İsmet BEKTAŞ
Köşe Yazarı
İsmet BEKTAŞ
 

ZAM… ZAM… SEN NEYMİŞSİN ÖYLE !

Sen neymişsin be zam… Bazen güldürürsün. Bazen üzersin. Memursun, emeklisin. Çalışansın, işçisin. Yılbaşı gelsin diye beklersin. Ocak bir gelince gözümüz TV lerde, kulağımız radyolarda olur. Çünkü zam müjdesi beklenir. İyi bir zam olunca ! Memurda, emeklisi de, işçisi de… Hatta bunların evindeki ailesi de sevinirler. Oh artık biraz nefes aldık derler… Tabii ki Temmuzun birinde de aynen… Çok güzel… Fakat birkaç gün sonra TV lerden duyarlar.  Benzine şu kadar, motorine bu kadar zam gelmiş. Dolar, Euro yükselmiş Türk parasının değeri düşmüş. Tabii ki bunlar yükselince piyasadaki fırsatçılara gün doğmuş. Her şeyin fiyatı katlanmış. Hem de ne katlanmış. Bu bana eskileri hatırlattı. Biz öğretmen okulunda okur iken Yunanistanlı öğrencilerde bizimle okuyorlardı.(Oradaki Türk kökenli öğrenciler) O zamanlar orada da enflasyon çok yüksek ve paranın değeri çok düşükmüş. Yunanistan’dan gelen öğrenciler derlerdi ki: Anne, babamız pazara giderken parayı torba ile götürüyorlardı.(para birimi Drahmi.) Ertesi gün pazara gideceklerse daha çok parayla gidiyorlardı. Çünkü ertesi gün gittiklerinde her şeyin iki katına çıktığını görüyorlardı. Fırsatçılar o zaman da oralarda varmış ki her şeye her gün zam yaparlarmış. İşte gelelim esas konumuza: Bu zam nasıl bir şeymiş ki; bazen güldürüyor, bazen üzüyor. Maaşlarına zam olanların hayalleri birden yok oluyor. Tatil hayali… Gezi hayali. Birikim yapıp, ev araba hayali… Çocuğunun iyi bir okul da okutma hayalini de fırsatçılar alıp götürüyor. Allah bu gibi fırsatçılara aman vermesin. Sağlıkla kalın. “Kendi yağınızda kavrulmaya” bakın.    
Ekleme Tarihi: 10 Haziran 2022 - Cuma
İsmet BEKTAŞ

ZAM… ZAM… SEN NEYMİŞSİN ÖYLE !

Sen neymişsin be zam…

Bazen güldürürsün.

Bazen üzersin.

Memursun, emeklisin.

Çalışansın, işçisin.

Yılbaşı gelsin diye beklersin.

Ocak bir gelince gözümüz TV lerde, kulağımız radyolarda olur.

Çünkü zam müjdesi beklenir.

İyi bir zam olunca !

Memurda, emeklisi de, işçisi de…

Hatta bunların evindeki ailesi de sevinirler.

Oh artık biraz nefes aldık derler…

Tabii ki Temmuzun birinde de aynen…

Çok güzel…

Fakat birkaç gün sonra TV lerden duyarlar.

 Benzine şu kadar, motorine bu kadar zam gelmiş.

Dolar, Euro yükselmiş Türk parasının değeri düşmüş.

Tabii ki bunlar yükselince piyasadaki fırsatçılara gün doğmuş.

Her şeyin fiyatı katlanmış.

Hem de ne katlanmış.

Bu bana eskileri hatırlattı.

Biz öğretmen okulunda okur iken Yunanistanlı öğrencilerde bizimle okuyorlardı.(Oradaki Türk kökenli öğrenciler)

O zamanlar orada da enflasyon çok yüksek ve paranın değeri çok düşükmüş.

Yunanistan’dan gelen öğrenciler derlerdi ki:

Anne, babamız pazara giderken parayı torba ile götürüyorlardı.(para birimi Drahmi.)

Ertesi gün pazara gideceklerse daha çok parayla gidiyorlardı.

Çünkü ertesi gün gittiklerinde her şeyin iki katına çıktığını görüyorlardı.

Fırsatçılar o zaman da oralarda varmış ki her şeye her gün zam yaparlarmış.

İşte gelelim esas konumuza:

Bu zam nasıl bir şeymiş ki; bazen güldürüyor, bazen üzüyor.

Maaşlarına zam olanların hayalleri birden yok oluyor.

Tatil hayali…

Gezi hayali.

Birikim yapıp, ev araba hayali…

Çocuğunun iyi bir okul da okutma hayalini de fırsatçılar alıp götürüyor.

Allah bu gibi fırsatçılara aman vermesin.

Sağlıkla kalın.

“Kendi yağınızda kavrulmaya” bakın.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.