Sevgili okurlar… 29 Ekim 2023… Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yıldönümüydü. Bu önemli günde, Cumhuriyetimizin kuruluşunun önemini ve kazanımlarını bir kez daha hatırlamak ve gelecek nesillere aktarmak çok önemli bir konuydu. Ve de öyle oldu. Ülkemizin dört bir yanında Cumhuriyetimizin 100. Yılı nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendi. Bayram coşkusuna geçmeden önce evler ve işyerleri bayraklarla donatıldı. Yürüyüşler ve çeşitli etkinliklerle bayram havasında geçen 100. Yıl kutlamaları Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan her bir bireyin özelliklede gelecek nesillerimizin Cumhuriyete sımsıkı sarılmasını sağladı. Malumunuz Cumhuriyet, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu bir yönetim biçimidir. Türkiye'de Cumhuriyet, 1923 yılında, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının öncülüğünde, Kurtuluş Savaşı'nın ardından ilan edildi. Cumhuriyetin kuruluşu, Türk milleti için büyük bir dönüm noktası oldu. Cumhuriyet, Türkiye'nin çağdaşlaşma yolunda ilerlemesi için önemli bir zemin oluşturdu. Cumhuriyetin bizlere bıraktığı önemli kazanımlardan bahsetmek istiyorum. Egemenliğin millete ait olması; Bu kavramla Cumhuriyetle birlikte, egemenlik padişahtan alınıp millete verildi. Bu ise Türk milletinin kendi kaderini tayin etmesi anlamına geliyordu. Ve bu şekilde oldu. Eğitimde fırsat eşitliği; Cumhuriyetle birlikte, eğitimde fırsat eşitliği sağlandı. Kız çocukları da erkeklerle birlikte eğitime erişebildi. Kadın haklarının genişletilmesi; Cumhuriyetle birlikte, kadın hakları genişletildi. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı birçok Avrupa ülkesinden önce ülkemizde verildi. Sosyal reformlar; Cumhuriyetle birlikte, sosyal reformlar gerçekleştirildi. Medeni Kanun kabul edildi, kadınlara miras ve boşanma hakkı verildi. Ve derin bir konu olan Laiklik; Cumhuriyetle birlikte, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması anlamına geliyordu. Fakat biz bugün 100. Yılını kutladığımız Cumhuriyette hala laikliği anlamış değiliz. Birçok yerde laiklik kelimesini ağzımıza alsak, Hemen din düşmanı ilan ediliyorsunuz. Laiklik herkesin vicdan özgürlüğü içinde yaşamasını garanti altına almak için getirilen bir kavram, Bu nedenle 15 Temmuz hain darbe girişimini hatırlayacak olursak, Ne dediğimi herkes daha iyi anlayabilir. Önemli olan şudur. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz. Önceliğimiz, Vatan toprakları, Ve şehitlerimizin kanlarıyla süslenmiş olan al bayrağımız. Dolayısıyla Cumhuriyet'in 100. yılında, bu kazanımlara sahip çıkmak ve gelecek nesillere aktarmak zorundayız. Bu yüzden bayram havasında kutlanan 29 Ekim ülkemiz için çok önemli. Her yıl 29 Ekim’i daha da coşkuyla kutlamalıyız. Bu toprakları bizlere yurt edinen ve bugün bu topraklarda yaşamamızı sağlayan atalarımıza özelliklede Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e minnet borçluyuz. Her ne kadar 1924 yılında Atatürk tarafından kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı bu coşkuyu hutbesinde kutlarken, Atatürk’ün adını dahi anmasa da bizler birey olarak ona çok şey borçlu olduğumuzu buradan ısrar ve kararlılıkla duyuruyoruz. YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ! ULU ÖNDER GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü SAYGI VE MİNNETLE ANIYORUZ…