Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Sağından solunda bihaber olmak

Ben ve benim gibi yaşlı olanların hayatla ilgili aldığı kültürel değerler çok önemli tecrübe ve dersler içermekteydi. Bunlar hala hayatımızın temel kültürel yapısını oluşturmaktadır. Gerçi son yıllarda gelişen teknolojik yapılar ve dünya düzeni ile özellikle ülkemizde bu kültürel yapılar ortadan ikiye bölünmüş gibi. Birkaç gün önce ağbimin cenazesi sırasında gözüme ilişen bir şey beni epeyce bir huzursuz etti. Evimizin önünde cenazenin kaldırılmasını beklerken gelen giden telefon eden çok sayıda insanla acımızı paylaştık. Bir ara evin önünde beklerken yan komşumuz olan bir genci önce dışarı çıkarken sonra da eve geldiğinde gördüm. Bu genç 19-20 yaşında olabilir. Dışarıda onca kalabalığa rağmen ‘kafanı kaldırıp da burada ne oluyor’ diye bakma gereği duymadan evine gitti. ‘Allah Allah’ dedim. Evin yanında bir kalabalık var ama ben göz ucuyla bile bakmaya gerek duymuyorum diye evime gidiyorum. İlk defa görmedim. Başka yerlerde başka cenazelerde aynı olaylarla birkaç kez karşılaştım. Tamam dönem değişmiştir, kültürel yapı paramparça edilmiştir, hayatın akışı herkese göre farklı olabilir. Ancak yan komşundan, üst komşundan, alt komşundan,15-20 metre ötede veya 50 metre ötede hayatlarını idame ettiren insanlardan haberdar değilsen suçlu sen değilsin. Bir milletin içinde yaşarken, bir ailede yaşarken, bir okulda yaşarken, bir dernekte, spor kulübünde, sanat yapısı içinde insanları birbirine bağlayan ve bunların aktarılmasını sağlayan bir gelenek vardır. Bu gelenek aktarılmıyorsa aileden başlayarak ana, baba, kardeşler, hala, teyze, amca, dayı bunları öğretmiyorsa suçlu onlardır. Çok iyi hatırlıyorum ve hala da büyüklerimden aldığım değerleri aksatmadan, elimden geldiğince yapıyorum. Kimseden de bunları yapmasını beklemiyorum. Biz böyle büyüdük, böyle gördük ve devam ettiriyoruz. Kimseye kızmaya çokta hakkımız yok. İçinde bulunduğumuz çok farklı gelenek ve göreneğin yavaş yavaş yıkılması için elinden geleni ardına koymayan yapılar da mevcut. Korkarım ki gelecek 5-10 yılda cenaze, hasta bakma, düğün yapma, düğüne gitme, birisine geçmiş olsun demek, mevlüt, dini hassasiyetler, selamlaşma, yardımlaşma, dayanışma, paylaşım aklınıza ne gelirse gelsin çoğunu adı ve anlamı kalmayacak gibi. Belki de hedeflenen budur.
Ekleme Tarihi: 21 Nisan 2021 - Çarşamba
Erhan GÜNDOĞAR

Sağından solunda bihaber olmak

Ben ve benim gibi yaşlı olanların hayatla ilgili aldığı kültürel değerler çok önemli tecrübe ve dersler içermekteydi. Bunlar hala hayatımızın temel kültürel yapısını oluşturmaktadır. Gerçi son yıllarda gelişen teknolojik yapılar ve dünya düzeni ile özellikle ülkemizde bu kültürel yapılar ortadan ikiye bölünmüş gibi. Birkaç gün önce ağbimin cenazesi sırasında gözüme ilişen bir şey beni epeyce bir huzursuz etti. Evimizin önünde cenazenin kaldırılmasını beklerken gelen giden telefon eden çok sayıda insanla acımızı paylaştık. Bir ara evin önünde beklerken yan komşumuz olan bir genci önce dışarı çıkarken sonra da eve geldiğinde gördüm. Bu genç 19-20 yaşında olabilir. Dışarıda onca kalabalığa rağmen ‘kafanı kaldırıp da burada ne oluyor’ diye bakma gereği duymadan evine gitti. ‘Allah Allah’ dedim. Evin yanında bir kalabalık var ama ben göz ucuyla bile bakmaya gerek duymuyorum diye evime gidiyorum. İlk defa görmedim. Başka yerlerde başka cenazelerde aynı olaylarla birkaç kez karşılaştım.

Tamam dönem değişmiştir, kültürel yapı paramparça edilmiştir, hayatın akışı herkese göre farklı olabilir. Ancak yan komşundan, üst komşundan, alt komşundan,15-20 metre ötede veya 50 metre ötede hayatlarını idame ettiren insanlardan haberdar değilsen suçlu sen değilsin. Bir milletin içinde yaşarken, bir ailede yaşarken, bir okulda yaşarken, bir dernekte, spor kulübünde, sanat yapısı içinde insanları birbirine bağlayan ve bunların aktarılmasını sağlayan bir gelenek vardır. Bu gelenek aktarılmıyorsa aileden başlayarak ana, baba, kardeşler, hala, teyze, amca, dayı bunları öğretmiyorsa suçlu onlardır. Çok iyi hatırlıyorum ve hala da büyüklerimden aldığım değerleri aksatmadan, elimden geldiğince yapıyorum. Kimseden de bunları yapmasını beklemiyorum. Biz böyle büyüdük, böyle gördük ve devam ettiriyoruz. Kimseye kızmaya çokta hakkımız yok. İçinde bulunduğumuz çok farklı gelenek ve göreneğin yavaş yavaş yıkılması için elinden geleni ardına koymayan yapılar da mevcut. Korkarım ki gelecek 5-10 yılda cenaze, hasta bakma, düğün yapma, düğüne gitme, birisine geçmiş olsun demek, mevlüt, dini hassasiyetler, selamlaşma, yardımlaşma, dayanışma, paylaşım aklınıza ne gelirse gelsin çoğunu adı ve anlamı kalmayacak gibi. Belki de hedeflenen budur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.