Sevgili okurlar… Seçimlere ne kaldı şunun şurasında… 54 gün… 2 aydan az bir süre… Herkes eteğinde ki taşları dökecek bu 54 günde… 31 Mart’a kadar eteğinde ki taşları dökemeyenler, Kusura bakmasın, 5 yıl daha bekleyecekler. Sıkıntı yapmaya gerek yok aslında, Seçimler bittiği gün yeniden başlıyor, Tecrübeyle sabittir. 54 gün konuştunuz konuştunuz… Eğer derdinizi iyi anlatır, Vatandaşa ulaşabilirseniz, Sonuç sizden yana olur, Yok vatandaşa inemez, Derdinizi anlatamazsanız yapacak bir şey yok. Benim anladığım gördüğüm şudur ki, Vatandaş ne proje bekliyor ne de başka bir şey. Vatandaş ne bekliyor biliyor musunuz? Önemsenmek… Vatandaşı önemsediğinizde gerisi kolay aslında. Bizim milletimizin derdi adam yerine alınmak. Eğer bizim milletimizi adam yerine alır, Karşısına geçer kardeşi, ahbabı gibi konuşursan, Olayı çözmüşsün demektir. Siyasiler bunu yaparsa işi baştan bitirmiş demektir. Ama bunu yaparken de şova çevirmemek en önemlisi tabi ki. Yani bu hareketler vatandaşı kandırmak için değil, Samimi ve içten olmalı. Yoksa sen proje yapmışsın, Vaatte bulunmuşsun… Önemi yok. Çünkü vatandaş biliyor ki, Seçim zamanı verilen bu vaatler her zaman olduğu gibi oy uğruna yapılan hamlelerdir. Bizim vatandaşımızı kimse saf yerine koymasın. Bizim vatandaşımız en iyi siyasetçiden daha iyi biliyor siyaseti. Çünkü onların hayatı siyaset… Evdeki hanımına haber anlatması, Çocuğunun gönlünü alması, Siyasilerin yaptığı siyasetten daha da başarılı. Bilmem anlatabildim mi? Olay belli. Düzgün, sade ve anlaşılabilir siyaset. Kalın sağlıcakla…