Sevgili okurlar…
Geçtiğimiz hafta Giresun’u temsilen Ankara ve İstanbul’da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik günü temalı Medya Programına iştirak etti.
İlk olarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bulunan 15 Temmuz Demokrasi Müzesini ziyaret ettik,
Ardından TBMM’de Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un konuşmalarına tanıklık ettik.
Ardından programımızın ikinci gününde İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen panele katılarak burada Cumhurbaşkanı Yardımcısı sayın Cevdet Yılmaz ve İletişim Başkanı sayın Burhanettin Duran’ın konuşmalarını dinledik.
Sonrasında gazeteci meslektaşımız ve 15 Temmuz’un simge isimlerinden olan Hande Fırat ve dönemin Adalet Bakanı sayın Bekir Bozdağ gibi isimlerin konuşmacı olarak katıldığı paneli izleme fırsatımız oldu.
Sonrasında İstanbul’da 15 Temmuz Hafıza Müzesi ve İstanbul Valisi sayın Davut Öz ziyareti ile programı tamamladık.
81 ilden 81 meslektaşımızın yanı sıra programa 40 ülkeden 119 meslektaşımız daha katıldı.
Gerçekleşen programda 15 Temmuz hain darbe girişiminde meydana gelen olayları hafızamızda tazeledik.
Rabbim bir daha ülkemizde bu tür girişimlerin yaşanmasına inşallah müsaade etmez.
Bu milletin bir ferdi olarak bu zamana kadar olduğu gibi ülkemizin birlik ve beraberliğini bozmaya yönelik her türlü oluşumun karşısında dimdik durmak boynumuzun borcudur.
Vatanımıza olan sevgimiz,
Milletimize olan inancımız ise tamdır.
Evet kıymetli okurlar.
15 Temmuz programımız bu şekilde geçti.
Şimdi bu programın hemen öncesine gitmek istiyorum.
Kısa bir yurtdışı ziyareti yaptığım haftadan bahsediyorum.
Malumunuz geçtiğimiz aylarda MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla hayata geçirilen ‘Terörsüz Türkiye’ söylemlerinin yurtdışı seyahatinde iken vücut bulduğunu hayretler içerisinde öğrendim…
Acaba mı dedim;
Ve sayın Cumhurbaşkanının sözlerini izledim…
Beni hayrete düşüren cümleyi sizlerle paylaşıyorum;
“AK Parti, MHP, DEM Parti olarak beraber yürüme karar verdik”
Evet sizlerde bu cümleleri televizyon ekranlarında,
Sosyal medyalarda bizzat Cumhurbaşkanının ağzından duydunuz.
Ve inanılmaz bir şekilde şoka uğradım.
Bir zamanlar teröristlerle asla pazarlık yapılmayacağı ifade eden Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan,
Teröristlerin sözcüsü olan DEM ile beraber yol yürüyeceklerini açıkladı.
Ve bu olayın üzerine 15 Temmuz programına katıldım.
Aslında gitmemeyi düşünmüştüm,
Fakat mesleğim gereği gittim ve havayı kokladım.
İnanın bana bir kez daha anladım ki,
Türkiye’de siyasetin sadece günlük bir rutin olduğunu yeniden öğrendim.
Çünkü 15 Temmuz ile ilgili söylenen onca sözden sonra,
Yaşanan sürecin ardından teröristlerin silah bırakmasının ardından onların savunucusu olan DEM ile birlikte yol yürüme kararı alınması beni neye sevk etti biliyor musunuz?
Bugün fetöcü dediğimiz ve ülkemizde darbeye teşebbüs eden hainlerin bir gün affedilme olasılığının olduğu aklıma saplandı.
Umarım yanılırım, umarım yanlış düşünüyorum…
Ama bunu düşünmek,
Ya da bunu yaşamış olmak Türkiye Cumhuriyetinin bir ferdi olarak beni feci bir şekilde hayal kırıklığına uğrattı.
Tek temennim nedir biliyor musunuz?
Ülkemizi yönetenlerin dün söylediklerini bugün unutmamaları,
Kalın sağlıcakla…