Ayşen ENGİN
Köşe Yazarı
Ayşen ENGİN
 

PAMUK PRENSES’E NE OLMUŞ?

Ben masallarla büyüyen nesildenim. Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Hansel ve Gratel, Kırmızı Başlıklı Kız, Pinokyo, Keloğlan, vs tüm klasik masalları bilirim. La Fontaine fabllarından, Grimme Kardeşler’in tüm masallarına kadar. Masallar genel anlamda güzeldir. Çünkü masal dinlemek hayal gücünü geliştirir insanın. Şimdi de masallardan bihaber miniklere okuyorum. Okurken, çocukken dinlediğimde fark edemediğim bir şeyi fark ettim. Masalların çoğu korkunç… Evet yanlış okumadınız. Çoğu masal, özellikle çok iyi bildiğimiz klasiklerin orijinal versiyonları özellikle ciddi derecede ürkütücü. Çoğu sadeleştirilmiş, yumuşatılmış, ehlileştirilmiş halleri. Yine de çok tasvip edilmeyecek unsurlara sahipler. Pamuk Prenses ve 7 Cüceler masalını hepiniz biliyorsunuzdur. Bu hafta elime geçen bir versiyonunu inceledim. Yanlış okudum sandım. Gözlerime inanamadım. Masalın sonunda zehirli elmanın etkisinden kurtulan Pamuk Prenses, prensi ile evlenmek için bir şart sunuyor. O da, cadı kraliçenin öldürülmesi. Prens bunu krala iletiyor ve kral cellatlara emir vererek kraliçenin başını vücudundan ayırtıyor. Evet evet aynen bunlar yazıyor masalda. Bizim bildiğimiz kömür saçlı, kar beyaz tenli, iyi kalpli Pammuk Prenses, düğün hediyesi olarak kelle istiyor. Ve masalın sonu da şöyle bitiyor. ‘Her masalda olduğu gibi kötüler cezasını buluyor. Sevgili çocuklar hiçbir zaman iyilikten ayrılmayalım. Kıskanç olmayalım. İyi insanlarla arkadaş olalım.’ Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Tamam masallarda kötüler cezasını buluyor da, şimdi bu durumda Pamuk Prenses’in cadı kraliçeden ne farkı kalıyor? Nerde kaldı Pamuk Prenses’in pamukluğu? Daha da kötü bir şey söyleyeyim. Bu masalın üzerinde 7-9 yaş yazıyor ve ilkokulların kütüphanelerinde, kitaplıklarında öylece okunmaya hazır bekliyor. Tamam pek çok masalda tuhaflıklar var onlara da zaman zaman değineceğim ama bu masal, çocukken okuduğum, dinlediğim Pamuk Prenses masalına hiç benzemiyor. Cellatlar, kelle uçurmalar, kafa kesmeler… 7,8 yaşlarındaki miniklere hatta büyüklere bile iyiliği, güzelliği, dostluğu anlatmayı amaçlayan masallarda yer almaması gereken unsurlar. Bu hususta sevgili ailelere ve öğretmenlere şu görev düşüyor; Lütfen kuzularımızın okuduğu pembe kaplı masalların kaplarına kapaklarına kanmadan nasıl bir dille yazıldığına bir bakalım, göz gezdirelim. Çünkü bilinen bir masum masalın bile bin bir versiyonu çıkmış, aramızda sinsi sinsi dolaşıyor.
Ekleme Tarihi: 05 Nisan 2022 - Salı
Ayşen ENGİN

PAMUK PRENSES’E NE OLMUŞ?

Ben masallarla büyüyen nesildenim.

Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Hansel ve Gratel, Kırmızı Başlıklı Kız, Pinokyo, Keloğlan, vs tüm klasik masalları bilirim.

La Fontaine fabllarından, Grimme Kardeşler’in tüm masallarına kadar.

Masallar genel anlamda güzeldir.

Çünkü masal dinlemek hayal gücünü geliştirir insanın.

Şimdi de masallardan bihaber miniklere okuyorum.

Okurken, çocukken dinlediğimde fark edemediğim bir şeyi fark ettim.

Masalların çoğu korkunç…

Evet yanlış okumadınız.

Çoğu masal, özellikle çok iyi bildiğimiz klasiklerin orijinal versiyonları özellikle ciddi derecede ürkütücü.

Çoğu sadeleştirilmiş, yumuşatılmış, ehlileştirilmiş halleri.

Yine de çok tasvip edilmeyecek unsurlara sahipler.

Pamuk Prenses ve 7 Cüceler masalını hepiniz biliyorsunuzdur.

Bu hafta elime geçen bir versiyonunu inceledim.

Yanlış okudum sandım.

Gözlerime inanamadım.

Masalın sonunda zehirli elmanın etkisinden kurtulan Pamuk Prenses, prensi ile evlenmek için bir şart sunuyor.

O da, cadı kraliçenin öldürülmesi.

Prens bunu krala iletiyor ve kral cellatlara emir vererek kraliçenin başını vücudundan ayırtıyor.

Evet evet aynen bunlar yazıyor masalda.

Bizim bildiğimiz kömür saçlı, kar beyaz tenli, iyi kalpli Pammuk Prenses, düğün hediyesi olarak kelle istiyor.

Ve masalın sonu da şöyle bitiyor.

‘Her masalda olduğu gibi kötüler cezasını buluyor.

Sevgili çocuklar hiçbir zaman iyilikten ayrılmayalım.

Kıskanç olmayalım.

İyi insanlarla arkadaş olalım.’

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.

Tamam masallarda kötüler cezasını buluyor da, şimdi bu durumda Pamuk Prenses’in cadı kraliçeden ne farkı kalıyor?

Nerde kaldı Pamuk Prenses’in pamukluğu?

Daha da kötü bir şey söyleyeyim.

Bu masalın üzerinde 7-9 yaş yazıyor ve ilkokulların kütüphanelerinde, kitaplıklarında öylece okunmaya hazır bekliyor.

Tamam pek çok masalda tuhaflıklar var onlara da zaman zaman değineceğim ama bu masal, çocukken okuduğum, dinlediğim Pamuk Prenses masalına hiç benzemiyor.

Cellatlar, kelle uçurmalar, kafa kesmeler…

7,8 yaşlarındaki miniklere hatta büyüklere bile iyiliği, güzelliği, dostluğu anlatmayı amaçlayan masallarda yer almaması gereken unsurlar.

Bu hususta sevgili ailelere ve öğretmenlere şu görev düşüyor; Lütfen kuzularımızın okuduğu pembe kaplı masalların kaplarına kapaklarına kanmadan nasıl bir dille yazıldığına bir bakalım, göz gezdirelim. Çünkü bilinen bir masum masalın bile bin bir versiyonu çıkmış, aramızda sinsi sinsi dolaşıyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.