Eğer; Bu ülkede evine ekmek götüremeyen, Evdeki çocuklarına bakmakta güçlük çeken, Aldığı asgari ücreti evin giderlerine yetiştiremeyen, Çocuğu kendisinden oyuncak istediğinde çocuğuna haksızlığını bastırmak için bağıran, İş bulmak için parti kapılarında yatan, 6 ay geçici işçi olarak kendisini devlet kurumuna atmak için siyasilerin peşinde koşan, İnsanları görmeyip, Eğer, 34 yaşında Türkiye'nin en elit sınıfı arasına girmiş, Türkiye'nin en ünlü sanatçısı ile evlenip namına nam katmış, Bakanlar ile gününü gün etmiş, Hakkında onlarca yolsuzluk davası bulunan, Ayakları kelepçeli bir şekilde ABD'de mahkemeye çıkarak Türkiye'nin adını karalayan, Reza Zarrap denilen adamı görenler, Acaba yatağa yattığında vicdanınız size sual etmiyor mu? Değerli okurlar... Ülkemizin gerçekten önemli sorunları var. Ülke genelinden ziyade, Bulunduğunuz bölgelerde, Kamu, kurum ve kuruluşlarında çalışmak için, İnsanlar aylarca siyasilerin neredeyse elini ayağını öpüyor. Bu bahsi geçen şahıs, Azeri Kökenli İranlı İşadamı denilerek Türkiye'nin jet sosyetesine girdi. Haber kanallarına bakın... 10 haberden 8'inde Zarrap ismi geçiyor. Kendisini bende sizler gibi tanıyorum. Ama bizim tek derdimiz bu adam mı kardeşim. Yapmayın, Etmeyin... Adam isminin her anıldığında içerde olmasına rağmen ününe ün, parasına para katıyor. Bizlerde onun asparagas haberleri ile boğuşup duruyoruz. Sizin Bulancak'ta tek başına yaşayan Fazlı abiden haberiniz var mı? Yaşı 80 vardır. Yıllardır tekerlekli sandalyesi ile Bulancak sokaklarında dolaşır... Evet belki maaş alıyor, Ama yaşadığı o karanlık evde tek başına ne yapıyor biliyor musunuz? Ya da Bulancak sokaklarında gezen Şakir abiden haberiniz var mı? Eski bir kaporta ustası olan Şakir abi, Sokaklarda insanlardan bir tl para istiyor. Ya da başka bir örnek vereyim; Sizin Bulancak sokaklarında ekmek parası için çöp toplayanlardan haberiniz var mı? Ailesine bakmak için çöp karıştırıyor onlar. Belki çoğunuz tanımıyor, Belki de görmüyorsunuz... Gece geç saatlerde çıkın sokaklara çöpleri takip edin, Bizlerin çöpe attığı o pisliklerden ekmeğini çıkartma peşinde olanları görürsünüz... Neymiş gelişen ekonomi, Büyüyen ekonomi, Hadi gidin Allah aşkına... Sizin büyüyor dediğiniz ekonomi, Esnafın ve işçinin her geçen gün bankaya biriken borçları ile büyüyor. Boş işlerle kafamızı şişirmeyin...