Sinan Yıldız
Köşe Yazarı
Sinan Yıldız
 

TEBRİKLER YAKAR’A!

Sevgili okurlar… 31 Mart seçimlerinin ardından 5 ay geçti. Salı günü yayınlanan köşe yazımda belirtmiştim. Bulancak Belediye Başkanı Recep Yakar ortalarda görünmüyordu. Yazımızın ardından piyasaya hızlı bir girişi yapan Başkan Yakar, günü ziyaretlerle tamamladı. Bizim kastımız aslında ziyaretten değildi. Hizmettendi. Bunu da anlayan Başkan Yakar nasıl olduysa yazımızın piyasa da konuşulmaya başladığı gün, Adını ilk defa duyduğum kendisini ise hiç görmediğim bir dergi tarafından yılın en başarılı belediye başkanı seçilmiş… Vallahi bize tebrik etmekten başka bir şey düşmez. Ama sormadan geçemiyorum. Benim anladığım yılın enleri, Başarılı hizmetler, Ve başarılı çalışmalardan dolayı, Yapılan anketler sonucu ortaya çıkar. Bu bahsi geçen dergiyi ben görmedim… Bu dergi ile şahsi bir olayım yok yanlış anlaşılmasın. Herkes işini yapacak. Benim mevzum Sayın Yakar’ın nasıl başarılı belediye başkanı seçildiği ile ilgili… Yazı da şu geçiyor; ‘Karadeniz Haberci Dergisinin Karadeniz bölgesindeki okurları arasında düzenlediği ‘Yılın En’leri anketinde yılın en başarılı ilçe belediye başkanı olarak Bulancak Belediye Başkanı Recep Yakar seçildi’ Yine söylüyorum tebrikler ama nasıl… Sayın Başkan bu hikaye bana bir fıkrayı hatırlattı. Saygılarımla; ‘Zamanın birinden bir ilçe il olmuş. Hac kuraları çekilecek, kuralar çekilmiş, bakmışlar ki koskoca il de sadece 1 kişiye Hac çıkmış. Hac çıkan bu kişiye halk İzzet-i İkramda kusur etmemiş. Her gün bir hane bu adamı akşam yemeğine çağırmış. Maksat Hac’ca gittiğinde mübarek topraklarda adamın Hayır Duasını almakmış. İlk akşam gittiği hanede adama hane halkı ‘Ne şanslı adamsın koskoca ilde Hac bir tek sana çıktı’ demişler. İkinci akşam gittiği hanede ‘Ya sen ermiş adamsın Hac sana çıktı’ demişler. Bizim Hacı adayı da ‘Olur mu öyle şey şans işte’ diye ağzında gevelemiş. Üçüncü akşam gittiği evde hane halkı, ‘Ya sen Evliyasın Evliya’ deyince,  bizim ki kendini ‘Acaba, Hakkat mi’ gibi sorulara bırakmış. Böylece Hac zamanına kadar adamı pohpohlamışlar, kabartmışlar. Bizim ki, hani birisine 40 kere deli desen kendini deli sananlar misali, iyiden iyiye kendini Evliya sanmaya veyahut ta kendinden şüphelenmeye başlamış. O zamana kadar da bırakın büyük şehre gitmeyi kendi ilinden bile hiç çıkmamış. Hac zamanı gelmiş komşu ilde ki havaalanına gitmiş, tam kapının önüne gelmiş otomatik kapı kendiliğinden açılıvermiş. Kapının açıldığını gören bizimki ‘Ya ben hakikaten erdim galiba, kapılar bile önümde açılıyor’ diye düşünmeye başlamış. Neyse uçağa Abdestli binelim bari diyerek varmış abdest alınacak yere. Musluğa tam elini uzatmış ki, başlamış sular kendiliğinden akmaya, ‘La ben Evliya Oldum’ herhalde diyerek iyiden iyiye kurmaya başlamış. Neyse varmış Medine’ye, ikindi namazını kılıp Resulullah’ın kabrini ziyaret ederim demiş. Kılmış ikindi namazını, çadır kubbelerin altında uyuya kalmış. Bir uyanmış ki altında uyuduğu kubbe yerinde yok, gökyüzü pırıl pırıl karşısında. Bizimki uyurken görevliler çadır kubbeyi kaldırmışlar, fakat bu uyku mahmurluğu ile farkına varamamış. Mahmur gözlerle başlamış kendi kendine söylenmeye. ‘Ya Rabbi; bu kulun için kapıları açtın, Musluklardan suları akıttın tamam da Gök Kubbeyi bile bu kulun için kaldırdın’ diyerek gerim gerim gerilmeye başlamış. O ruh hali ile Peygamberimizin kabrine de gideyim demiş. Kabrin kapısına gelmiş bakmış ki bir izdiham, kapının önü insan yığılı. Şöyle bir durmuş, gerinmiş ve demiş ki; Ya Resulullah bırak onları bah hele huzuruna kim geldi’
Ekleme Tarihi: 22 Ağustos 2019 - Perşembe
Sinan Yıldız

TEBRİKLER YAKAR’A!

