Sevgili okurlar... Yeni bir yıla uyandık dün sabah... 2017 yılı tarihin tozlu sayfalarında yerini aldı. Eskiden hatırlar mısınız? Gayet mutluyduk. Kendi aramızda sadece hasret giderirdik. Kimsenin birbirine şahsi olarak bir saygısızlığı olmazdı. Lakin bir de şimdi bakalım isterseniz. Kimsenin başka bir kimseye bırakın saygıyı tahammülü bile kalmadı. Bunun en büyük nedenlerinden biri ise, Yanlış kullandığımız hatta yanlış kullanmakta direndiğimiz sosyal paylaşım siteleri. Evet özgür bir ülkede yaşıyoruz. Herkes istediğini düşünme ve düşündüğünü söyleyebilme hakkına sahip. Fakat bizler bunu en uç noktalara taşıyarak, Dostlarımız, sevdiklerimiz ve akrabalarımızla aramıza fikir ayrılığı sokuyoruz. Nasıl mı? Şöyle ki; En yakınını yeni bir yıla girerken yaşadık. Yani 31 Aralık 2017 Pazar gecesi yaşadık. İnsanlar yeni bir yıla girmenin sevincini yaşadı. Kimisi kutlama yaptı, Kimisi ailecek evinde eğlendi. Herkes kendisine göre bir şekil belirledi. Kimin ne yaptığı kimseyi ilgilendirmez değil mi? Ama ne var ki, Biz her anımızı sosyal paylaşım sitelerinde paylaştığımız için, İnsan bu ayrımcılıktan ürperiyor, Yeni bir yıla mı girmişiz? Evet. Bunu sevdiklerimizle paylaşmamız normal mi? Evet. Tıpkı Cumartesi akşamı hayırlı tatiller dediğimiz bir günden farkı var mı? Hayır. O halde kim neyin derdini güdüyor. Pazar akşamı sosyal paylaşım sitelerinde okuyoruz. Neymiş efendim, Yeni yıl kutlamak harammış. Neymiş efendim, Kimse gevurların bayramını kutlamasınmış. Yahu bırakın. Amaç belli, 2017 bitmiş, 2018'e girmişiz. Siz neyin kafasını yaşıyorsunuz. İyi o zaman beğenmiyorsanız bu takvimi. Sözlü değil, Yazılı olarak hicri takvime geçelim. Sanki insanların amacı gevurların bayramını kutlamak. Herkesin özgürlüğü yok mu kardeşim bu ülkede, Şu sosyal medyayı düzgün kullanalım da, Artık ne olursunuz ayrımcılıktan uzak duralım. Nedir bu? Her gün yeni bir ikili münakaşa yaşanmasın... Sonuç itibarı ile İnşallah 2018 yılı hepimize sağlık ve sıhhat getirir. Kalın sağlıcakla...