Ayşen ENGİN
Köşe Yazarı
Ayşen ENGİN
 

ÖĞRETMEN

Modern çağ, öğretmeni unutmakla kalmadı; öğretmenin anlamını da unuttu. Bugün “öğretmek” denildiğinde akla gelen, çoğu zaman bilgi yüklemekten ibaret bir eylem. Oysa öğretmek, insanın insana dokunmasıdır. Dokunmadan öğrenmek mümkündür belki, ama dönüşmek mümkün değildir. Artık öğrenmek, sabır değil; tıklamayla ölçülüyor. Oysa gerçek öğrenme, yavaşlamayı, düşünmeyi, içselleştirmeyi gerektirir. Öğretmen, bu yavaşlığın, bu derinliğin temsilcisidir. Ama çağımız, derinliği yüzeysellikle, bilgeliği verimlilikle karıştırıyor. Bir öğretmen, insanı yalnızca akılla değil, vicdanla da eğitir. Çünkü bilgi, kalbe değmediği sürece yalnızca veridir. Kalbe dokunan bilgi ise hikmete dönüşür. Belki de bu yüzden her büyük öğretmen, bir filozofun sessiz kardeşidir: aynı soruyu sorar, ama cevabı her çocuğun gözünden farklı alır. Bir öğretmen, yalnızca “ne”yi değil, “nasıl” düşünmek gerektiğini de öğretir. Fakat bu beceri, ölçülmesi en zor olan şeydir. Çünkü sistem, her şeyi ölçmek ister — hatta ölçülemeyecek olanı bile. Oysa düşüncenin değeri, sayılarda değil, değişimde gizlidir. Bugünün eğitim dünyasında, başarı bir istatistiğe, öğrenme bir performansa dönüştü. Ama bir öğretmenin asıl işi, ne sınav kazandırmak ne de müfredatı bitirmektir. Onun görevi, insanın içindeki merak kıvılcımını diri tutmaktır. Çünkü merak söndüğünde, bilgi de ölü bir nesneye dönüşür. Öğretmen, aslında bir tür yol arkadaşıdır. Öğrencisinin önünde değil, yanında yürür. Zaman zaman susar, çünkü bilir: Her sessizlik bir öğrenme alanıdır. Modern insanın unuttuğu şey belki de budur — öğrenmenin sessizlikle, sabırla ve bazen de yanılmayla geldiği. Bir ülke, eğitimcilerine nasıl davrandığıyla kendi geleceğini belirlemiş olur. Öğretmen, bir toplumun vicdanıdır; ama vicdanın sesi çoğu zaman gürültüde kaybolur. Ve biz, o sessiz sesi duyamadığımız sürece, bilgiyi çoğaltır ama bilgeleşemeyiz.
Ekleme Tarihi: 18 Kasım 2025 -Salı
Ayşen ENGİN

ÖĞRETMEN

Modern çağ, öğretmeni unutmakla kalmadı; öğretmenin anlamını da unuttu. Bugün “öğretmek” denildiğinde akla gelen, çoğu zaman bilgi yüklemekten ibaret bir eylem. Oysa öğretmek, insanın insana dokunmasıdır. Dokunmadan öğrenmek mümkündür belki, ama dönüşmek mümkün değildir.

Artık öğrenmek, sabır değil; tıklamayla ölçülüyor. Oysa gerçek öğrenme, yavaşlamayı, düşünmeyi, içselleştirmeyi gerektirir. Öğretmen, bu yavaşlığın, bu derinliğin temsilcisidir. Ama çağımız, derinliği yüzeysellikle, bilgeliği verimlilikle karıştırıyor.

Bir öğretmen, insanı yalnızca akılla değil, vicdanla da eğitir. Çünkü bilgi, kalbe değmediği sürece yalnızca veridir. Kalbe dokunan bilgi ise hikmete dönüşür. Belki de bu yüzden her büyük öğretmen, bir filozofun sessiz kardeşidir: aynı soruyu sorar, ama cevabı her çocuğun gözünden farklı alır.

Bir öğretmen, yalnızca “ne”yi değil, “nasıl” düşünmek gerektiğini de öğretir. Fakat bu beceri, ölçülmesi en zor olan şeydir. Çünkü sistem, her şeyi ölçmek ister — hatta ölçülemeyecek olanı bile. Oysa düşüncenin değeri, sayılarda değil, değişimde gizlidir.

Bugünün eğitim dünyasında, başarı bir istatistiğe, öğrenme bir performansa dönüştü. Ama bir öğretmenin asıl işi, ne sınav kazandırmak ne de müfredatı bitirmektir. Onun görevi, insanın içindeki merak kıvılcımını diri tutmaktır. Çünkü merak söndüğünde, bilgi de ölü bir nesneye dönüşür.

Öğretmen, aslında bir tür yol arkadaşıdır. Öğrencisinin önünde değil, yanında yürür. Zaman zaman susar, çünkü bilir: Her sessizlik bir öğrenme alanıdır. Modern insanın unuttuğu şey belki de budur — öğrenmenin sessizlikle, sabırla ve bazen de yanılmayla geldiği.

Bir ülke, eğitimcilerine nasıl davrandığıyla kendi geleceğini belirlemiş olur. Öğretmen, bir toplumun vicdanıdır; ama vicdanın sesi çoğu zaman gürültüde kaybolur. Ve biz, o sessiz sesi duyamadığımız sürece, bilgiyi çoğaltır ama bilgeleşemeyiz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.