Sevgili okurlar...Öyle bir ülke de yaşıyoruz ki,Dört bir yanımız ateş alsa bile,Ortaya atılan bir cümle her şeyi altüst ediyor.Bütün her şey bir yana bırakılıyor...O ağızdan çıkan cümle ele alınıyor...Yine böyle bir olayla karşı karşıya kaldık...Bazen söylenmesi anlamsız,Sarf edilmesi gereksiz cümleler vardır ya,İşte yine tam da oradayız.Konumuz Perşembe akşamı Anayasa Mahkemesi tarafından 'Hak İhlali' gerekçesi ile serbest bırakılan Can Dündar ve Erdem Gül...Dündar ve Gül tahliye edildi. Ardından da Cumhurbaşkanı Erdoğan çok tartışılan şu cümleleri sarf etti;'Anayasa Mahkemesi bu kararı vermiştir ama ben AYM’nin verdiği karara sessiz kalırım ama bu kararı kabul etmek zorunda değilim.Bu karara uymuyorum saygı da duymuyorum'Sayın Cumhurbaşkanı belli ki,Dündar ve Gül'ün tahliyelerine bir hayli kızmış,Ve talihsiz bir açıklama yapmış...Fakat ne var ki,Bu ülkede bir kanun var...Kanunlar önünde herkes eşittir.Eğer bu üyeler tutuklu bulunan bu isimleri tahliye etmişse,Ortada bir hak ihlali var demektir.Siz bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak tutup,Bu kararı kabul etmediğinizi lanse ederseniz.Bu insanlar bu ülke de kime güvenecek.Siz değil misiniz bu ülkenin başında ki isim...Evet sizsiniz.Şimdi siz,Anayasa Mahkemesi kararına saygı duymuyorum,Verdikleri karara uymuyorum derseniz.Bizler ne yapmalıyız.Sizler ve sizden öncekiler tarafından atanan,Bu ülkenin Anayasa Mahkemesi üyeleri,Orada ne iş yapıyor...Madem siz onların kararını kabul etmeyeceksiniz.Onların görevleri son mu bulmalı...Nasıl talihsiz bir açıklamadır bu...Siz bunları söylüyorsunuz...Halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı olan,Sayın Recep Tayyip Erdoğan...Bu ülke de yüzde 50'nin üzerinde oy aldınız.Halk sizi uygun gördü, Cumhurbaşkanlığı makamına getirdi. Ama siz şimdi çıkıp,Ben bu kararı tanımıyorum derseniz,İnsanlarda şu sözleri söylemez mi?Ben Cumhurbaşkanını tanımıyorum.Bu cümle nasıl hoş olmaz ise,