KİN VE ÖFKE

            Kalbin kin ve öfkeden temizlenmesi, insanda psikolojik dengeyi gerçekleştirir. Topluma faydalı olmaya sevk eder ve insanın iyilik duygusunun zirve noktasına çıkmasını sağlar. Peygamber Efendimiz, henüz gelişme çağında bir çocuk olan Enes bin Malik’e sabah akşam ruhunun kirlerini yıkamasını, kendisine kötülük eden kimseyi affetmesini, kalbini şeytanın vesvese ve zararının kalıntılarından temizlenmesini tembihlemiştir. Bu önemli ve ilginç tembihi birlikte dinleyelim.             Enes (r.a), Resulüllah Efendimizin kendisine şöyle dediğini rivayet eder. “Yavrucuğum! Hiçbir kimseye kin ve düşmanlığın olmadığı halde sabahlama ve akşamlama imkânın varsa bunu yap. Yavrucuğum! Bu benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimi hayata geçirirse gerçekten b eni ihya etmiş olur. Beni ihya eden kimse de benimle birlikte cennette olur.”             Değerli okurlarım               O halde cennet ve Allah’ın Rasulü ile birlikte olmak, gönlü kıskançlık, kin ve düşmanlıktan temizlenebilen kimseler için söz konusudur. Bir anlık öfke bir insanın bütün hayatına mahal olur ve geleceğini karartır. Sonradan pişman olur ama iş işten geçmiştir. Her ferdin keşke diyeceği hiç bir işi yapmaması lazım gelir. Kin ve öfkemize hakim olmalıyız. Kinle-öfkeyle kalkan zararla oturur sözünü hiç unutmayalım.             Bugün tüm şiddetlerin, huzursuzluğun, ailelerin ve çocuklarının perişan hale düşmelerinin kin ve öfkeden kaynaklandığını görüyoruz. İnancımız ne kadar sağlam olursa öfkemize o kadar hakim oluruz. Rabbim bizleri kin ve öfkemize yenik düşenlerden eylemesin. (Amin)