Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Kar yağmak bilmiyor

Daha ilkokula gittiğim senelerde boyumca kar yağdığını biliyorum. Biliyorum diyorum; boyumda ilkokula giderken o kadar uzun da değildi, bana öyle geliyordu herhalde! Okula giderken kar belime kadar olurdu. Ancak 1.50 metre ya vardık, ya yoktuk. Çok kar yağardı, aylarca kar yerden kalkmaz ve ayazın gecesi gündüzü olmazdı. Öyle şimdiki gibi yakacak ta bulmak zordu. Odunun varsa kışı atlatırdın. Okulda soba yanardı. Kalorifer veya klima da daha ortalarda yoktu. Kış demek soğuk, buz, ayaz demekti. Fakirlik sıradan şeydi. Ekonomik ve ticari hayat Bulancak’ta o kadarda iyi değildi. Eve gidince ders çalışır varsa aldığımız kitap onu okur ve yatar uyurduk. Lisenin sonuna kadar hep aynı şartlarda hayatımız idame ettirdik. Şimdi her şey var ama hayatın ruhu kalmamış gibi. Hele son birkaç senedir kar yağmaz hale gelince, herkes birbirine sorar oldu. “Ne oldu bu kışa, kar da yağmıyor, havalarda bir acayip” diye birbirimize bakıp duruyoruz. Geçenlerde kar yüksek kesimlere iki defa yağdı fakat ilçenin merkezine tek tane bile düşmedi. Soğuk olmayınca kışın tadı da çok çıkmıyor. Hani kayak merkezlerine gidemeyince insan, en azından Bulancak’ta şehir içine kar yağsın diye dua ediyor. Öyle çok yükseklerde gözümüz olmadığından, bu kış şartlarında kar yağışı olsun diyoruz. Yağar mı o da belli değil. Fındık için, yiyecekler için, sebze meyve içinde gerekli kar. Bakalım mart ayı bitmeden yağacak mı? Daha gücük ayı var önümüzde. Soğuk ve sert kış gelecek birkaç günde kendini gösterir belki!   
Ekleme Tarihi: 03 Şubat 2020 - Pazartesi
Erhan GÜNDOĞAR

Kar yağmak bilmiyor

Daha ilkokula gittiğim senelerde boyumca kar yağdığını biliyorum. Biliyorum diyorum; boyumda ilkokula giderken o kadar uzun da değildi, bana öyle geliyordu herhalde! Okula giderken kar belime kadar olurdu. Ancak 1.50 metre ya vardık, ya yoktuk. Çok kar yağardı, aylarca kar yerden kalkmaz ve ayazın gecesi gündüzü olmazdı. Öyle şimdiki gibi yakacak ta bulmak zordu. Odunun varsa kışı atlatırdın. Okulda soba yanardı. Kalorifer veya klima da daha ortalarda yoktu. Kış demek soğuk, buz, ayaz demekti. Fakirlik sıradan şeydi. Ekonomik ve ticari hayat Bulancak’ta o kadarda iyi değildi. Eve gidince ders çalışır varsa aldığımız kitap onu okur ve yatar uyurduk. Lisenin sonuna kadar hep aynı şartlarda hayatımız idame ettirdik. Şimdi her şey var ama hayatın ruhu kalmamış gibi.

Hele son birkaç senedir kar yağmaz hale gelince, herkes birbirine sorar oldu. “Ne oldu bu kışa, kar da yağmıyor, havalarda bir acayip” diye birbirimize bakıp duruyoruz. Geçenlerde kar yüksek kesimlere iki defa yağdı fakat ilçenin merkezine tek tane bile düşmedi.

Soğuk olmayınca kışın tadı da çok çıkmıyor. Hani kayak merkezlerine gidemeyince insan, en azından Bulancak’ta şehir içine kar yağsın diye dua ediyor. Öyle çok yükseklerde gözümüz olmadığından, bu kış şartlarında kar yağışı olsun diyoruz. Yağar mı o da belli değil. Fındık için, yiyecekler için, sebze meyve içinde gerekli kar. Bakalım mart ayı bitmeden yağacak mı? Daha gücük ayı var önümüzde. Soğuk ve sert kış gelecek birkaç günde kendini gösterir belki!

  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.