İsmet BEKTAŞ
Köşe Yazarı
İsmet BEKTAŞ
 

BAKAN MİLLİ EĞİTİM KÖKENLİ OLUNCA

Evet… Milli Eğitim Bakanı eğitimi kademe kademe aşarak zirveye kadar geniş deneyim ve tecrübelerle gelince… Öğretmene: Yeni kan geldi… Yeni can geldi… Yeni azim geldi… Yeni iştah geldi… Yeni cesaret geldi… Bir zamanlar bu Yeni’ler öğretmenlerden gitmek üzere idi. Eğitim öğretim durmak üzere idi… Öğretmen mesleğinden bıkmak üzere idi… Ne yapsın öğretmen! Nerede ise bağırarak ders anlatamaz duruma düşmek üzere idi. Çünkü öğretmen talebesini azarlarsa veli hemen telefona sarılıyordu. Öğretmen talebesine söz söyleyemez duruma düşmek üzere idi. Sanki bu veliler okullarında öğretmenlerinden hiç azar işitmemişler, hiç ufak yollu cezalar almamışlar gibi davranarak Öğretmenlere yükleniyorlar. Hani… Hazreti Ali “ Bana bir harf öğretenin kölesi olurum” demişti. Bu sözün sizce hiç mi değeri yok? Öğretmen değil bir harf, binlerce kelimeler, cümleler donatmadı mı sizleri ve de öğrencilerini... Bizlerde yıllarca öğretmenlik yaptık. Bir gün kravatsız… Ütüsüz pantolonsuz… Günlük tıraş olmadan… Hanım öğretmenlerimiz öğrencilerine örnek olacak şık kıyafetsiz okula gitmezlerdi. Çünkü Öğretmenler: Giyim kıyafetleriyle, konuşma ve davranışlarıyla öğrencilerine örnek olacaklardır. Öğretmenler birbirlerine bakarak yukarıda belirttiklerimi nerde ise tamamen bırakmak üzere idiler. Hâlbuki o öğrenciler Anaokulundan üniversiteye kadar hep eğitenlerden bir şeyler alarak yetişir.( İyi yönünden de, kötü yönünden de.) Bu nedenle eğitimciler daima örnek olacaklardır. Bu saygı değer öğretmenlere bizlerde gereken değeri vermeliyiz ki onlardan da beklentimiz olsun. Bir tarihler bu köşemde yazmıştım. Okulun iyisi, kötüsü olmaz. Öğretmenin iyisi, kötüsü olmaz. Eğer biz öğrencilerimizle ilgileniyorsak… Eğer biz okulu daima(mümkün oldukça)ziyaret ediyorsak. Eğer biz öğretmene değer verip onunla mümkün oldukça irtibatlaşa biliyorsak, normal zekâdaki çocuğumuzun başarısızlığı söz konusu dahi olamaz. İlmi Çin’e gidip öğrenmeye lüzum yok. Artık ilim öğrenmek için bizim eğitimcilerimiz yeter de artar bile… Yeter ki bizim eğitimcilerimize gereken ilgiliyi gösterelim. Onlara gerekli değeri verelim. Bir tek 24 KASIM da değil yılın her anında öğretmenlerimizi, bizi ve çocuklarımızı yetiştiren eğiten, öğretenlerin onlar olduklarını unutmayalım.  24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ DOLAYISIYLA TÜM MİLLİ EĞİTİM CAMİASININ ÇALIŞANLARINA BAŞARILAR, VEFAT EDENLERİNE ALLAH’TAN RAHMET DİLERİM.
Ekleme Tarihi: 23 Kasım 2018 - Cuma
İsmet BEKTAŞ

BAKAN MİLLİ EĞİTİM KÖKENLİ OLUNCA

Evet…
Milli Eğitim Bakanı eğitimi kademe kademe aşarak zirveye kadar geniş deneyim ve tecrübelerle gelince…
Öğretmene:
Yeni kan geldi…
Yeni can geldi…
Yeni azim geldi…
Yeni iştah geldi…
Yeni cesaret geldi…
Bir zamanlar bu Yeni’ler öğretmenlerden gitmek üzere idi.
Eğitim öğretim durmak üzere idi…
Öğretmen mesleğinden bıkmak üzere idi…
Ne yapsın öğretmen!
Nerede ise bağırarak ders anlatamaz duruma düşmek üzere idi.
Çünkü öğretmen talebesini azarlarsa veli hemen telefona sarılıyordu.
Öğretmen talebesine söz söyleyemez duruma düşmek üzere idi.
Sanki bu veliler okullarında öğretmenlerinden hiç azar işitmemişler, hiç ufak yollu cezalar almamışlar gibi davranarak Öğretmenlere yükleniyorlar.
Hani…
Hazreti Ali “ Bana bir harf öğretenin kölesi olurum” demişti.
Bu sözün sizce hiç mi değeri yok?
Öğretmen değil bir harf, binlerce kelimeler, cümleler donatmadı mı sizleri ve de öğrencilerini...
Bizlerde yıllarca öğretmenlik yaptık.
Bir gün kravatsız…
Ütüsüz pantolonsuz…
Günlük tıraş olmadan…
Hanım öğretmenlerimiz öğrencilerine örnek olacak şık kıyafetsiz okula gitmezlerdi.
Çünkü Öğretmenler:
Giyim kıyafetleriyle, konuşma ve davranışlarıyla öğrencilerine örnek olacaklardır.
Öğretmenler birbirlerine bakarak yukarıda belirttiklerimi nerde ise tamamen bırakmak üzere idiler.
Hâlbuki o öğrenciler Anaokulundan üniversiteye kadar hep eğitenlerden bir şeyler alarak yetişir.( İyi yönünden de, kötü yönünden de.)
Bu nedenle eğitimciler daima örnek olacaklardır.
Bu saygı değer öğretmenlere bizlerde gereken değeri vermeliyiz ki onlardan da beklentimiz olsun.
Bir tarihler bu köşemde yazmıştım.
Okulun iyisi, kötüsü olmaz.
Öğretmenin iyisi, kötüsü olmaz.
Eğer biz öğrencilerimizle ilgileniyorsak…
Eğer biz okulu daima(mümkün oldukça)ziyaret ediyorsak.
Eğer biz öğretmene değer verip onunla mümkün oldukça irtibatlaşa biliyorsak, normal zekâdaki çocuğumuzun başarısızlığı söz konusu dahi olamaz.
İlmi Çin’e gidip öğrenmeye lüzum yok.
Artık ilim öğrenmek için bizim eğitimcilerimiz yeter de artar bile…
Yeter ki bizim eğitimcilerimize gereken ilgiliyi gösterelim. Onlara gerekli değeri verelim.
Bir tek 24 KASIM da değil yılın her anında öğretmenlerimizi, bizi ve çocuklarımızı yetiştiren eğiten, öğretenlerin onlar olduklarını unutmayalım.
 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ DOLAYISIYLA TÜM MİLLİ EĞİTİM CAMİASININ ÇALIŞANLARINA BAŞARILAR, VEFAT EDENLERİNE ALLAH’TAN RAHMET DİLERİM.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.