Sevgili okurlar…
Giresunlunun biri hakkın rahmetine kavuşmuş.
Günahları ağır basmış olacak ki, cehenneme düşmüş.
Cehennemde, yanlarında illerin adı yazan kocaman birer kazan, her kazanın başında da birer zebani varmış.
Kazanda kavrulup duranlardan kazara başını çıkaran olursa, zebani elindeki dev sopayla onu aşağıya itermiş.
Bir tek, yanında ‘Giresun’ yazan kazanın başında zebani durmuyormuş.
Bizim Giresunlu adam kendi kazanına atılmadan zebanilerden birine sormuş;
‘O kazanın başında niye zebani yok?’
Zebani demiş ki;
‘Giresun’da gelenleri kendi hallerine bırakıyoruz, aralarından sivrilen olursa diğerleri onu hemen bacaklarından aşağı çekiyorlar’
Biri anlatmıştı bu hikayeyi,
Bu hikaye belki başka bölgelerde de vardır.
Ama inanın bu hikayeye en çok uyan il Giresun’dur.
Biz aynen hikaye de anlatıldığı gibiyiz.
Girmişiz bir çukura,
Çukurdan çıkmak istesek,
Önce yanımızdakiler bizi çukura geri çekiyor.
Başkaları ise hemen destek olup,
Çukurdan çıkarmaya çalışıyor.
Değerli okurlar.
Konu belli;
Giresun ve ilçelerinin bitmek tükenmek bilmeyen çekememezliği,
Dedikodusu…
Ya bir şehrin insanları bu kadar mı birbirine sahip çıkmaz.
Yahu arkadaş,
Biri bir şey yapsa,
Hemen bir karalama lobisi oluşuyor.
Memlekette kiminle konuşsak,
Başka memleketi örnek gösteriyorlar,
Nasıl bir memlekette yaşıyoruz anlamış değilim.
Hiç mi iyi bir şey olmaz bir memlekette!
Demek ki olmuyor.
Ama ben ümidimi kesmek istemiyorum.
Bu memlekete sahip çıkmak için ne geliyorsa yapmaya hazırım,
Önce şu etrafımızda ki karalama lobisini saf dışı bırakalım.
Kim ki bu memlekete bir çivi çaksa biz de yanında duralım,
Bozalım artık bu tabuyu…
Partiymiş bilmem neymiş,
Bunları bir kenara bırakıp,
Memleketimize katkı sunalım.
İyi şeyleri örnek gösterip,
Kötüleri lugatımızdan çıkaralım,
İnanın bana her şey daha güzel olacak.
Memleketimiz güzelleşecek,
İnsanlar daha mutlu olacak.
Herkes çevresinden başlasa bu işe,
Gerçekten söylüyorum,
Daha güzel bir şehirde yaşamış olacağız.
Ama dediğim gibi,
Öncelikle dedikodu furyasını bırakalım.
Kalın sağlıcakla…