Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Her an terk-i diyar edebiliriz!

Daha doğrusu ederiz. Bizden önce etmişler, şimdi ediyoruz, bizden sonra da aynı yolu takip edecekler. Çok mu karamsarım, ya da karanlık bir tablo mu çiziyorum? Hiçte sanmıyorum. “Dünya bir handır” demiş bir büyüğümüz, o da aynı yerden yolculuk etmiş ve bize bu sözleri bırakmış. Yine bir büyük kişi      "Kaderden kaçamazsın, Kaçış da kaderdir."  Diyerek aslında ne olduğunu insanlara bir güzel göstermiş veya hatırlatmış, diyelim, Şems-i Tebrizi. Bu Dünya’dan gitmek, elini ayağını çekmek, terk-i diyar etmek çok zor görünüyor insanoğluna. Hele de salgınla beraber iyice köşeye sıkıştığını sanan ve bundan kurtulamayacağını hissedenler ne yapacağını bilemez halde. Tarih boyunca hayatını kaybedenleri hesap edince öyle korkulacak bir şeyde yok bana göre. Bugün bile hayatla ilgimizi kesebiliriz. Her şey bir anlık, bir son nefese bakar. Hop nefesi aldın bitti ve her şey sona erdi. Ne olacak peki ondan sonra? Hiçbir şey kalmayacak geriye. Mal mülk, miras(benim böyle bir derdimde yok, dikili bir ağacım, bir çubuğum, taşıyacağım bir çöpüm bile yok)nereye gidecek elbette geride kalanlara. Ondan sonra geride kalanlar için kavga ve tartışma ortaya çıkacak ve sıra bir süre sonra da onlara gelecek. Salgını piyasaya sürenlerde bundan nasibi alacak. Zaten bütün gayretleri ve çalışmaları kendilerince ölüme çare bulmak ve Dünya’ya kazık çakmak. Hatta bunlardan biri de ölümsüzlük için bilmem ne araştırma şirketine 270milyon dolar bir para vermiş. Bulacak ya, enayi, kurtulacak ölümden aklı sıra. Yakında yolculuk yaparsa hiç şaşırmam. Bu paraya bu işi göreceğini sanan bir aptal sadece. Bu işin para pulla bir alakası yok bunu göremiyor. Sırası gelen, vadesi gelen yola çıkıyor. Ne yaparsak yapalım kaçış yok. Salgınla insanlardaki bu kader hissi iyice bir tırpanlandı ve ölümcül olanın virüs olduğuna dair bir düşünce çok kişide yer etti. Olabilir, insan ölümden korkabilir, hastalıktan, kazadan, kalpten, kanserden, boğulmaktan, zehirlenmekten, uyurken, yürürken, vurulmaktan, düşmekten yani hepsi insanca olan ölüm sebepleri ile terk-i diyar edebilir. Bunu unuttuk her halde, akıllarda sadece virüs mevzu var gibi. Nereye gitsem, ne konuşulsa hep bu zırva virüs meselesi. Bu da çok değil 2-3 aya kalmaz sona erecek. Onunda terk-i diyar ettiğini göreceğiniz. Daha önceki salgınlar gibi o da gidecek ve çok hasar bırakmış olacak.             
Ekleme Tarihi: 09 Eylül 2021 - Perşembe
Erhan GÜNDOĞAR

Her an terk-i diyar edebiliriz!

Daha doğrusu ederiz. Bizden önce etmişler, şimdi ediyoruz, bizden sonra da aynı yolu takip edecekler. Çok mu karamsarım, ya da karanlık bir tablo mu çiziyorum? Hiçte sanmıyorum. “Dünya bir handır” demiş bir büyüğümüz, o da aynı yerden yolculuk etmiş ve bize bu sözleri bırakmış. Yine bir büyük kişi      "Kaderden kaçamazsın, Kaçış da kaderdir."  Diyerek aslında ne olduğunu insanlara bir güzel göstermiş veya hatırlatmış, diyelim, Şems-i Tebrizi. Bu Dünya’dan gitmek, elini ayağını çekmek, terk-i diyar etmek çok zor görünüyor insanoğluna. Hele de salgınla beraber iyice köşeye sıkıştığını sanan ve bundan kurtulamayacağını hissedenler ne yapacağını bilemez halde. Tarih boyunca hayatını kaybedenleri hesap edince öyle korkulacak bir şeyde yok bana göre. Bugün bile hayatla ilgimizi kesebiliriz. Her şey bir anlık, bir son nefese bakar. Hop nefesi aldın bitti ve her şey sona erdi. Ne olacak peki ondan sonra? Hiçbir şey kalmayacak geriye. Mal mülk, miras(benim böyle bir derdimde yok, dikili bir ağacım, bir çubuğum, taşıyacağım bir çöpüm bile yok)nereye gidecek elbette geride kalanlara. Ondan sonra geride kalanlar için kavga ve tartışma ortaya çıkacak ve sıra bir süre sonra da onlara gelecek. Salgını piyasaya sürenlerde bundan nasibi alacak. Zaten bütün gayretleri ve çalışmaları kendilerince ölüme çare bulmak ve Dünya’ya kazık çakmak. Hatta bunlardan biri de ölümsüzlük için bilmem ne araştırma şirketine 270milyon dolar bir para vermiş. Bulacak ya, enayi, kurtulacak ölümden aklı sıra. Yakında yolculuk yaparsa hiç şaşırmam. Bu paraya bu işi göreceğini sanan bir aptal sadece. Bu işin para pulla bir alakası yok bunu göremiyor. Sırası gelen, vadesi gelen yola çıkıyor. Ne yaparsak yapalım kaçış yok. Salgınla insanlardaki bu kader hissi iyice bir tırpanlandı ve ölümcül olanın virüs olduğuna dair bir düşünce çok kişide yer etti. Olabilir, insan ölümden korkabilir, hastalıktan, kazadan, kalpten, kanserden, boğulmaktan, zehirlenmekten, uyurken, yürürken, vurulmaktan, düşmekten yani hepsi insanca olan ölüm sebepleri ile terk-i diyar edebilir. Bunu unuttuk her halde, akıllarda sadece virüs mevzu var gibi. Nereye gitsem, ne konuşulsa hep bu zırva virüs meselesi. Bu da çok değil 2-3 aya kalmaz sona erecek. Onunda terk-i diyar ettiğini göreceğiniz. Daha önceki salgınlar gibi o da gidecek ve çok hasar bırakmış olacak.             

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.