Sevgili okurlar… Ordu’da Çarşamba günü yaşanan Sel Afetinde zarar gören tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi sunar, afet nedeniyle oluşan zararın bir an önce karşılanmasını temenni ederim… Bu afetten büyük dersler çıkarmamız gerekiyor aslında… Yaradanımızın bize sunduğu sonsuz nimetleri kötü niyetli kullanmamak bunun en başında geliyor. Biz bugün yollar yaptık diyoruz ya, Aslında yaptığımız belli denizleri doldurup denizi katlettik… Biz bugün şehirleri büyüttük diyoruz ya, Aslında ormanları katlettik. Bunları çoğaltabileceğimiz birçok örnek var… Hatırlar mısınız? Yıl 2014’dü. Giresun’da da bir afet yaşanmıştı… Bulancak’ta da aynı şekilde bu afeti görmüştük. Şehrin içi sularla dolmuştu. Zarar ise hesaplanamayacak kadar çoktu. Eyvallah devletimiz sahip çıktı. Hayırsever işadamlarımız sahip çıktı. Özellikle de çok değerli bir insan olan İhsan Yüksel’in o dönemde ki katkılarını unutmak mümkün değil… Biz böyleyiz… Birinin başı dara düştüğünde, Hemen kol kanat gereriz. Lakin çözüm kol kanat germek, Ya da zararı karşılamakta değil… Çözüm doğayı katletmemekten geçiyor. Değerli okurlar. Burada kastım şudur ki, Doğamıza el birliğiyle sahip çıkmalıyız… Doğa bizim olmazsa olmazımızdır. Bakın hepimiz yaylalara çıkıyoruz. Bizim yaylalarımıza gelenler doğanın eşsiz güzelliği karşısında hayretler içinde kalıyorlar. Fakat biz yeteri kadar sahip çıkamıyoruz. Çöpleri ormanlarımıza savuruyoruz. Hem de doğaya en zarar veren çöpleri… Kıymetli hemşerilerim… Bu doğa bizim, Bu ülke bizim… Bugün biz nasıl doğamızı korursak, Yarın gelecek nesillerimiz de bu güzelim doğamızdan faydalanacaktır. Doğamıza sahip çıkalım… Denizleri doldurmayalım. Ormanları yakıp yıkmayalım, Çevremizi koruyalım ki, Bize bu güzellikleri var eden rabbimiz, Zamanı gelince büyük hasarlarla bize cevap vermesin… Kalın sağlıcakla…