Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Türkiye güzeli olsaydım bu hayatta

Elbette bu halim ile olacak şey değil. Türkiye güzeli olmak nerede, biz nerede? İşin latife tarafı bir yana, bazen buradan yazıyorum ama insan yine de; bu nasıl bir iştir, diye soruyor. Bilmem kaç yılında hatun Türkiye güzeli seçilmiş ve o günden beri “al gülüm, ver gülüm”, “bir elin balda, bir elin yağda”, “vur patlasın, çal oynasın”, dünya onlara güzel. Her zaman söylediğim gibi kimsenin parası, pulu malı mülkü, ne kazandığı ile işim olmaz. Yahu olmaz da, niye yeri geldi mi bunlardan bahsediyorsun be adam, diye sitem ederseniz; bu yaptıklarını kimse görmeden yapsınlar, olmayan insanların onca sıkıntısı varken, bu işler olmaz. Ha bu tür haberde olacak, ancak dudak uçuklatacak şeylerin haberi olmazsın daha iyi. Bakıyorsun bu hatun için sevgilisi olan zat-ı muhterem kişi, bir tatil beldesinde aylığı 120bin lira olan bir köşk mü, villa mı ne tutmuş! Şimdi bu olacak şey mi yahu? Nedir bu görgüsüzlük, nedir bu “para bizde lan, sizde kim oluyorsunuz, istediğim gibi para harcarım para bende, huzur bende Türkiye güzeli bende” diye insanların gözüne gözüne sokar gibi haber yaptırmanın bir anlamı da yoktur. Belki bu parayı ödeyen bu kişi çokta iyi bir adamdır. Bilemiyoruz. Yazılım mühendisi mi neymiş? Nasıl bir para kazanıyorsa artık harcamaya yer bulamamış ki, böyle aylık kira veriyor. Aklıma bu tür haberleri terennüm edince, bu güne kadar evlenen tanıdıklarım geliyor ve onlara acıyorum doğrusu. Nerede ise hepsi hayatı ıskalamış gibi. Hayata 1-0 değil 3-4 sıfır mağlup başlamış gibiler sanki. Ee, dünya değişmiş, hayat değişmiş, kültür değişmiş, değişmiş oğlu değişmiş ve parayı böyle bol bulanlar parayı sağına soluna sürmekten gına gelmiş. Sonrada bir aralar Türkiye güzeli olanlar için böyle çarçur etmekten bir saniye bile çekinmezler. Ne demişler büyüklerimiz, “görmemişin oğlu olmuş, çekip koy vermiş gitmiş” boşuna dememişler. Bu haberi okuduğumda, lise bire gittiğimde hocamızın biri, “ne olmak istersiniz” diye sorduklarında ben de saf saf hocaya “profesör olacağım” demiştim. Vay be hayatta Türkiye güzeli ve yazılım mühendisi olmak varmış ya! Neymiş profesör olacakmış daha neler neler!              
Ekleme Tarihi: 31 Ağustos 2020 - Pazartesi
Erhan GÜNDOĞAR

Türkiye güzeli olsaydım bu hayatta

Elbette bu halim ile olacak şey değil. Türkiye güzeli olmak nerede, biz nerede? İşin latife tarafı bir yana, bazen buradan yazıyorum ama insan yine de; bu nasıl bir iştir, diye soruyor. Bilmem kaç yılında hatun Türkiye güzeli seçilmiş ve o günden beri “al gülüm, ver gülüm”, “bir elin balda, bir elin yağda”, “vur patlasın, çal oynasın”, dünya onlara güzel. Her zaman söylediğim gibi kimsenin parası, pulu malı mülkü, ne kazandığı ile işim olmaz. Yahu olmaz da, niye yeri geldi mi bunlardan bahsediyorsun be adam, diye sitem ederseniz; bu yaptıklarını kimse görmeden yapsınlar, olmayan insanların onca sıkıntısı varken, bu işler olmaz. Ha bu tür haberde olacak, ancak dudak uçuklatacak şeylerin haberi olmazsın daha iyi.

Bakıyorsun bu hatun için sevgilisi olan zat-ı muhterem kişi, bir tatil beldesinde aylığı 120bin lira olan bir köşk mü, villa mı ne tutmuş! Şimdi bu olacak şey mi yahu?

Nedir bu görgüsüzlük, nedir bu “para bizde lan, sizde kim oluyorsunuz, istediğim gibi para harcarım para bende, huzur bende Türkiye güzeli bende” diye insanların gözüne gözüne sokar gibi haber yaptırmanın bir anlamı da yoktur.

Belki bu parayı ödeyen bu kişi çokta iyi bir adamdır. Bilemiyoruz. Yazılım mühendisi mi neymiş?

Nasıl bir para kazanıyorsa artık harcamaya yer bulamamış ki, böyle aylık kira veriyor.

Aklıma bu tür haberleri terennüm edince, bu güne kadar evlenen tanıdıklarım geliyor ve onlara acıyorum doğrusu.

Nerede ise hepsi hayatı ıskalamış gibi. Hayata 1-0 değil 3-4 sıfır mağlup başlamış gibiler sanki.

Ee, dünya değişmiş, hayat değişmiş, kültür değişmiş, değişmiş oğlu değişmiş ve parayı böyle bol bulanlar parayı sağına soluna sürmekten gına gelmiş. Sonrada bir aralar Türkiye güzeli olanlar için böyle çarçur etmekten bir saniye bile çekinmezler.

Ne demişler büyüklerimiz, “görmemişin oğlu olmuş, çekip koy vermiş gitmiş” boşuna dememişler. Bu haberi okuduğumda, lise bire gittiğimde hocamızın biri, “ne olmak istersiniz” diye sorduklarında ben de saf saf hocaya “profesör olacağım” demiştim. Vay be hayatta Türkiye güzeli ve yazılım mühendisi olmak varmış ya! Neymiş profesör olacakmış daha neler neler!            

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.