Ayşen ENGİN
Köşe Yazarı
Ayşen ENGİN
 

SİHİRLİ KUTU

                O akşam baba, kocaman bir kutuyla gelir eve. Yüzünde yorgunluktan ziyade, kocaman bir sürprizin coşkusu vardır. Evin iki küçük çocuğu koşarak sarar babalarının etrafını. Meraklı gözlerle bakarlar, ’Acaba kutuda ne var?’ diye.                 Kapıda eşini elinde kocaman bir kutuyla gören kadın da atamamıştır halen şaşkınlığını. Evin en yaşlısı olan büyükbaba ise oturduğu yerden kalkmadan, gözlüğünün üzerinden bakarak olanı biteni izlemektedir. Kapı çalmadan önce dizlerinin dibinde anlattığı hikayeleri dinleyen torunlarının dikkatini hikayelerinden daha çok cezbeden bu sürprizi o da merak eder.                 Adam, sabırlı olun diyerek açar kutuyu. Korunaklı kutunun içinden başka bir kutu çıkar. Kenarları kartondan olmayan, daha dayanıklı malzemeden yapılmış, daha önce hiç görmedikleri bir kutu. ‘Nedir bu?’ diye sorar ev halkı hep bir ağızdan. Adam, ‘Bu sihirli kutu.’ diye cevap verir, onlardan daha çok şey biliyor olmanın verdiği gururla. Ateşi ilk kez gören yerlilere ateşi anlatan beyaz adam edasıyla devam eder cümlelerine. ‘Bu sihirli kutu sayesinde dünyanın öteki ucundaki insanları görebilecek, duyabileceksiniz. Pek çok şey öğreneceksiniz. Her şeyden haberiniz olacak. Bu kutu sizi hem çok eğlendirecek, hem de bilgilendirecek.’ der.                 O da çok şey bilmez aslında o sihirli kutu hakkında. Mesela doğru kullanılmadığında ailesini ve kendisini esir alacağını bilmez, en değerli şeyi olan zamanını elinden alacağını bilmez. Eğer yeterince güçlü bir irade ve idmanlı beyinlere sahip değillerse, o sihirli kutunun her birinin kontrolünü eline geçireceğini ve evin tek efendisi olacağını bilmez. Öyle bir efendi ki, yeme içme, uyuma saatlerini bile belirleyen, onları hipnoz edebilme yeteneği olan, kitap okuma, dededen masal dinleme, birlikte oyunlar oynama, sohbet etme gibi etkinliklerden onları mahrum bırakacak güçte bir efendi.                 Adamın tek bildiği artık çalıştığı iş yerinde herkesin bu sihirli kutudan almaya başladığıdır. Herkesin evinde varsa neden bizim evde de olmasın diyerek almıştır o da bir tane. Sihirli kutuyu açıp odanın başköşesine koyar. Çalıştırır çalıştırmaz, çocuklar başta olmak üzere her biri büyülenmiştir. Sihirli kutunun başından hiç ayrılmazlar. Sohbet edilerek yenilen aile yemekleri artık sihirli kutunun etrafında büyülü bir sükut içinde yenmeye başlanmıştır. Çocuklar okuldan gelir gelmez annelerine gün içinde neler yaptıklarını anlatmayı bırakmışlardır bile. Çantalar bir tarafa atılır ve sihirli kutunun etrafına toplanılır. Masallarını anlatmak için torunlarını dizinin dibine çağıran büyükbabayı kimse dinlemez artık. Çünkü sihirli kutu, onlara çok daha güzel çok daha canlı masallar anlatmaktadır. Artık gözlerinde canlandırmaya, hayal etmeye ihtiyaçları da yoktur, her şey hazır halde gözlerinin önünde canlanmaktadır. Büyükbaba da artık yorulmuş, o da diğerlerine katılmıştır. İşten eve gelen adam, mutfakta eşine yardım etmek yerine doğruca sihirli kutunun kapsama alanına girer artık.                 Bir aile daha sihirli kutunun sihrine kapılıp gitmiştir. Kutunun içindeki yarı gerçek yarı sahte hayatları seyre dalıp kendi hayatlarını unutmuşlardır. Kutunun tüm sihrini yönlendiren şey ellerindedir ama ipler artık kutunun eline geçmiştir bile. O neşeli, sohbetli, bol kahkahalı evden geriye sadece sihirli kutudan gelen sesler kalmıştır.
Ekleme Tarihi: 29 Mart 2021 - Pazartesi
Ayşen ENGİN

SİHİRLİ KUTU

                O akşam baba, kocaman bir kutuyla gelir eve. Yüzünde yorgunluktan ziyade, kocaman bir sürprizin coşkusu vardır. Evin iki küçük çocuğu koşarak sarar babalarının etrafını. Meraklı gözlerle bakarlar, ’Acaba kutuda ne var?’ diye.

