Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

İPİN UCU ÇETENİN ELİNDE

Dünden kaldığımız yerden devam edelim. Son 30-40 sene içinde ülkemiz bir harmanlama ile kabuk değiştiriyor. Bunu görüyoruz. Her şeyin tamamı, bu rüzgar ile kendine yeni bir yön çiziyor veya direnebildiği kadarıyla direniyor. Ancak rüzgarın etkisi çok olduğundan çatı, dam, teras, kapı, baca sağa sola uçup duruyor. Hasar tespit edilecek gibi değil. Hayatın manası iyice değişti ve kimse de bu yeni yapıya tam olarak bir isim koyamıyor. Sabah akşam aklı başında olanları sersemletip, hiçbir şeye müdahale edemeyecek bir duruma sokmaya çalışıyorlar. Özellikle bilimin yeni bir din olarak sunulduğu bu planda, yaratıcının kader anlayışı sıfırlanarak, bilime körü körüne bağlı bir yapının yolu açılıyor. Hayatımız salgın yalanı ile yeniden düzene sokulmaya ve birer robot gibi hareket edilmeye davetiye çıkarıyorlar. Defalarca dediğim gibi, zerre inanılacak bir şey değil bu zırvalar. 200 senelik bir ömrü olan bilim denilen şeyin, insanoğlunun tarihi içinde bir damla bile yeri yok. Şimdi tutmuşlar, bilimde bilim diyerek insanları sus pus edeceklerini sanıyorlar. Boş bir lakırdı ve zaman kaybından başka şey değil bunlar. Geçen hafta bir bilim dergisi aldım. Kapağını okuyunca paraya kıydım. 25 lira az değil bir dergi için. Bilim ile ilgili hiç bir şey bilmesek, bu dergiyi okuduğumuzda, bilimi baş tacı edersiniz. O kadar anlatmışlar. Hepsi okumuş adamlar. Yenilir yutulur gibi değil yazdıkları. Tamamı bilimsel, araştırılmış, incelenmiş, rapor yazılmış, kitap olmuş, dergi olarak yayınlanmış, okullarda ve üniversitelerde ders olarak yer almış, tv’lerde, programlarda açıklanmış onca veri ve bilgi ile dergi çıkmış. Sonra kendime kızdım, kafamı duvara vurmaya kalktım, evin içinde saatlerce yürüdüm, yemek yemeği unuttum, uykusuz kaldım günlerce. Adamlar her şeyi açıklamışlar. Tek bir açık kapı bırakmamışlar. Bizim gibi bilim dışı olanları anında bilim sever yaparlar ve bir daha bilim adına söylenen zırvalara karşı asla gelmeyiz. Boş bulmuşlar sahayı kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar. Bu dergi bir görüşün dergisi. Maddeci denilen, her şeyin olmasını sağlayanın madde olduğunu kabul eden bir dergi. İçinde tek bir karşı fikrin yeri yok. Bilimle yatıp, kalkıyorlar bu vatandaşlar. Yakında ölüme de çare bulurlarsa da işleri çok kıyak olacak. Ne diyeyim, he hee olur canım!        
Ekleme Tarihi: 16 Aralık 2021 - Perşembe
Erhan GÜNDOĞAR

İPİN UCU ÇETENİN ELİNDE

Dünden kaldığımız yerden devam edelim. Son 30-40 sene içinde ülkemiz bir harmanlama ile kabuk değiştiriyor. Bunu görüyoruz. Her şeyin tamamı, bu rüzgar ile kendine yeni bir yön çiziyor veya direnebildiği kadarıyla direniyor. Ancak rüzgarın etkisi çok olduğundan çatı, dam, teras, kapı, baca sağa sola uçup duruyor. Hasar tespit edilecek gibi değil. Hayatın manası iyice değişti ve kimse de bu yeni yapıya tam olarak bir isim koyamıyor. Sabah akşam aklı başında olanları sersemletip, hiçbir şeye müdahale edemeyecek bir duruma sokmaya çalışıyorlar.

Özellikle bilimin yeni bir din olarak sunulduğu bu planda, yaratıcının kader anlayışı sıfırlanarak, bilime körü körüne bağlı bir yapının yolu açılıyor. Hayatımız salgın yalanı ile yeniden düzene sokulmaya ve birer robot gibi hareket edilmeye davetiye çıkarıyorlar. Defalarca dediğim gibi, zerre inanılacak bir şey değil bu zırvalar. 200 senelik bir ömrü olan bilim denilen şeyin, insanoğlunun tarihi içinde bir damla bile yeri yok. Şimdi tutmuşlar, bilimde bilim diyerek insanları sus pus edeceklerini sanıyorlar. Boş bir lakırdı ve zaman kaybından başka şey değil bunlar. Geçen hafta bir bilim dergisi aldım. Kapağını okuyunca paraya kıydım. 25 lira az değil bir dergi için. Bilim ile ilgili hiç bir şey bilmesek, bu dergiyi okuduğumuzda, bilimi baş tacı edersiniz. O kadar anlatmışlar. Hepsi okumuş adamlar. Yenilir yutulur gibi değil yazdıkları. Tamamı bilimsel, araştırılmış, incelenmiş, rapor yazılmış, kitap olmuş, dergi olarak yayınlanmış, okullarda ve üniversitelerde ders olarak yer almış, tv’lerde, programlarda açıklanmış onca veri ve bilgi ile dergi çıkmış. Sonra kendime kızdım, kafamı duvara vurmaya kalktım, evin içinde saatlerce yürüdüm, yemek yemeği unuttum, uykusuz kaldım günlerce. Adamlar her şeyi açıklamışlar. Tek bir açık kapı bırakmamışlar. Bizim gibi bilim dışı olanları anında bilim sever yaparlar ve bir daha bilim adına söylenen zırvalara karşı asla gelmeyiz. Boş bulmuşlar sahayı kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar.

Bu dergi bir görüşün dergisi. Maddeci denilen, her şeyin olmasını sağlayanın madde olduğunu kabul eden bir dergi. İçinde tek bir karşı fikrin yeri yok. Bilimle yatıp, kalkıyorlar bu vatandaşlar. Yakında ölüme de çare bulurlarsa da işleri çok kıyak olacak. Ne diyeyim, he hee olur canım!        

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.