Sevgili okurlar… Malum seçimler yaklaşıyor. Seçimler yaklaştıkça, İnsanlar konuşmaya dertlerini dökmeye başlıyor, Türkiye’de ne yazık ki, Seçim dönemleri şahsi menfaatler ön plana çıkıyor. Memlekete hizmeti değil, Hep şahsi duyguları ortaya getiriyoruz. Ülkemizin neresine giderseniz gidin. Seçim zamanlarında, Siyasiler yapılması gereken hizmetleri, Vatandaşlar ise şahsi konuları dile getiriyor. Burada bakıldığında sanki vatandaş haksızmış gibi karşılanıyor, Lakin durum öyle değil. Türkiye’de siyasetin gerçek yüzü bu. Hizmet yapmak için göreve gelen kim olursa olsun, Şahsi menfaatlerini bırakmadığı için, Vatandaşta bu şekilde bir beklentiye giriyor. Biraz daha açayım isterseniz. Hep ne diyoruz. Siyasetçiler, Eğer bugün Türkiye’nin neresinde olursanız olsun… Kendi ekonomik özgürlüğüne sahip değilse, Şahsi çıkarlarını gözetmek durumunda kalıyor. Yani Bir belediye başkanı düşünün. O kişi eğer siyasi hayatı öncesi ailesine bakmakta güçlük çekip, Maddi sıkıntılar yaşıyorsa, Siyasete atıldığında bu sıkıntıları gidermek için şahsi çıkarlarını ön planda tutmak zorunda kalıyor. Hal böyle olunca, Vatandaşlarda bu beklentiye giriyor. Yani işin özü nedir biiyor musunuz? Hani diyor ya Atalarımız; ‘Balık baştan kokar’… İşte durum tam da bu… Bir şeyin başlangıcı yanlış olunca devamı da yanlış ilerliyor. Mevcut siyasilere lafım yok, Kimse yanlış bir algıya kapılmasın. Sadece söylemek istediğim şu; Bu düzenin değişmesi gerekiyor. Bir kimsenin ekonomik olarak özgürlüğü yoksa, Bu işlere soyunmaması gerekiyor. Çünkü taviz tavizi doğurmaktadır. Ekonomik özgürlüğü olmayan kimseler, Bu görevlere geldiğinde kendileri için oluşturdukları menfi iş ve işlemleri açığa çıktığında vatandaşa da uygulamak zorunda kalıyor. Bu da seçim dönemlerinde hizmetin konuşulmasından ziyade Bu tür olayların konuşulmasının önünü açıyor. Bu nedenle yaklaşan seçimlerde göreve gelecek isimlerin şahsi çıkarlarını bir kenara bırakıp, Hizmet odaklı bir süreç yürütmesini temenni ediyorum. Kalın sağlıcakla…