Yiğitefe Şahin
Köşe Yazarı
Yiğitefe Şahin
 

Çağ, şov çağı

Şüphe mi ediyorsunuz? Etmeyin. 2000’li yılların girmesi ile birlikte şov çağına adeta giriş yaptık. Özellikle inanç, ideoloji, giyim kuşam ve konuşma tarzında ki şovlar... İnançların, karşı cinse gösteriş yapmak için değiştirildiği iğrenç bir çağdayız. “Bundan gösteriş mi olur?” demeyin. Açıklayamayacağım bir şekilde bu tarz durumları havalı buluyorlar. Tarafsız bir örnek vereyim, ülkemizde Müslümanlık daha yaygın olduğun için örneği İslam’dan vereceğim. “Ben Allah’a inanmıyorum ya, boş şeyler ilahi bir güce bel bağlamak falan” gibi cümleleri, insanlara anlatıp havalı olduklarını sanıyorlar. Bir dini inanca bağlı olmayıp, ateist, deist, agnostik olunca karşı cinsi etkileyebileceğini düşünüyorlar. Şimdi bunu okuyan yaşça büyüklerime bunlar çok garip gelebilir. “Batı kültürü” dediğimiz bataklığa saplanmışlar. Şimdi nedir “Batı kültürü”? Bunu farklı şekillerde cevaplayabiliriz. Ben sözlük anlamından bahsetmek istemiyorum. Batı kültürü; popüler kültürün de diğer adı diyebileceğimiz, yeni nesil; onuru, haysiyeti, örf adetleri ve ataları arka planda tutup; giyim kuşamı, arabaları, küfürlü ve alaycı konuşmayı, saygısızlığı, laubaliliği, ukalalığı ve uğruna bir köşe daha yazabileceğim kadar kötü özelliği ön planda tutuyorlar. Bu devirde, “acaba böyle düşünür mü” yok, kalp yok, vicdan yok, merhamet yok. “Böyle yaparsam karşı cinsin dikkatini çekerim” diye içinden geçirip, saçma sapan hal ve hareketler sergiliyorlar. Özellikle sosyal medya yüzünden, insanların algıları çok değişti. Sosyal medya platformlarında, gününün büyük çoğunluğunu geçiren bazı yeni nesil insanlar, orada izlediği videodan, gördüğü bir hikâyeden vesaire çok etkileniyor. Etkilenen kişi sayısı da arttıkça, bu yavaş yavaş normalleşmeye gidiyor. İşte bu kötü... Bu gibi saçma popüler kültür ögeleri normalleşirse işimiz var. Etkilenen kişi sayısının artması sadece normalleşmeye gitmiyor. Bu sefer normal bireylere, anormal şekilde bakılıyor. “Ne biçim giyinmiş şuna baksana, konuşma tarzına/şiveye bak, bir dine inanıyormuş bu ya” falan gibi cümleler… “Yeniçağ böyle, yeni nesil, z kuşağı, biz böyleyiz, bize karışmayın, özgürüz” falan... Arkadaşım özgürlük önceden yok muydu? Vardı. Bunların yaptıkları özgürlük kefesine uydurulamaz ki. Her türlü pisliği ve absürt durumu “Z kuşağı” uydurmasının arkasına sığınarak yaptıktan sonra, “Z kuşağı” çok farklı demeniz normal. Bence de farklı. İçerisinde iyiler var, kötüler var, zekiler var, ahmaklar var, Suizan var, Hüsnüzan var. Her çeşit insan var. Ha bir de, değinmeden edemeyeceğim. Klavye, telefon ve bilgisayar gibi teknolojik aletleri onu koruyan bir güç gibi görüp, karşısındakini küçümsemek, küfür etmek, aşağılamak onların yapabileceği en iyi şeylerden birisidir. Ee sonuçta klavyeden ahkâm kesmek kolay değil mi? Yaslan arkana, bas küfürü, sana ne yapabilir? Değil mi? Telefondan ettiğin küfürün yaptırımını alamazsın değil mi? Sizce öyle mi? Bence öyle değil. Neler olacak bilmiyorum. Bekleyip göreceğiz. 
Ekleme Tarihi: 31 Ocak 2022 - Pazartesi
Yiğitefe Şahin

