Sevgili okurlar… Geçen hafta Türkiye’de yeni bir parti kuruldu. Biliyorsunuz. 2016 yılında milletten aldığı oy ile Başbakanlığa seçilen Ahmet Davutoğlu, İlk önce Genel başkanlıktan, Ardından da milletten aldığı Başbakanlık görevinden istifa etmişti. Daha sonra da AK Parti ile yolları ayırarak, Yeni parti kurulması aşamasına geçmişti. Geçtiğimiz hafta da partisini kurarak, Açıklamalarını yaptı. Siyaset demek ki böyle bir şey… Aynı köprüde yürürken bir şey yok, Köprüden geçtikten sonra iş değişiyor. Madem sıkıntı vardı, Görevi niye bıraktınız. Üstelik milletin oyuyla aldığınız o makamı, Neden birilerinin talimatı ile boşaltınız. Tamamen benim düşüncemdir. Elinde yetki varken, Yetkisini kullanmayanlar, Bu ülkede bir daha söz hakkı almamalıdır. Demek ki, Bir çıkar mevzusu oldu ki aranızda, Şimdi çıkıp konuşuyorsunuz. İyi hatırlıyorum, Genel Başkanlıktan istifa ederken, Yaptığınız konuşmayı, Aynen şu şekilde idi; ‘Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile bulunduğum kardeşlik hususudur. Bu hukuk hiç değişmeyecektir. Kendisiyle birlikte siyaseten çeyrek asırdır omuz omuza verdim. Kendisiyle her zaman istişarelerim oldu... Cumhurbaşkanımızla ilgili vefam hayatım boyunca sürecek, bunu tartışmam. Onun onuru benim onurumdur. Onun ailesinin onuru benim ailemin onurudur. Kimse fitne hukuku açmaya çalışmasın. Genel başkanlığa aday olmayacağım ama AKP neferi olarak çalışmaya, mücadele etmeye sonuna kadar devam edeceğim. İkinci koruyacağım hukuk partimin hukukudur. Gönül coğrafyamızın kaderi AKP'nin kaderidir. Kim ki partimizde gedik açmaya, kim ki bu yaşananlardan dolayı partimizden ayrılmaya çalışırsa karşısında ilk ben duracağım’ Bu sözler size ait değilse, Devam edin. Ama geçmişe dönün ve arşivlere bakın, Bu sözlerinizi hatırlayın. O kurduğunuz partiyi kapatın ve kabuğunuza çekilip, İlminizi insanlarla paylaşın… İnsanları artık kaynayan kazanda yakmayın… Kalın sağlıcakla…