Sinan Yıldız
Köşe Yazarı
Sinan Yıldız
 

SEN NE GÜZEL ŞEHİRSİN KUDÜS!

Sevgili okurlar... Abd'nin başkanı olan ukala adam çıkıp, Müslümanların ilk kıblesi olan, Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa(SAV)'nın Göğe yükseldiği Mescid-i Aksa'nın da içinde bulunduğu, Kutsal şehir Kudüs'ü işgalci İsrail'in başkenti olarak tanıma kararı aldığını açıkladı. Kudüs tarihinde defalarca işgale uğramış, Ve her seferinde Müslümanlar tarafından geri alınmıştır. Lakin ayak oyunları ile 1950'li yıllarda Kudüs yeni kurulmuş olan İsrail denen işgalcilerin bulunduğu bölgede kalmıştır. Şimdi bakın... Kudüs bizim ilk mabedimiz, Yani ilk kıblemizdir. Bağlı olduğumuz İslam dini için çok önemlidir. Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanınmasını her ne kadar dikkate almıyoruz desekte bile kanımıza dokunuyor. Ne yapmak lazım bilinmez. Savaş çığırtkanlığı yapmak kime yarar bu da bilinmez. Fakat; Söylenildiği gibi 2016 yılı içinde İsrail ile Türkiye arasında yapılan anlaşmalarda Türkiye eğer İsrail'in başkenti olarak anlaşmalara Kudüs yazılmasına müsaade ettiyse ve o anlaşmaları bile bile imzaladıysa, O zaman durum çok vahimdir. Ve gerçekten Türkiye o zaman abd'den önce Kudüs'ü İsrail'in başkenti saymıştır. Bahsi geçen bu iddia abd'nin açıklamasından da vahimdir. (Bu konu hakkında derhal açıklama yapılmalıdır) Evet sevgili okurlar, Abd'nin bu karardan dönmesini bekleriz, Yoksa Kudüs'e girip orayı yeniden egemen mi kılarız bilemiyorum... Ama durum o kadar kritik ki, Bu durumda ne söylesem az olur. Dinimize sahip çıkmak için sesimizi çıkartmalıyız demekten başka bir şey gelmiyor elimden... Dua etmek en güzeli belki de, Çaresizlik mi yoksa aldanış mı? Onu da bilemiyorum... Hadi gidelim, Kudus'ü alalım desek, Bütün kafirler bir olup, Üstümüze yürürler, Evelallah korkumuz yok. Lakin kim dost kim düşman onu bilmeyiz. Dostumuz gibi görünenler düşman, Düşmanımız gibi görünenler dost olabiliyor. Ama en büyük sorunumuz ne biliyor musunuz? Bence bize doğruyu göstermiyorlar. Doğruyu idrak etme şansımız olsa, Bütün kararları net bir şekilde verebiliriz. Ama ne yazık ki doğruyu bulamıyoruz. Ya da bize doğruyu göstermek istemiyorlar. Tek ümidim doğruyu görebilmemizin sağlanılması. Ve son olarak şunu söylüyorum. 2 milyar Müslüman vatandaş Peygamberinin emanetine sahip çıkamıyorsa, Sözün bittiği kılıçların ise kınından çıkma vaktinin geldiğinin göstergesidir.    
Ekleme Tarihi: 08 Aralık 2017 - Cuma
Sinan Yıldız

SEN NE GÜZEL ŞEHİRSİN KUDÜS!

Sevgili okurlar...
Abd'nin başkanı olan ukala adam çıkıp,
Müslümanların ilk kıblesi olan,
Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa(SAV)'nın
Göğe yükseldiği Mescid-i Aksa'nın da içinde bulunduğu,
Kutsal şehir Kudüs'ü işgalci İsrail'in başkenti olarak tanıma kararı aldığını açıkladı.
Kudüs tarihinde defalarca işgale uğramış,
Ve her seferinde Müslümanlar tarafından geri alınmıştır.
Lakin ayak oyunları ile 1950'li yıllarda Kudüs yeni kurulmuş olan İsrail denen işgalcilerin bulunduğu bölgede kalmıştır.
Şimdi bakın...
Kudüs bizim ilk mabedimiz,
Yani ilk kıblemizdir.
Bağlı olduğumuz İslam dini için çok önemlidir.
Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanınmasını her ne kadar dikkate almıyoruz desekte bile kanımıza dokunuyor.
Ne yapmak lazım bilinmez.
Savaş çığırtkanlığı yapmak kime yarar bu da bilinmez.
Fakat;
Söylenildiği gibi 2016 yılı içinde İsrail ile Türkiye arasında yapılan anlaşmalarda Türkiye eğer İsrail'in başkenti olarak anlaşmalara Kudüs yazılmasına müsaade ettiyse ve o anlaşmaları bile bile imzaladıysa,
O zaman durum çok vahimdir.
Ve gerçekten Türkiye o zaman abd'den önce Kudüs'ü İsrail'in başkenti saymıştır.
Bahsi geçen bu iddia abd'nin açıklamasından da vahimdir.
(Bu konu hakkında derhal açıklama yapılmalıdır)
Evet sevgili okurlar,
Abd'nin bu karardan dönmesini bekleriz,
Yoksa Kudüs'e girip orayı yeniden egemen mi kılarız bilemiyorum...
Ama durum o kadar kritik ki,
Bu durumda ne söylesem az olur.
Dinimize sahip çıkmak için sesimizi çıkartmalıyız demekten başka bir şey gelmiyor elimden...
Dua etmek en güzeli belki de,
Çaresizlik mi yoksa aldanış mı?
Onu da bilemiyorum...
Hadi gidelim,
Kudus'ü alalım desek,
Bütün kafirler bir olup,
Üstümüze yürürler,
Evelallah korkumuz yok.
Lakin kim dost kim düşman onu bilmeyiz.
Dostumuz gibi görünenler düşman,
Düşmanımız gibi görünenler dost olabiliyor.
Ama en büyük sorunumuz ne biliyor musunuz?
Bence bize doğruyu göstermiyorlar.
Doğruyu idrak etme şansımız olsa,
Bütün kararları net bir şekilde verebiliriz.
Ama ne yazık ki doğruyu bulamıyoruz.
Ya da bize doğruyu göstermek istemiyorlar.
Tek ümidim doğruyu görebilmemizin sağlanılması.
Ve son olarak şunu söylüyorum.
2 milyar Müslüman vatandaş Peygamberinin emanetine sahip çıkamıyorsa,
Sözün bittiği kılıçların ise kınından çıkma vaktinin geldiğinin göstergesidir.
 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.