Çağ, şov çağı

Şüphe mi ediyorsunuz? Etmeyin. 2000’li yılların girmesi ile birlikte şov çağına adeta giriş yaptık. Özellikle inanç, ideoloji, giyim kuşam ve konuşma tarzında ki şovlar... İnançların, karşı cinse gösteriş yapmak için değiştirildiği iğrenç bir çağdayız. “Bundan gösteriş mi olur?” demeyin. Açıklayamayacağım bir şekilde bu tarz durumları havalı buluyorlar. Tarafsız bir örnek vereyim, ülkemizde Müslümanlık daha yaygın olduğun için örneği İslam’dan vereceğim. “Ben Allah’a inanmıyorum ya, boş şeyler ilahi bir güce bel bağlamak falan” gibi cümleleri, insanlara anlatıp havalı olduklarını sanıyorlar. Bir dini inanca bağlı olmayıp, ateist, deist, agnostik olunca karşı cinsi etkileyebileceğini düşünüyorlar. Şimdi bunu okuyan yaşça büyüklerime bunlar çok garip gelebilir. “Batı kültürü” dediğimiz bataklığa saplanmışlar. Şimdi nedir “Batı kültürü”? Bunu farklı şekillerde cevaplayabiliriz. Ben sözlük anlamından bahsetmek istemiyorum. Batı kültürü; popüler kültürün de diğer adı diyebileceğimiz, yeni nesil; onuru, haysiyeti, örf adetleri ve ataları arka planda tutup; giyim kuşamı, arabaları, küfürlü ve alaycı konuşmayı, saygısızlığı, laubaliliği, ukalalığı ve uğruna bir köşe daha yazabileceğim kadar kötü özelliği ön planda tutuyorlar. Bu devirde, “acaba böyle düşünür mü” yok, kalp yok, vicdan yok, merhamet yok. “Böyle yaparsam karşı cinsin dikkatini çekerim” diye içinden geçirip, saçma sapan hal ve hareketler sergiliyorlar.

Özellikle sosyal medya yüzünden, insanların algıları çok değişti. Sosyal medya platformlarında, gününün büyük çoğunluğunu geçiren bazı yeni nesil insanlar, orada izlediği videodan, gördüğü bir hikâyeden vesaire çok etkileniyor. Etkilenen kişi sayısı da arttıkça, bu yavaş yavaş normalleşmeye gidiyor. İşte bu kötü... Bu gibi saçma popüler kültür ögeleri normalleşirse işimiz var.

Etkilenen kişi sayısının artması sadece normalleşmeye gitmiyor. Bu sefer normal bireylere, anormal şekilde bakılıyor. “Ne biçim giyinmiş şuna baksana, konuşma tarzına/şiveye bak, bir dine inanıyormuş bu ya” falan gibi cümleler…

“Yeniçağ böyle, yeni nesil, z kuşağı, biz böyleyiz, bize karışmayın, özgürüz” falan... Arkadaşım özgürlük önceden yok muydu? Vardı. Bunların yaptıkları özgürlük kefesine uydurulamaz ki. Her türlü pisliği ve absürt durumu “Z kuşağı” uydurmasının arkasına sığınarak yaptıktan sonra, “Z kuşağı” çok farklı demeniz normal. Bence de farklı. İçerisinde iyiler var, kötüler var, zekiler var, ahmaklar var, Suizan var, Hüsnüzan var. Her çeşit insan var.

Ha bir de, değinmeden edemeyeceğim. Klavye, telefon ve bilgisayar gibi teknolojik aletleri onu koruyan bir güç gibi görüp, karşısındakini küçümsemek, küfür etmek, aşağılamak onların yapabileceği en iyi şeylerden birisidir. Ee sonuçta klavyeden ahkâm kesmek kolay değil mi? Yaslan arkana, bas küfürü, sana ne yapabilir? Değil mi? Telefondan ettiğin küfürün yaptırımını alamazsın değil mi? Sizce öyle mi? Bence öyle değil. Neler olacak bilmiyorum. Bekleyip göreceğiz. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.