Yiğitefe Şahin
Köşe Yazarı
Yiğitefe Şahin
 

Balonlar patladı 2

Ya bir aralar herkes evdeydi neydi o ya? Değişik bir proje vardı. Ha covid doğru. Hey gidi hey! Sayısız yazılar yazmıştık bu proje hakkında. Yok maske takma zorunluluğu, yok takmayana ceza, yok covid şöyle, yok böyle. Ne oldu? Soruyorum şimdi ne oldu? Biz zamanında bas bas bağırdık. Dinlemeyin bunları dedik. Kendinize yazık edersiniz dedik. Ne aşısı? Ne acil kullanım onayı? Tabii medyada insanları korkutmak kolay. Yok şöyle ölüm sayısı, yok böyle ölümler arttı. Lütfen inandığınız değerler aşkına, ölümlerin ve vakaların, nüfusa yüzdelik olarak etkisini bir araştırın. Verilerle, sayılar ve rakamlarla konuşuyoruz biz. Öyle kamera karşısında “bu şöyle korkunç virüs, bu virüsten maskesiz korunamazsınız” tarzı savunma yapıyorlardı. Bomba haberden sonra (maske, mesafe, temizlik ölümleri yalnızca %2 oranında azalttığı haberi) ortalık durulmaya başlamıştı zaten. Şimdi hiçbir şey kalmadı ortada. Maske zorunluluğu kalktı falan diyen var bir de. Arkadaşım hiçbir zaman zorunlu olmadı zaten. Önergeler ne zamandan beri kanunlardan üstün sayılıyor?   Zamanında Bakan Koca dahil birçok kişi ve kurum bu aşıları “deneysel gen terapisi” olarak isimlendirdi. Lakin TCK madde 90’a baktığımızda şu sözlerle alenen suç işlediklerini görüyoruz; “İnsan üzerinde bilimsel deney yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılır”. İnsan rızasına bağlı olarak bu hapis cezası düşebiliyor ama çoğu insan bilmeden/okumadan imzaladı bu kağıtları. Bunun yanı sıra maddenin içerisinde, bu deneyin laboratuvar ortamında hayvanlar üzerinde denenmeden insanlara verilmesi de bu suçu destekler, gibi bir eki var. Her neyse ben bunları ve bunun gibi farklı kanunları zamanında birçok kez yazarak savunmamı güçlendirdim. Şimdi bu yazıyı yazma sebebime dönelim. Ne aşıdan hayır geldi ne maskeden ama halen kurtulamadık bu DSÖ’den. 4-5 gün önce yayınlanan habere göre, “tehlike hala bitmedi yeni varyantlar her an çıkabilir” diye bir açıklamada bulunulmuş. Bırakın artık şu insanları korkutmaya çalışmayı. Geçti bitti işte yalan dolanlarınız. Patlattığınız kalp krizi, istatistiklere bakıldığında aşı olanlarda fırlamasına rağmen, vefat eden insanlara “2 aşı oldu da 3. Aşıyı Olmadığı için öldü” dediniz. Yetmedi mi bu kadar çaba? Yaptığınız algılar, yaptığınız haberler, konuşanları susturmanız, başkaldıran doktorlarımızı ve bilim insanlarımızı susturup infaz etmeniz yetmedi mi? İnsanlar uyandı artık. Gerek basına açık konferanslarınızda gerek konuşmalarda farkında olmadan yaptığınız itiraflar ve farklı yayınlarınızla çelişmenize çok kez şahit olduk. “Acil kullanım onayı” diyerek insanlara aşıladığınız sıvılar tedavi miydi acaba hım? Acil kullanım onayı neye göre verildi? Dünyadaki insanların %5’ini hayati anlamda tehdit eden bu covid başlığına neye göre acil kullanım onayı verdiniz, insan kaybetmemek için olduğunu sanmıyorum ben. İnstagram hesabımda profilimde bulunan “propaganda” ve “!” başlıkları altındaki tüm hikayeleri görebilirsiniz. Konularla ilgili detaylı olarak bilgi alabilirsiniz. Artık takdir sizin. Gözlerinizi açın. Birinci ağızlara değil arka plana bakın, araştırın. (D)üşünün, (s)orgulayın ve haberlerini (ö)nemsemeyin.
Ekleme Tarihi: 26 Mayıs 2023 - Cuma
Yiğitefe Şahin

