Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Hepimiz hamallık yapıyoruz farkında değiliz

Birkaç gün önce gazeteyi yaparken, insanoğlunun gelecekten ne beklediğine dair arkadaşlar ile kendi aramızda bir tartışma yaptık. Ben, Sinan, Cengiz, Taranoğlu, Serkan ve de Muzaffer ile lak lak ederken, matbaaya gelen bir genç üniversite öğrencisinin söyledikleri üzerine “gelecekten ne bekliyorsun” mevzu üzerine epeyce bir karşılıklı cedelleştik.  Bu genç arkadaş çok iyi sayılacak bir fakültede okuduğunu söyleyince, bizde bu mevzu ile ilgili görüş ifade ederken, epeyce bir farklı görüşlere sahip olduğumuz içinde birbirimizi ikna etmekte sıkıntı çektik. Gerçi benim için bir sıkıntı olmadı. Bana karşı görüş ileri süren arkadaşlar biraz kendilerini kaybetti ve benim bu mevzuda haksız olduğumu belirttiler. Sonra işimiz bitti ve herkes evine gitmek için yola çıktı. Genç fakülte öğrencisi dediğim gibi bu ülkede hatırı sayılacak bir okulda okuyor.  Gelecek kaygısı olmasını gerektirecek bir okulda değil. Bu ülkede Tıp, hukuk ve bir kaç mühendislik bitirenin bir kaygısının olması bir hayli zor ve bunu savunmakta gereksiz. O da bu okullara yakın bir okulda, kolay kolay boşta kalmayacağı, devlet ve özelde çok sıkıntı çekmeden mesleğini yapacağı bir alan her an var. Hayatımız içinde zaman zaman gelecekle ilgili herkes bir kaygı duyabilir. Bunda insan olan için de bir gariplik yoktur. Hayat zordur. Doğduktan sonra insan için nefes aldığı her an bu gelecek kaygısı olabilir. Zengini, fakiri, her ikisi arasında olanı da aynı şeyleri hisseder ve bunu bertaraf etmek içinde elinden geleni yapmaya çalışır. Peki, bu genç bir gelecek kaygısı içinde kendinin tutunacak bir dala sahip olmadığını kabul ettiğine göre, hayatın içinde en zor şartlarda emek harcayan, ekmek parası için mücadele edenler, geçmişi ile geleceği arasında bir fark olmayanların hali ve geleceği ne olacak? Onların gelecek kaygısı yok mu? Sadece okulda okuyan, parası pulu olan,  ailesinden bir şeyler kalanlar, devlette ve özelde çok iyi paralar alan, çoluk çocuğuna azda olsa bir şey bırakanlar da aynı şekilde bir gelecek kaygısı içinde kendini görünce, bu ülkede en alt kesimlerde alın teri dökenlerin gelecek kaygısı yok dersek, ülkenin en iyi fakültelerinde okuyanların gelecek kaygısı çok da manidar bir durum değildir.  Aslında hepimiz hayatımız boyunca gelecek kaygısı ile kendi işimizin hamallığını yaparak geçinip gidiyoruz da farkında değiliz. Gelecek kaygısını o kadar da abartmanın anlamı yok.    
Ekleme Tarihi: 15 Nisan 2022 - Cuma
Erhan GÜNDOĞAR

Hepimiz hamallık yapıyoruz farkında değiliz

Birkaç gün önce gazeteyi yaparken, insanoğlunun gelecekten ne beklediğine dair arkadaşlar ile kendi aramızda bir tartışma yaptık. Ben, Sinan, Cengiz, Taranoğlu, Serkan ve de Muzaffer ile lak lak ederken, matbaaya gelen bir genç üniversite öğrencisinin söyledikleri üzerine “gelecekten ne bekliyorsun” mevzu üzerine epeyce bir karşılıklı cedelleştik.  Bu genç arkadaş çok iyi sayılacak bir fakültede okuduğunu söyleyince, bizde bu mevzu ile ilgili görüş ifade ederken, epeyce bir farklı görüşlere sahip olduğumuz içinde birbirimizi ikna etmekte sıkıntı çektik. Gerçi benim için bir sıkıntı olmadı. Bana karşı görüş ileri süren arkadaşlar biraz kendilerini kaybetti ve benim bu mevzuda haksız olduğumu belirttiler.

Sonra işimiz bitti ve herkes evine gitmek için yola çıktı. Genç fakülte öğrencisi dediğim gibi bu ülkede hatırı sayılacak bir okulda okuyor.  Gelecek kaygısı olmasını gerektirecek bir okulda değil. Bu ülkede Tıp, hukuk ve bir kaç mühendislik bitirenin bir kaygısının olması bir hayli zor ve bunu savunmakta gereksiz. O da bu okullara yakın bir okulda, kolay kolay boşta kalmayacağı, devlet ve özelde çok sıkıntı çekmeden mesleğini yapacağı bir alan her an var. Hayatımız içinde zaman zaman gelecekle ilgili herkes bir kaygı duyabilir. Bunda insan olan için de bir gariplik yoktur. Hayat zordur. Doğduktan sonra insan için nefes aldığı her an bu gelecek kaygısı olabilir. Zengini, fakiri, her ikisi arasında olanı da aynı şeyleri hisseder ve bunu bertaraf etmek içinde elinden geleni yapmaya çalışır.

Peki, bu genç bir gelecek kaygısı içinde kendinin tutunacak bir dala sahip olmadığını kabul ettiğine göre, hayatın içinde en zor şartlarda emek harcayan, ekmek parası için mücadele edenler, geçmişi ile geleceği arasında bir fark olmayanların hali ve geleceği ne olacak? Onların gelecek kaygısı yok mu? Sadece okulda okuyan, parası pulu olan,  ailesinden bir şeyler kalanlar, devlette ve özelde çok iyi paralar alan, çoluk çocuğuna azda olsa bir şey bırakanlar da aynı şekilde bir gelecek kaygısı içinde kendini görünce, bu ülkede en alt kesimlerde alın teri dökenlerin gelecek kaygısı yok dersek, ülkenin en iyi fakültelerinde okuyanların gelecek kaygısı çok da manidar bir durum değildir. 

Aslında hepimiz hayatımız boyunca gelecek kaygısı ile kendi işimizin hamallığını yaparak geçinip gidiyoruz da farkında değiliz. Gelecek kaygısını o kadar da abartmanın anlamı yok.  

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.