Sinan Yıldız
Köşe Yazarı
Sinan Yıldız
 

ÖYLE YA DA BÖYLE!

Ne garip bir dünya değil mi? Bakın şimdi? Yıl tam 365 gün... Her geçen gün ömrümüzden gidiyor. Ömrümüzden başka değişen hiçbir şey yok. Canlılar ömründen bir gün yerken, Diğer bütün her şey hep aynı kalıyor. Yılbaşı, aybaşı, bilmem ne seneyi devriyesi derken, Sadece değişen hayatımız oluyor. Bizler de bu değişen hayatımız için, Şekilden şekle giriyoruz. Gerek var mı? Elbette yok ama, İnsanın o içini kemiren hırs yok mu? İşte bütün mesele bu... Hırsımız uğruna neler yapmıyoruz ki, Halbuki ne gerek var değil mi? Zaten hayat bir kıl ucuna bağlı... Bugün belki varız, Lakin yarın olup olmayacağımız belli bile değil... Buna rağmen öyle entrikalar çeviriyoruz ki, Akıllara zarar. Değerli okurlar ne demiş merhum Lider Muhsin Yazıcıoğlu; 'Bir saniyesine bile hükmedemediğimiz bir dünya için; Bu kadar fırıldak olmaya gerek yok!' Herkes kendisine yakışanı yapmalı... Fırıldaklıkla bir adım öne geçsen ne olur geçmesen ne olur... Önemli olan ardından iyi konuşulması değil mi? O zaman ne diye yaparız bunca bencilliği? Bilen varsa bana da bir anlatıversin... Benim aklım almıyor. Gambazlıkla, Yalakalıkla, Fitneyle, Hasetle, Ve onca hadsizlikle, Kral olsan ne, Paşa olsan ne? Sevgili okurlarım. Demem şu ki; Tek bir saniyesine karar veremediğimiz bu fani dünyada, Adam olmak en güzel zanaattır... Yok yere, Boş işlerle iştigal olup, Sakın ha aldanmayın, aldatmayın... Hepimizin mezarında yazacak tek bir kelam var... 'Ruhuna Fatiha...' Kefende de cep olmadığına göre, Fazla kurcalamayın hayatı... Kalın sağlıcakla...
Ekleme Tarihi: 13 Nisan 2018 - Cuma
Sinan Yıldız

ÖYLE YA DA BÖYLE!

Ne garip bir dünya değil mi?
Bakın şimdi?
Yıl tam 365 gün...
Her geçen gün ömrümüzden gidiyor.
Ömrümüzden başka değişen hiçbir şey yok.
Canlılar ömründen bir gün yerken,
Diğer bütün her şey hep aynı kalıyor.
Yılbaşı, aybaşı, bilmem ne seneyi devriyesi derken,
Sadece değişen hayatımız oluyor.
Bizler de bu değişen hayatımız için,
Şekilden şekle giriyoruz.
Gerek var mı?
Elbette yok ama,
İnsanın o içini kemiren hırs yok mu?
İşte bütün mesele bu...
Hırsımız uğruna neler yapmıyoruz ki,
Halbuki ne gerek var değil mi?
Zaten hayat bir kıl ucuna bağlı...
Bugün belki varız,
Lakin yarın olup olmayacağımız belli bile değil...
Buna rağmen öyle entrikalar çeviriyoruz ki,
Akıllara zarar.
Değerli okurlar ne demiş merhum Lider Muhsin Yazıcıoğlu;
'Bir saniyesine bile hükmedemediğimiz bir dünya için;
Bu kadar fırıldak olmaya gerek yok!'
Herkes kendisine yakışanı yapmalı...
Fırıldaklıkla bir adım öne geçsen ne olur geçmesen ne olur...
Önemli olan ardından iyi konuşulması değil mi?
O zaman ne diye yaparız bunca bencilliği?
Bilen varsa bana da bir anlatıversin...
Benim aklım almıyor.
Gambazlıkla,
Yalakalıkla,
Fitneyle,
Hasetle,
Ve onca hadsizlikle,
Kral olsan ne,
Paşa olsan ne?
Sevgili okurlarım.
Demem şu ki;
Tek bir saniyesine karar veremediğimiz bu fani dünyada,
Adam olmak en güzel zanaattır...
Yok yere,
Boş işlerle iştigal olup,
Sakın ha aldanmayın, aldatmayın...
Hepimizin mezarında yazacak tek bir kelam var...
'Ruhuna Fatiha...'
Kefende de cep olmadığına göre,
Fazla kurcalamayın hayatı...
Kalın sağlıcakla...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.