Sevgili okurlar…
Son siyasi gündemi biliyorsunuz.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı iken CHP’den istifa edeceği konuşulan ve Perşembe günü istifa ederek AK Parti’nin 24. Kuruluş Yıl Dönümü törenine katılan Özlem Çerçioğlu, CHP’de neredeyse deprem etkisi yarattı.
Ülke genelinde yaşanan siyasi durumdan bahsetmek istemiyorum.
Ama siyasi kurmayların hep suçu başkasında aramasını da anlamıyorum.
CHP içerisinde belediye başkanlarının tutuklanmasını bir kenara bırakıyorum.
Nedeni ve sonucunu sorgulamıyorum.
Bunlarla ilgili birçok kez yazı kaleme aldım.
Adaletin yerini bulması gerektiğini en çok talep edenlerden biriyim.
Ama CHP Genel Başkanı sayın Özgür Özel’in önce kendisine ve partisine bir çeki düzen vermesi gerekiyor.
Son yerel seçimlerde en çok belediye başkanlıkları kazanan bir partinin,
Başkanlarının arkasında durması gerekirken,
Parti teşkilatları içerisinde ki başarısızlıkları görmezden gelmesi ya da yok sayması.
Başkanlarına sahip çıkmayarak illa da örgütü yöneten ilçe başkanları ya da il başkanlarına sahip çıkmayı bırakacak.
Belediye Başkanlarını dinlemezseniz sonuç bu şekilde olur.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanının ne dediğini dinlediniz mi?
Alıp karşınıza konuştunuz mu?
Sorunlarına çözüm önerisine gittiniz mi?
Ben sanmıyorum.
Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi örgütlerini elinde bulunduran isimler,
Demokratik olduklarını vurgulasalar da,
Atatürkçülüğü ön plana alsalar da,
Cumhuriyeti savunduklarını söyleseler de,
Halkla iç içe olmaktan,
Demokrasiden uzak,
Cumhuriyet değerlerinden habersiz bir siyasi anlayış gütmeye devam ediyorlar.
Elbette bu söylediklerim tüm CHP’li il ve ilçe başkanlarını kapsamıyor.
Fakat sanıyorum ki,
Aydın’da bu tarz bir durum oluşmuş.
Başkan anlatıyor.
‘Cumhuriyet Halk Partisi ile aynı yolda yürüme imkanım bulunmuyor’ demek,
Anlaşılması zor bir durum değil.
Bunu anlamak bence çok kolay.
CHP Genel Merkezi,
Şöyle bir partilerin çalışmalarına baksa,
Seçilmiş belediye başkanlarının yanında durmayan il ve ilçe başkanlarını hizaya çekse,
Sorunları çözülecek ama,
Bunları görecek göz ne yazık ki kör olmaya başlamış.
Halbuki
Bu işler çok kolay.
Seçilmişler sokakta insanların dertlerine derman oluyor.
Parti gözetmiyor,
Hizmet odaklı çalışıyor.
Ama parti yöneticileri sadece partili insanlara bakıyor,
Onların sorunları ile ilgileniyor,
Vatandaşı ise görmezden geliyor.
Sonuç olarak da Başkanlar ve parti yöneticileri ters düşüyor.
Bu pencereden bakıldığında da başkanlar haklı oluyor.
Yani çözüm,
Seçilmişleri de dinlemekten başka bir şey değil.
Çünkü belediye başkanlarını halk, parti başkanlarını delegeler seçiyor.
Kalın sağlıcakla…