Sinan Yıldız
Köşe Yazarı
Sinan Yıldız
 

SEÇİME 59 KALA...

Sevgili okurlar... Seçime sayılı günler var. Bugün itibarı ile 59 gün sonra Türkiye sandık başında olacak... Saat 18.00'ı gösterdiğinde Türkiye'nin Başkanı kim olacak sorusu ve TBMM'de bizleri kim temsil edecek soruları cevap bulmaya başlayacak. Evet bu soruların cevabını halk verecek... Ama tıpkı ortaokulda yaşadığımız test soruları gibi bir sınava giriyoruz. O testler her öğrenciye makul gelmiştir, Ortada 4 şık vardır, Biri doğru diğerleri ise yanlıştır. Öğrenciler için en mantıklısı da budur. Çünkü doğru cevabı bulmak kolaydır... Fakat asıl doğru olan yazılı sınavdır. Yazılı sınavda kim gerçeği biliyorsa o sınavı geçer... Bugün seçimde olması gerekende budur. Bakın şimdi, Kısa bir süre sonra aday adayları arasından adaylar belli olacak, Peki bunları kim belirleyecek. Örnek verelim... AK Parti'de muhtemelen hızlı bir şekilde temayül yapılacak, Bu işin en gerçekçi boyutu aslında temayüldür. Çünkü işin anket boyutu da var, Fakat nedense bu anketler hiçbir zaman doğruyu göstermez. Temayülde çıkan sonuca göre, Adaylar belirlenmelidir. Yoksa yukarıdan yapılan dayatma ile zaten durum ortada olacaktır. Buna en iyi örnek ise 2015 seçimlerinde Giresun'a zorla dayatılan Cemal Öztürk örneğidir. Cemal Öztürk ismini eminim ki Giresun'da Görele haricinde yada Fiskobirlik camiası dışında kimse duymamıştır. Fakat bu isim geçtiğimiz yıl sıralamada 2. sırada yer alarak, Giresun'u temsil etme hakkına sahip oldu. Peki temsil edebildi mi? Koskoca bir Hayır! Ve seçilmesi ile isminin unutulması da aynı oldu. Ne bir Giresunlunun derdine çare olmuştur ne de hizmet yapmıştır. Dolayısıyla dayatma isimlerle sıralama yapılmasına karşıyım. Madem dayatma isimler ile sıralama yapılacak onca insanın duyguları ile oynamamak lazım. Bunun en güzel örneğini yukarıda verdiğimi düşünüyorum. Değerli okurlar. Düşüncelerimi paylaşmaya çalıştım. Umarım sizlerde bana katılırsınız. Çünkü bahsettiğim konuların en güzel örnekleri hep birlikte yaşadık... Toplumun içinden olmayan, Toplumda karşılığı olmayan, Sırf önüne eklenen sıfatı ile makam mevki sahibi olan isimlerden artık bıktık. Tek derdi hizmet olanlar gerçek manada belirlensin, Bizlerde  üzerimize düşeni yapalım. Yoksa bizlere yaptığınız dayatmalar hepimizi üzebilir. Kalın sağlıcakla....    
Ekleme Tarihi: 26 Nisan 2018 - Perşembe
Sinan Yıldız

SEÇİME 59 KALA...

Sevgili okurlar...
Seçime sayılı günler var.
Bugün itibarı ile 59 gün sonra Türkiye sandık başında olacak...
Saat 18.00'ı gösterdiğinde Türkiye'nin Başkanı kim olacak sorusu ve TBMM'de bizleri kim temsil edecek soruları cevap bulmaya başlayacak.
Evet bu soruların cevabını halk verecek...
Ama tıpkı ortaokulda yaşadığımız test soruları gibi bir sınava giriyoruz.
O testler her öğrenciye makul gelmiştir,
Ortada 4 şık vardır,
Biri doğru diğerleri ise yanlıştır.
Öğrenciler için en mantıklısı da budur.
Çünkü doğru cevabı bulmak kolaydır...
Fakat asıl doğru olan yazılı sınavdır.
Yazılı sınavda kim gerçeği biliyorsa o sınavı geçer...
Bugün seçimde olması gerekende budur.
Bakın şimdi,
Kısa bir süre sonra aday adayları arasından adaylar belli olacak,
Peki bunları kim belirleyecek.
Örnek verelim...
AK Parti'de muhtemelen hızlı bir şekilde temayül yapılacak,
Bu işin en gerçekçi boyutu aslında temayüldür.
Çünkü işin anket boyutu da var,
Fakat nedense bu anketler hiçbir zaman doğruyu göstermez.
Temayülde çıkan sonuca göre,
Adaylar belirlenmelidir.
Yoksa yukarıdan yapılan dayatma ile zaten durum ortada olacaktır.
Buna en iyi örnek ise 2015 seçimlerinde Giresun'a zorla dayatılan Cemal Öztürk örneğidir.
Cemal Öztürk ismini eminim ki Giresun'da Görele haricinde yada Fiskobirlik camiası dışında kimse duymamıştır.
Fakat bu isim geçtiğimiz yıl sıralamada 2. sırada yer alarak,
Giresun'u temsil etme hakkına sahip oldu.
Peki temsil edebildi mi? Koskoca bir Hayır!
Ve seçilmesi ile isminin unutulması da aynı oldu.
Ne bir Giresunlunun derdine çare olmuştur ne de hizmet yapmıştır.
Dolayısıyla dayatma isimlerle sıralama yapılmasına karşıyım.
Madem dayatma isimler ile sıralama yapılacak onca insanın duyguları ile oynamamak lazım.
Bunun en güzel örneğini yukarıda verdiğimi düşünüyorum.
Değerli okurlar.
Düşüncelerimi paylaşmaya çalıştım.
Umarım sizlerde bana katılırsınız.
Çünkü bahsettiğim konuların en güzel örnekleri hep birlikte yaşadık...
Toplumun içinden olmayan,
Toplumda karşılığı olmayan,
Sırf önüne eklenen sıfatı ile makam mevki sahibi olan isimlerden artık bıktık.
Tek derdi hizmet olanlar gerçek manada belirlensin,
Bizlerde  üzerimize düşeni yapalım.
Yoksa bizlere yaptığınız dayatmalar hepimizi üzebilir.
Kalın sağlıcakla....
 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.