Sevgili okurlar…

31 Mart seçimlerinin ardından 5 ay geçti.

Salı günü yayınlanan köşe yazımda belirtmiştim.

Bulancak Belediye Başkanı Recep Yakar ortalarda görünmüyordu.

Yazımızın ardından piyasaya hızlı bir girişi yapan Başkan Yakar, günü ziyaretlerle tamamladı.

Bizim kastımız aslında ziyaretten değildi.

Hizmettendi.

Bunu da anlayan Başkan Yakar nasıl olduysa yazımızın piyasa da konuşulmaya başladığı gün,

Adını ilk defa duyduğum kendisini ise hiç görmediğim bir dergi tarafından yılın en başarılı belediye başkanı seçilmiş…

Vallahi bize tebrik etmekten başka bir şey düşmez.

Ama sormadan geçemiyorum.

Benim anladığım yılın enleri,

Başarılı hizmetler,

Ve başarılı çalışmalardan dolayı,

Yapılan anketler sonucu ortaya çıkar.

Bu bahsi geçen dergiyi ben görmedim…

Bu dergi ile şahsi bir olayım yok yanlış anlaşılmasın.

Herkes işini yapacak.

Benim mevzum Sayın Yakar’ın nasıl başarılı belediye başkanı seçildiği ile ilgili…

Yazı da şu geçiyor;

‘Karadeniz Haberci Dergisinin Karadeniz bölgesindeki okurları arasında düzenlediği ‘Yılın En’leri anketinde yılın en başarılı ilçe belediye başkanı olarak Bulancak Belediye Başkanı Recep Yakar seçildi’

Yine söylüyorum tebrikler ama nasıl…

Sayın Başkan bu hikaye bana bir fıkrayı hatırlattı.

Saygılarımla;

‘Zamanın birinden bir ilçe il olmuş. Hac kuraları çekilecek, kuralar çekilmiş, bakmışlar ki koskoca il de sadece 1 kişiye Hac çıkmış. Hac çıkan bu kişiye halk İzzet-i İkramda kusur etmemiş. Her gün bir hane bu adamı akşam yemeğine çağırmış. Maksat Hac’ca gittiğinde mübarek topraklarda adamın Hayır Duasını almakmış. İlk akşam gittiği hanede adama hane halkı ‘Ne şanslı adamsın koskoca ilde Hac bir tek sana çıktı’ demişler.

İkinci akşam gittiği hanede ‘Ya sen ermiş adamsın Hac sana çıktı’ demişler. Bizim Hacı adayı da ‘Olur mu öyle şey şans işte’ diye ağzında gevelemiş. Üçüncü akşam gittiği evde hane halkı, ‘Ya sen Evliyasın Evliya’ deyince,  bizim ki kendini ‘Acaba, Hakkat mi’ gibi sorulara bırakmış. Böylece Hac zamanına kadar adamı pohpohlamışlar, kabartmışlar. Bizim ki, hani birisine 40 kere deli desen kendini deli sananlar misali, iyiden iyiye kendini Evliya sanmaya veyahut ta kendinden şüphelenmeye başlamış. O zamana kadar da bırakın büyük şehre gitmeyi kendi ilinden bile hiç çıkmamış.

Hac zamanı gelmiş komşu ilde ki havaalanına gitmiş, tam kapının önüne gelmiş otomatik kapı kendiliğinden açılıvermiş. Kapının açıldığını gören bizimki ‘Ya ben hakikaten erdim galiba, kapılar bile önümde açılıyor’ diye düşünmeye başlamış. Neyse uçağa Abdestli binelim bari diyerek varmış abdest alınacak yere. Musluğa tam elini uzatmış ki, başlamış sular kendiliğinden akmaya, ‘La ben Evliya Oldum’ herhalde diyerek iyiden iyiye kurmaya başlamış. Neyse varmış Medine’ye, ikindi namazını kılıp Resulullah’ın kabrini ziyaret ederim demiş. Kılmış ikindi namazını, çadır kubbelerin altında uyuya kalmış. Bir uyanmış ki altında uyuduğu kubbe yerinde yok, gökyüzü pırıl pırıl karşısında. Bizimki uyurken görevliler çadır kubbeyi kaldırmışlar, fakat bu uyku mahmurluğu ile farkına varamamış. Mahmur gözlerle başlamış kendi kendine söylenmeye. ‘Ya Rabbi; bu kulun için kapıları açtın, Musluklardan suları akıttın tamam da Gök Kubbeyi bile bu kulun için kaldırdın’ diyerek gerim gerim gerilmeye başlamış. O ruh hali ile Peygamberimizin kabrine de gideyim demiş. Kabrin kapısına gelmiş bakmış ki bir izdiham, kapının önü insan yığılı. Şöyle bir durmuş, gerinmiş ve demiş ki; Ya Resulullah bırak onları bah hele huzuruna kim geldi’

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.