Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

ROBOTLARINIZI SEVSİNLER SİZİN EMİİİ!

Haberi okuyunca insan ister istemez bir robot sahibi olmak istiyor. Gerçi ben öyle teknoloji, yenilik ve dijital işleri çokta seven biri değilim. Hatta bunlarla ilgili şeyleri okusam da, duysam da, kulak arkası ederim ve sakin sessiz hayatımı çokta zorlamam. Lazım değil bu üç kağıtçıların yeni dünya düzeni dedikleri langur lungur şeyler. Eskiden çok bakardım bu gibi mevzuları anlatan dergi, gazete ve kitaplara! Sonra aynı masalı tekrar tekrar edince şöyle göz ucu ile bakar geçer giderim. Bu işlere köle olmuş yeni nesil ve biraz üzerindekiler için çok cazip olsa da bana fazla bir şey ifade etmiyor. İnsanoğlunun ihtiyacı kadar olan ile yetinmek ve öyle kalmak bana daha doğru geliyor. Başkası bunlar ile yatar kalkar o da onların bileceği bir iş. Bir akşam önce evde bu üretim alt yapısını meydana getirecek olan robotlar ve yapay zeka denen sistemin özelliklerini ballandıra ballandıra anlatan bir haber okuyunca, yine güldüm içimden. Yahu ne kadar da heveslisi varmış bu robotlu hayatın eften püften güzelliğinden. Ülkemizde ve diğer ülkelerde iş bu robot ve yapay zekanın insanların işlerini yapacağını, hatta yaptığını ve gelecek 100 sene içinde ise bunların her yeri kaplayacağını açıklayan bir haberdi. Ülkemizde birkaç yerde bu meretlerin kullanıldığı, maliyetlerin düştüğü, işçiye ihtiyaç kalmayacağı, 24 saat çalıştıkları, daha çok üretim yaptıkları falan afili laflar ile beyinlere sokulmaya çalışılıyor gibime geldi. Hepsi ikna etme yöntemidir. Aslında bu mevzu da saklanan ve konuşulması istenmeyen bir şey var. Ne derseniz, hemen söyleyeyim. Yahu bu kadar robot ve yapay zekanın sistemleri sanki bedava şekilde üretiliyormuş, hiç masraf olmuyormuş gibi bir durum ortaya sürülüyor. Bu iş tamamıyla insan üretimine göre ucuz olsa da, bunların yapımı ve üretimi öyle böyle çok maliyetli şeylerdir. Bunlar sanki hiç enerji kullanmayacak, bitmeyecek bir depoları varmış gibi, eskimeyecek, arıza yapmayacak, bozulmayacak gibi anlatılıyor. Bunları üretenler bunu bilerek saklıyorlar. Hepsinin bir maliyeti var. “Bedava peynir sadece fare kapanında olur” sözünü unutmadan bu işlere bakmakta fayda olur diyorum. Sevsinler sizin bu robot numaralarınızı!     
Ekleme Tarihi: 06 May 2025 - Tuesday
Erhan GÜNDOĞAR

ROBOTLARINIZI SEVSİNLER SİZİN EMİİİ!

Haberi okuyunca insan ister istemez bir robot sahibi olmak istiyor. Gerçi ben öyle teknoloji, yenilik ve dijital işleri çokta seven biri değilim. Hatta bunlarla ilgili şeyleri okusam da, duysam da, kulak arkası ederim ve sakin sessiz hayatımı çokta zorlamam. Lazım değil bu üç kağıtçıların yeni dünya düzeni dedikleri langur lungur şeyler. Eskiden çok bakardım bu gibi mevzuları anlatan dergi, gazete ve kitaplara! Sonra aynı masalı tekrar tekrar edince şöyle göz ucu ile bakar geçer giderim. Bu işlere köle olmuş yeni nesil ve biraz üzerindekiler için çok cazip olsa da bana fazla bir şey ifade etmiyor. İnsanoğlunun ihtiyacı kadar olan ile yetinmek ve öyle kalmak bana daha doğru geliyor. Başkası bunlar ile yatar kalkar o da onların bileceği bir iş. Bir akşam önce evde bu üretim alt yapısını meydana getirecek olan robotlar ve yapay zeka denen sistemin özelliklerini ballandıra ballandıra anlatan bir haber okuyunca, yine güldüm içimden. Yahu ne kadar da heveslisi varmış bu robotlu hayatın eften püften güzelliğinden. Ülkemizde ve diğer ülkelerde iş bu robot ve yapay zekanın insanların işlerini yapacağını, hatta yaptığını ve gelecek 100 sene içinde ise bunların her yeri kaplayacağını açıklayan bir haberdi. Ülkemizde birkaç yerde bu meretlerin kullanıldığı, maliyetlerin düştüğü, işçiye ihtiyaç kalmayacağı, 24 saat çalıştıkları, daha çok üretim yaptıkları falan afili laflar ile beyinlere sokulmaya çalışılıyor gibime geldi. Hepsi ikna etme yöntemidir. Aslında bu mevzu da saklanan ve konuşulması istenmeyen bir şey var. Ne derseniz, hemen söyleyeyim. Yahu bu kadar robot ve yapay zekanın sistemleri sanki bedava şekilde üretiliyormuş, hiç masraf olmuyormuş gibi bir durum ortaya sürülüyor. Bu iş tamamıyla insan üretimine göre ucuz olsa da, bunların yapımı ve üretimi öyle böyle çok maliyetli şeylerdir. Bunlar sanki hiç enerji kullanmayacak, bitmeyecek bir depoları varmış gibi, eskimeyecek, arıza yapmayacak, bozulmayacak gibi anlatılıyor. Bunları üretenler bunu bilerek saklıyorlar. Hepsinin bir maliyeti var. “Bedava peynir sadece fare kapanında olur” sözünü unutmadan bu işlere bakmakta fayda olur diyorum. Sevsinler sizin bu robot numaralarınızı!     

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.