Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Irk ayrımına karşı olanlar Nazi oldular

Bu salgın palavrası ile beraber bu ülkede ve çevremizde çok sayıda daha önce de dediğim gibi Nazi heveslisi kişileri görmeye başlamıştım. Ülke genelinde çıkan bir gazetenin 3 yazarı eskiden okuduğum kadarıyla Amerika’da ki ırk ayrımına karşı çok sayıda yazı yazmıştı. Siyahi ırkın Amerikalı beyazlar tarafından nasıl insanlık dışı (insanlık içinin de ne olduğunu bir türlü öğrenemedik) uygulamalarını her zaman telin ettiklerine dair çok sayıda yazılarını okudum. Buna bir itirazımız yok, Amerika’da ki veya başka bir ülkede ırk ayrımı ya da buna benzer uygulamaların yanlışlığı insan olan için ortadadır. Devran değişti, köprünün altından son 18 aydır çok su aktı. Dediğim gibi bu ırk ayrımına karşı olan 3 yazar ve onlara benzeyen birkaç yazar daha salgınla beraber gerçek yüzlerini ortaya çıkartmaya başladılar. Sözde salgının başında, bu kişiler hiçbir şekilde alınan tedbirlerin ve yasakların hak ve hukuka sığmadığını ileri sürerek uygulanmalarına karşıydılar. Sonra bunlardan birkaçı hasta olunca köşelerinden bu tedbirlerin sıkı olarak uygulanmasını ve insan sağlığının önemli olduğunu ileri sürerek daha sert yaptırımların olması gerektiğini bol bol yazdılar. Yazdıkları gazetelerde aynı kafada olunca, farklı görüşte ki insanların birer mahlukat olduklarını ifade eden yaptırımların uygulanmasında hiçbir sakınca görmediklerini yavaş yavaş dikte etmeye başladılar. Hele ki aşı uygulamalarıyla salgının duracağını, ileri süren bilim adamları, sağlık bakanlığı yetkilileri ve sabah akşam bilime tapan bilimseverlerin aşıdan başka kurtuluş yoktur demeleriyle beraber, bu yazarlar birer Nazi görevlisi gibi yazılar yazmaya başladı. Tabii ki kendilerine Nazi desek kabul etmeyecekler. Her zaman demokrat olduklarını ve farklı fikirlerin ifade edilmesinden yana olduklarını söyleyen bu kişiler son 1-2 ay içerisinde herkesin zorla aşı olmasını, aşı olmayanların hak ve hukuklarının kısıtlanabileceğini kapalı ortamlara giremeyeceğini, otobüse, toplu taşımaya binemeyeceklerini, maça, konsere ve diğer sosyal faaliyetlerden yararlanmaması gerektiğine dair fetva vermeye başladılar. Hatta aşı olmayanların ağzının burnunun, aşı olanlar tarafından bir daha düzeltilmemek üzere yamultulması, mümkünse zorla hastanede, sağlık ocaklarında kolundan bacağından kaç tane aşı vurulabilirse, vurulmasını talep eden yazılar yazıyorlar. Bu ırk ayrımına karşı olduğunu söyleyen bu zevatlar eğer salgın bir iki yıl daha devam ederse birer Nazi gibi ev ev gezerek aşı olmayanları ahirete postalayabilirler. Demedi, demeyin!
Ekleme Tarihi: 17 Ağustos 2021 - Salı
Erhan GÜNDOĞAR

Irk ayrımına karşı olanlar Nazi oldular

Bu salgın palavrası ile beraber bu ülkede ve çevremizde çok sayıda daha önce de dediğim gibi Nazi heveslisi kişileri görmeye başlamıştım. Ülke genelinde çıkan bir gazetenin 3 yazarı eskiden okuduğum kadarıyla Amerika’da ki ırk ayrımına karşı çok sayıda yazı yazmıştı. Siyahi ırkın Amerikalı beyazlar tarafından nasıl insanlık dışı (insanlık içinin de ne olduğunu bir türlü öğrenemedik) uygulamalarını her zaman telin ettiklerine dair çok sayıda yazılarını okudum. Buna bir itirazımız yok, Amerika’da ki veya başka bir ülkede ırk ayrımı ya da buna benzer uygulamaların yanlışlığı insan olan için ortadadır. Devran değişti, köprünün altından son 18 aydır çok su aktı. Dediğim gibi bu ırk ayrımına karşı olan 3 yazar ve onlara benzeyen birkaç yazar daha salgınla beraber gerçek yüzlerini ortaya çıkartmaya başladılar. Sözde salgının başında, bu kişiler hiçbir şekilde alınan tedbirlerin ve yasakların hak ve hukuka sığmadığını ileri sürerek uygulanmalarına karşıydılar. Sonra bunlardan birkaçı hasta olunca köşelerinden bu tedbirlerin sıkı olarak uygulanmasını ve insan sağlığının önemli olduğunu ileri sürerek daha sert yaptırımların olması gerektiğini bol bol yazdılar. Yazdıkları gazetelerde aynı kafada olunca, farklı görüşte ki insanların birer mahlukat olduklarını ifade eden yaptırımların uygulanmasında hiçbir sakınca görmediklerini yavaş yavaş dikte etmeye başladılar. Hele ki aşı uygulamalarıyla salgının duracağını, ileri süren bilim adamları, sağlık bakanlığı yetkilileri ve sabah akşam bilime tapan bilimseverlerin aşıdan başka kurtuluş yoktur demeleriyle beraber, bu yazarlar birer Nazi görevlisi gibi yazılar yazmaya başladı. Tabii ki kendilerine Nazi desek kabul etmeyecekler. Her zaman demokrat olduklarını ve farklı fikirlerin ifade edilmesinden yana olduklarını söyleyen bu kişiler son 1-2 ay içerisinde herkesin zorla aşı olmasını, aşı olmayanların hak ve hukuklarının kısıtlanabileceğini kapalı ortamlara giremeyeceğini, otobüse, toplu taşımaya binemeyeceklerini, maça, konsere ve diğer sosyal faaliyetlerden yararlanmaması gerektiğine dair fetva vermeye başladılar. Hatta aşı olmayanların ağzının burnunun, aşı olanlar tarafından bir daha düzeltilmemek üzere yamultulması, mümkünse zorla hastanede, sağlık ocaklarında kolundan bacağından kaç tane aşı vurulabilirse, vurulmasını talep eden yazılar yazıyorlar. Bu ırk ayrımına karşı olduğunu söyleyen bu zevatlar eğer salgın bir iki yıl daha devam ederse birer Nazi gibi ev ev gezerek aşı olmayanları ahirete postalayabilirler. Demedi, demeyin!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.