Sinan Yıldız
Köşe Yazarı
Sinan Yıldız
 

SULAR BİR AN ÖNCE DURULMALI!

Sevgili okurlar... Cumartesi akşamı Türkiye'nin tarih sayfasına kara bir leke gibi işlenen 15 Temmuz 2016 hain gecesini unutturmamak için tüm yurtta anma etkinlikleri düzenlendi. Vatandaşlar sokaklara akın etti. Türk Bayrakları gecenin alaca karanlığında içimize huzur verdi. Hainlerin o gece karartmaya çalıştıkları umutlarımız, Milletimizin destansı bir kahramanlığı ile yeniden aydınlandı. Millet vatanına ve bayrağına nasıl sahip çıktığını bir kez daha göstererek, Sokaklara akın etti. Genci, yaşlısı, çoluğu, çocuğu her yaştan insan o kara geceyi unutmamak, unutturmamak adına elinden geleni yaptı. Sabaha kadar demokrasi nöbetleri devam etti. Kimisi sessiz sedasız nöbet tuttu. Kimisi ise ciğerini patlattı. Herkes vatanı için elinden geleni yaptı. Tenhada bekleyeni de vardı, Ulu orta bekleyeni de... Bu millet vatanını hiçbir şeye Hele de fetöcü hainler gibi 1 dolara hiç satmaz... Bu millet öyle bir millet ki, Vatanı uğruna, bayrağı uğruna yapamayacağı yoktur. Lakin vatan millet sevdalılarını hainlere benzetmek, Kutuplaşmaya yol açmak, Bu vatan topraklarında yaşayan kimseye yakışmaz. Şöyle ki, Hainlik kelimesi öyle kötü bir kelimedir ki, Ülkemizde başına bir de vatan eklediğinizde, İnsanların düştüğü durumu kendiniz analiz etmelisiniz. Değerli okurlar. Hepimiz bu memleketin bir ferdi olarak düşünmeliyiz. Kendimize yakıştırılmasını istemediğimiz bu kelimeyi sırf laf olsun diye kullanmamalıyız. Hele de siyasi polemiklerde bu konudan artık vazgeçmeliyiz. Bu memlekette büyük bir olay yaşandı. İçimizde ki hain yapılaşma, Bir darbeye kalkıştı... Milletimizin sağduyusu ile kısa sürede bu darbe girişimi etkisiz hale getirildi. Bugün adaletle yönetildiğimiz bu ülkede, Kimsenin kimseye hakaret etme hakkı yoktur. Şöyle ki, 'Bir kimse suçluluğu ispatlanana kadar suçlu sayılamaz' düsturundan yola çıkarak, Kendi başımıza elimizde bu belge bulunmadan kimseye bu yaftayı yakıştıramayız. Televizyonlarda, Sosyal medyada, Vatandaşlar arasında, Dışarıda gezen binlerce insana suçlu gözüyle bakmak, Belki suçlu değillerse bile o insanları gerçekten suçlu yapabilir. Hain yapabilir. Devletine düşman yapabilir. Demem o ki, Bu ülkede istesen de istemesen de hukuk var. Hukukun çizdiği çizgiler nezdinde yaşamalıyız. İnsanlara göre yaşamaktan vazgeçip, Doğruya en kısa sürede ulaşmalıyız. Bugün doğru bildiğimizin yarın yanlış çıkmayacağını bilme şansımız yok. Ne yazık ki bunu 15 Temmuz gecesi yaşadık. Yıllarca hocaefendi denilen cani, Bu ülkenin günahsız yavrucaklarına mermi sıktırdı. Hem de bu ülkenin imkanları ile... Kalın sağlıcakla...  
Ekleme Tarihi: 18 Temmuz 2017 - Salı
Sinan Yıldız

SULAR BİR AN ÖNCE DURULMALI!

Sevgili okurlar...
Cumartesi akşamı Türkiye'nin tarih sayfasına kara bir leke gibi işlenen 15 Temmuz 2016 hain gecesini unutturmamak için tüm yurtta anma etkinlikleri düzenlendi.
Vatandaşlar sokaklara akın etti.
Türk Bayrakları gecenin alaca karanlığında içimize huzur verdi.
Hainlerin o gece karartmaya çalıştıkları umutlarımız,
Milletimizin destansı bir kahramanlığı ile yeniden aydınlandı.
Millet vatanına ve bayrağına nasıl sahip çıktığını bir kez daha göstererek,
Sokaklara akın etti.
Genci, yaşlısı, çoluğu, çocuğu her yaştan insan o kara geceyi unutmamak, unutturmamak adına elinden geleni yaptı.
Sabaha kadar demokrasi nöbetleri devam etti.
Kimisi sessiz sedasız nöbet tuttu.
Kimisi ise ciğerini patlattı.
Herkes vatanı için elinden geleni yaptı.
Tenhada bekleyeni de vardı,
Ulu orta bekleyeni de...
Bu millet vatanını hiçbir şeye
Hele de fetöcü hainler gibi 1 dolara hiç satmaz...
Bu millet öyle bir millet ki,
Vatanı uğruna, bayrağı uğruna yapamayacağı yoktur.
Lakin vatan millet sevdalılarını hainlere benzetmek,
Kutuplaşmaya yol açmak,
Bu vatan topraklarında yaşayan kimseye yakışmaz.
Şöyle ki,
Hainlik kelimesi öyle kötü bir kelimedir ki,
Ülkemizde başına bir de vatan eklediğinizde,
İnsanların düştüğü durumu kendiniz analiz etmelisiniz.
Değerli okurlar.
Hepimiz bu memleketin bir ferdi olarak düşünmeliyiz.
Kendimize yakıştırılmasını istemediğimiz bu kelimeyi sırf laf olsun diye kullanmamalıyız.
Hele de siyasi polemiklerde bu konudan artık vazgeçmeliyiz.
Bu memlekette büyük bir olay yaşandı.
İçimizde ki hain yapılaşma,
Bir darbeye kalkıştı...
Milletimizin sağduyusu ile kısa sürede bu darbe girişimi etkisiz hale getirildi.
Bugün adaletle yönetildiğimiz bu ülkede,
Kimsenin kimseye hakaret etme hakkı yoktur.
Şöyle ki,
'Bir kimse suçluluğu ispatlanana kadar suçlu sayılamaz' düsturundan yola çıkarak,
Kendi başımıza elimizde bu belge bulunmadan kimseye bu yaftayı yakıştıramayız.
Televizyonlarda,
Sosyal medyada,
Vatandaşlar arasında,
Dışarıda gezen binlerce insana suçlu gözüyle bakmak,
Belki suçlu değillerse bile o insanları gerçekten suçlu yapabilir.
Hain yapabilir.
Devletine düşman yapabilir.
Demem o ki,
Bu ülkede istesen de istemesen de hukuk var.
Hukukun çizdiği çizgiler nezdinde yaşamalıyız.
İnsanlara göre yaşamaktan vazgeçip,
Doğruya en kısa sürede ulaşmalıyız.
Bugün doğru bildiğimizin yarın yanlış çıkmayacağını bilme şansımız yok.
Ne yazık ki bunu 15 Temmuz gecesi yaşadık.
Yıllarca hocaefendi denilen cani,
Bu ülkenin günahsız yavrucaklarına mermi sıktırdı.
Hem de bu ülkenin imkanları ile...
Kalın sağlıcakla...

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.