Sinan Yıldız
Köşe Yazarı
Sinan Yıldız
 

BEN KABUL ETMİYORUM HEMŞEHRİM!

Sevgili okurlar… Hafta sonu özel bir nedenle İstanbul’a gittim. İstanbul’da son günlerde yaşanan gelişmeleri daha iyi analiz edebilme fırsatı yakaladım. Hani çıkıyorlar televizyonlarda; ‘Bilmem şu kadar Suriyeli ülkemizi terk etti’ ‘Bilmem ne kadar Suriyeli daha terk eder’ Diyorlar ya… Giden sayı ne kadar bilmiyorum, Daha ne kadar gidecek onu da bilmiyorum… Lakin tek bildiğim nedir biliyor musunuz? Bırakın Anadolu’yu, İstanbul’da ne giden Suriyeli var ne de ülkeyi terk eden… Adamlar bildiğiniz İstanbul’a çökmüş… İstanbul’un en gözde semtlerinden biri olan Taksim’de Bir işletmenin önünde gördüğüm yaklaşık 15 kadar Suriyeli, Gözlerimin önünde işletmenin camlarını döktüler. Ne olduğunu anlamaya çalışırken Olay yerine gelen polisleri gören Suriyeliler, Sessizce olay yerinden uzaklaştılar. Polisler ise arkalarından gitmeyerek sadece bakmakla yetindiler. Ne olduğunu çözmeye çalışırken, Esnafın konuşmalar kulağım çalındı, Esnaf elamanına aynen şöyle diyordu; ‘Bırak uyma Allahından bulsunlar’ Evet değerli okurlar. Ekranda sınırda bekleyen ya da ülkemizden gitmek isteyen Suriyelilerin, Kayıtsız göçmenler olduğunu öğrendim. Dolayısıyla ülkemizi terk edenlerin daha önce bizim sandığımız gibi geçici olarak ülkemize aldığımız Suriyeliler olmadığı beni gerçekten bir hayli üzdü. Bizler toplum olarak her zaman mazlumlara sahip çıkarız. Ama sanırım bu mazlumdan mazluma göre değişmeli… Düşünsenize, Bazı kentlerde daha doğrusu bazı semtlerde azınlık konumuna gelmeye başlamışız. Hatta gittiğim bir yerde sadece Suriyelilere has mahalleler ve işletmelerin olduğunu görmek inanın hüznümü daha da çok artırdı. Vatanını korumaktan aciz, Savaş çıktığı için canını derdine düşen ve memleketini bırakıp kaçan, Hatta ve hatta ülkesini soyup ülkemize gelen Suriyelilerin, Her geçen gün mülteci yasasından faydalanarak vatandaşlık alması, Bizler için gelecek yıllarda büyük sorunlar teşkil ediyor. Değerli okurlar… Bu yazdıklarımı sakın ola kimse ayrım yapıyor diye algılamasın. Elbette mazluma sahip çıkacağız Lakin eğer mazluma sahip çıkacağız diye kendi insanımızı mağdur edersek, Vay halimize… O yüzden hazır sınır kapılarını açmışken, Bu Suriyelileri de ülkemizden gönderelim… Çünkü yarın çok geç olabilir. Ben vatan topraklarında sığınmacıların söz sahibi olmasını Ya da onların benim milletimden üstün olmasını kabul etmiyorum… Hadi kalın sağlıcakla…
Ekleme Tarihi: 09 Mart 2020 - Pazartesi
Sinan Yıldız

BEN KABUL ETMİYORUM HEMŞEHRİM!

Sevgili okurlar…

Hafta sonu özel bir nedenle İstanbul’a gittim.

İstanbul’da son günlerde yaşanan gelişmeleri daha iyi analiz edebilme fırsatı yakaladım.

Hani çıkıyorlar televizyonlarda;

‘Bilmem şu kadar Suriyeli ülkemizi terk etti’

‘Bilmem ne kadar Suriyeli daha terk eder’

Diyorlar ya…

Giden sayı ne kadar bilmiyorum,

Daha ne kadar gidecek onu da bilmiyorum…

Lakin tek bildiğim nedir biliyor musunuz?

Bırakın Anadolu’yu,

İstanbul’da ne giden Suriyeli var ne de ülkeyi terk eden…

Adamlar bildiğiniz İstanbul’a çökmüş…

İstanbul’un en gözde semtlerinden biri olan Taksim’de

Bir işletmenin önünde gördüğüm yaklaşık 15 kadar Suriyeli,

Gözlerimin önünde işletmenin camlarını döktüler.

Ne olduğunu anlamaya çalışırken

Olay yerine gelen polisleri gören Suriyeliler,

Sessizce olay yerinden uzaklaştılar.

Polisler ise arkalarından gitmeyerek sadece bakmakla yetindiler.

Ne olduğunu çözmeye çalışırken,

Esnafın konuşmalar kulağım çalındı,

Esnaf elamanına aynen şöyle diyordu;

‘Bırak uyma Allahından bulsunlar’

Evet değerli okurlar.

Ekranda sınırda bekleyen ya da ülkemizden gitmek isteyen Suriyelilerin,

Kayıtsız göçmenler olduğunu öğrendim.

Dolayısıyla ülkemizi terk edenlerin daha önce bizim sandığımız gibi geçici olarak ülkemize aldığımız Suriyeliler olmadığı beni gerçekten bir hayli üzdü.

Bizler toplum olarak her zaman mazlumlara sahip çıkarız.

Ama sanırım bu mazlumdan mazluma göre değişmeli…

Düşünsenize,

Bazı kentlerde daha doğrusu bazı semtlerde azınlık konumuna gelmeye başlamışız.

Hatta gittiğim bir yerde sadece Suriyelilere has mahalleler ve işletmelerin olduğunu görmek inanın hüznümü daha da çok artırdı.

Vatanını korumaktan aciz,

Savaş çıktığı için canını derdine düşen ve memleketini bırakıp kaçan,

Hatta ve hatta ülkesini soyup ülkemize gelen Suriyelilerin,

Her geçen gün mülteci yasasından faydalanarak vatandaşlık alması,

Bizler için gelecek yıllarda büyük sorunlar teşkil ediyor.

Değerli okurlar…

Bu yazdıklarımı sakın ola kimse ayrım yapıyor diye algılamasın.

Elbette mazluma sahip çıkacağız

Lakin eğer mazluma sahip çıkacağız diye kendi insanımızı mağdur edersek,

Vay halimize…

O yüzden hazır sınır kapılarını açmışken,

Bu Suriyelileri de ülkemizden gönderelim…

Çünkü yarın çok geç olabilir.

Ben vatan topraklarında sığınmacıların söz sahibi olmasını

Ya da onların benim milletimden üstün olmasını kabul etmiyorum…

Hadi kalın sağlıcakla…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.