Balonlar patladı 2

Ya bir aralar herkes evdeydi neydi o ya? Değişik bir proje vardı. Ha covid doğru. Hey gidi hey! Sayısız yazılar yazmıştık bu proje hakkında. Yok maske takma zorunluluğu, yok takmayana ceza, yok covid şöyle, yok böyle. Ne oldu? Soruyorum şimdi ne oldu? Biz zamanında bas bas bağırdık. Dinlemeyin bunları dedik. Kendinize yazık edersiniz dedik. Ne aşısı? Ne acil kullanım onayı? Tabii medyada insanları korkutmak kolay. Yok şöyle ölüm sayısı, yok böyle ölümler arttı. Lütfen inandığınız değerler aşkına, ölümlerin ve vakaların, nüfusa yüzdelik olarak etkisini bir araştırın. Verilerle, sayılar ve rakamlarla konuşuyoruz biz. Öyle kamera karşısında “bu şöyle korkunç virüs, bu virüsten maskesiz korunamazsınız” tarzı savunma yapıyorlardı. Bomba haberden sonra (maske, mesafe, temizlik ölümleri yalnızca %2 oranında azalttığı haberi) ortalık durulmaya başlamıştı zaten. Şimdi hiçbir şey kalmadı ortada. Maske zorunluluğu kalktı falan diyen var bir de. Arkadaşım hiçbir zaman zorunlu olmadı zaten. Önergeler ne zamandan beri kanunlardan üstün sayılıyor?  

Zamanında Bakan Koca dahil birçok kişi ve kurum bu aşıları “deneysel gen terapisi” olarak isimlendirdi. Lakin TCK madde 90’a baktığımızda şu sözlerle alenen suç işlediklerini görüyoruz; “İnsan üzerinde bilimsel deney yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılır”. İnsan rızasına bağlı olarak bu hapis cezası düşebiliyor ama çoğu insan bilmeden/okumadan imzaladı bu kağıtları. Bunun yanı sıra maddenin içerisinde, bu deneyin laboratuvar ortamında hayvanlar üzerinde denenmeden insanlara verilmesi de bu suçu destekler, gibi bir eki var. Her neyse ben bunları ve bunun gibi farklı kanunları zamanında birçok kez yazarak savunmamı güçlendirdim.

Şimdi bu yazıyı yazma sebebime dönelim. Ne aşıdan hayır geldi ne maskeden ama halen kurtulamadık bu DSÖ’den. 4-5 gün önce yayınlanan habere göre, “tehlike hala bitmedi yeni varyantlar her an çıkabilir” diye bir açıklamada bulunulmuş. Bırakın artık şu insanları korkutmaya çalışmayı. Geçti bitti işte yalan dolanlarınız. Patlattığınız kalp krizi, istatistiklere bakıldığında aşı olanlarda fırlamasına rağmen, vefat eden insanlara “2 aşı oldu da 3. Aşıyı Olmadığı için öldü” dediniz. Yetmedi mi bu kadar çaba? Yaptığınız algılar, yaptığınız haberler, konuşanları susturmanız, başkaldıran doktorlarımızı ve bilim insanlarımızı susturup infaz etmeniz yetmedi mi? İnsanlar uyandı artık. Gerek basına açık konferanslarınızda gerek konuşmalarda farkında olmadan yaptığınız itiraflar ve farklı yayınlarınızla çelişmenize çok kez şahit olduk. “Acil kullanım onayı” diyerek insanlara aşıladığınız sıvılar tedavi miydi acaba hım? Acil kullanım onayı neye göre verildi? Dünyadaki insanların %5’ini hayati anlamda tehdit eden bu covid başlığına neye göre acil kullanım onayı verdiniz, insan kaybetmemek için olduğunu sanmıyorum ben. İnstagram hesabımda profilimde bulunan “propaganda” ve “!” başlıkları altındaki tüm hikayeleri görebilirsiniz. Konularla ilgili detaylı olarak bilgi alabilirsiniz. Artık takdir sizin. Gözlerinizi açın. Birinci ağızlara değil arka plana bakın, araştırın. (D)üşünün, (s)orgulayın ve haberlerini (ö)nemsemeyin.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.