Ayşen ENGİN
Köşe Yazarı
Ayşen ENGİN
 

HAYAT DÖNGÜSÜ

Bir hayat döngüsü hayat. Beşikten mezara yol alan bir döngü. Tıpkı bir çember gibi başladığı yere dönüyor insan. Dişlerin, saçların eksik başladığın hayatı yine dişlerin, saçların eksik olarak sonlandırıyorsun. Anne karnındaki ceyn gibi iki büklüm oluyorsun ihtiyarlığında. Doğduğunda süt perdesi ile açılan gözlerin katarakt adı alan benzer bir bulutla bakıyor dünyaya yaşlılığında. Tüm kasların bir bebeğinkinden farksız oluyor.  Bazı memleketlerde derler ki 100 yaşını geçerse bir insan yeni dişleri çıkarmış tıpkı bebek gibi. Huyu da çocuklaşır insanın. Hem bir çocuk kadar alıngan ve kırılgan olur, bir o kadar da unutkan. Oyuncağından vazgeçmek istemeyen inatçı bir çocuk gibi daha çok bağlanır malına, eşyasına insan. Çünkü hepsi bu dünyanın bir parçasıdır ve dünyalarını kaybetme korkusu sarar ruhları. O yüzden hiçbir şeyini kolay atamaz yaş almış bir insan. Yüzlerdeki ellerdeki bebek buruşuklukları geri dönmüştür artık. Bir bebek olarak doğar yine bir bebek kadar masum ölür çoğu insan, hayatları iki masumiyet arasında. Doğuştan verilmiş masumiyetle, çok şey görüp geçirmek suretiyle  bedeli ödenerek kazanılmış o gerçek ve kutsal masumiyet arasında.
Ekleme Tarihi: 06 Mart 2021 - Cumartesi
Ayşen ENGİN

HAYAT DÖNGÜSÜ

Bir hayat döngüsü hayat. Beşikten mezara yol alan bir döngü. Tıpkı bir çember gibi başladığı yere dönüyor insan. Dişlerin, saçların eksik başladığın hayatı yine dişlerin, saçların eksik olarak sonlandırıyorsun. Anne karnındaki ceyn gibi iki büklüm oluyorsun ihtiyarlığında. Doğduğunda süt perdesi ile açılan gözlerin katarakt adı alan benzer bir bulutla bakıyor dünyaya yaşlılığında. Tüm kasların bir bebeğinkinden farksız oluyor.  Bazı memleketlerde derler ki 100 yaşını geçerse bir insan yeni dişleri çıkarmış tıpkı bebek gibi. Huyu da çocuklaşır insanın. Hem bir çocuk kadar alıngan ve kırılgan olur, bir o kadar da unutkan. Oyuncağından vazgeçmek istemeyen inatçı bir çocuk gibi daha çok bağlanır malına, eşyasına insan. Çünkü hepsi bu dünyanın bir parçasıdır ve dünyalarını kaybetme korkusu sarar ruhları. O yüzden hiçbir şeyini kolay atamaz yaş almış bir insan. Yüzlerdeki ellerdeki bebek buruşuklukları geri dönmüştür artık. Bir bebek olarak doğar yine bir bebek kadar masum ölür çoğu insan, hayatları iki masumiyet arasında. Doğuştan verilmiş masumiyetle, çok şey görüp geçirmek suretiyle  bedeli ödenerek kazanılmış o gerçek ve kutsal masumiyet arasında.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.