaptı. Biz ki, ilk ziyaretleri anlamlı ve manalı görürken onlar bu ziyarete hiçbir anlam ve mana yüklemezler mi veya yüklemiyorlar mı? Bin yedi yüz yıldan bu yana ilk defa Anadolu Şehri İznik’te papa tarafından bir ayin düzenlenmesinin hiç bir anlamı yok mu?

Biz burada Müslüman din adamlarıyla Hıristiyan din adamlarının bir arada bulunmanın, konuşmanın, tartışmanın yanlış olduğunu söylemiyoruz. Ama muadili olmayan en üst bir kurumun bizi ziyaret etmesi karşısında bizden halife veya imamının olmaması, onun ziyaretinin herhangi bir amacının olmadığı yaklaşımını boşa çıkarır. Bu durum, en tepedeki makam sahibinin halkını ziyaret etmesi gibi bir şeydir. Böyle bir davranış da halkla idare edenin bir birine bakışını düzenler.

Bunları da bir tarafa bırakalım. Hz Muhammed (sav) Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde Medineli Müslümanların onu karşılarken dile getirdiği o şiir… O karşılama anıyla bütünleşmiş, şu anda bile her duyulduğunda, dinlenildiğinde geçmişin o manzarasını zihinlerde tekrar canlandıran bir şiir…

Ay doğdu üzerimize, Veda tepelerinden…

Şükür gerekti bize, Allah’a davetinden

Ey bizden seçilen elçi, yüce bir davetle geldin…

Sen bu şehre şeref verdin, ey sevgili hoş geldin…

Sen güneşsin, sen aysın, sen nur üstüne nur,

Sen Süreyya ışığısın Ey sevgili, Ey resul…

Ey Resul! Sana söz verdik, doğruluktan ayrılmayız,

Sen ey esenlik yıldızı, senin sevginle doluyuz.

Papa yanındaki tercümanına sorsa; "Bunlar ne diyor?" Tercümanda yukardaki cümleleri aktarsa... Papa neler düşünür?

Yedi yüz elli sene sonra Endülüs’ü tekrar Hıristiyanlaştıran bu adamlar, dokuz yüz elli yıl sonra Anadolu’yu Hıristiyanlaştırma hedefinden vaz mı geçecekler sanıyorsunuz?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.