                Kapıda eşini elinde kocaman bir kutuyla gören kadın da atamamıştır halen şaşkınlığını. Evin en yaşlısı olan büyükbaba ise oturduğu yerden kalkmadan, gözlüğünün üzerinden bakarak olanı biteni izlemektedir. Kapı çalmadan önce dizlerinin dibinde anlattığı hikayeleri dinleyen torunlarının dikkatini hikayelerinden daha çok cezbeden bu sürprizi o da merak eder.

                Adam, sabırlı olun diyerek açar kutuyu. Korunaklı kutunun içinden başka bir kutu çıkar. Kenarları kartondan olmayan, daha dayanıklı malzemeden yapılmış, daha önce hiç görmedikleri bir kutu. ‘Nedir bu?’ diye sorar ev halkı hep bir ağızdan. Adam, ‘Bu sihirli kutu.’ diye cevap verir, onlardan daha çok şey biliyor olmanın verdiği gururla. Ateşi ilk kez gören yerlilere ateşi anlatan beyaz adam edasıyla devam eder cümlelerine. ‘Bu sihirli kutu sayesinde dünyanın öteki ucundaki insanları görebilecek, duyabileceksiniz. Pek çok şey öğreneceksiniz. Her şeyden haberiniz olacak. Bu kutu sizi hem çok eğlendirecek, hem de bilgilendirecek.’ der.

                O da çok şey bilmez aslında o sihirli kutu hakkında. Mesela doğru kullanılmadığında ailesini ve kendisini esir alacağını bilmez, en değerli şeyi olan zamanını elinden alacağını bilmez. Eğer yeterince güçlü bir irade ve idmanlı beyinlere sahip değillerse, o sihirli kutunun her birinin kontrolünü eline geçireceğini ve evin tek efendisi olacağını bilmez. Öyle bir efendi ki, yeme içme, uyuma saatlerini bile belirleyen, onları hipnoz edebilme yeteneği olan, kitap okuma, dededen masal dinleme, birlikte oyunlar oynama, sohbet etme gibi etkinliklerden onları mahrum bırakacak güçte bir efendi.

                Adamın tek bildiği artık çalıştığı iş yerinde herkesin bu sihirli kutudan almaya başladığıdır. Herkesin evinde varsa neden bizim evde de olmasın diyerek almıştır o da bir tane. Sihirli kutuyu açıp odanın başköşesine koyar. Çalıştırır çalıştırmaz, çocuklar başta olmak üzere her biri büyülenmiştir. Sihirli kutunun başından hiç ayrılmazlar. Sohbet edilerek yenilen aile yemekleri artık sihirli kutunun etrafında büyülü bir sükut içinde yenmeye başlanmıştır. Çocuklar okuldan gelir gelmez annelerine gün içinde neler yaptıklarını anlatmayı bırakmışlardır bile. Çantalar bir tarafa atılır ve sihirli kutunun etrafına toplanılır. Masallarını anlatmak için torunlarını dizinin dibine çağıran büyükbabayı kimse dinlemez artık. Çünkü sihirli kutu, onlara çok daha güzel çok daha canlı masallar anlatmaktadır. Artık gözlerinde canlandırmaya, hayal etmeye ihtiyaçları da yoktur, her şey hazır halde gözlerinin önünde canlanmaktadır. Büyükbaba da artık yorulmuş, o da diğerlerine katılmıştır. İşten eve gelen adam, mutfakta eşine yardım etmek yerine doğruca sihirli kutunun kapsama alanına girer artık.

                Bir aile daha sihirli kutunun sihrine kapılıp gitmiştir. Kutunun içindeki yarı gerçek yarı sahte hayatları seyre dalıp kendi hayatlarını unutmuşlardır. Kutunun tüm sihrini yönlendiren şey ellerindedir ama ipler artık kutunun eline geçmiştir bile. O neşeli, sohbetli, bol kahkahalı evden geriye sadece sihirli kutudan gelen sesler kalmıştır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.