Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

GAZETE OKUMAYI UNUTTUK MU?

Çok eskiden şöyle böyle ilkokula giderken başlamıştı gazete okumak benim için. O zamandan bu zamana hiçbir an okuma mevzunda onları yalnız bırakmadım. Hasta oldum, sağa sola gittim, parasız kaldım, asker de bile zorda olsa kantinden alıp okudum, gün içinde her ne olursa olsun mutlaka okuyup öyle yattım. İlkokula giderken, ortaokul lise hiç fark etmez ilk işim hep bir gazete alıp onu terennüm etmek oldu. Hani yerden alıp ta gazete okuduğumda çok olmuştur. Bayii önünde saatlerce beklediğim, o günün gazetesini iki üç gün sonra bayiden alıp okuduğumda vakidir. Hatta bulamadığın bazı gazeteler için çok yürüdüğüm, bayii bayii gezdiğim ve gazeteyi bulduğumda nasıl sevindiğim de epeyce bir çoktur. Bundan sonra da bırakacak değilim. Sosyal mecra denilen şeyinde benim içinde fazla bir ehemmiyeti yok. Öyle “aman aman” bir şey olmadığı sürece bakıp da zaman harcamayı doğru bulmuyorum. Ha, başkaları, bütün mesaisini buna harcar; o da onun bileceği bir şeydir. Sosyal mecra hakkında yapılan araştırmalar ve raporlar bu göz boyayıcı dünyanın haber akışı ve diğer kullanılan alanlarındaki sunulan şeylerin yüzde 65’in hava civa, yalan ve yanlış olarak sunulduğunu ortaya koyuyormuş. Aslı vardır yoktur bilemem. Dediğim gibi, kıyamet kopsa bu şeylere bakma için kendimi paralamam. Bu gazeteler, kitap ve dergiler içinde geçerlidir. Yazılı mecranın da yüzde yüz doğru olduğu falanda söz konusu olmaz. Ancak, bu yazılı alanda yalan, hava civa, yanlış şeylerin oranı ise yüzde 30’u bile bulmuyormuş. Yerelde ise bunların olma ihtimali ise çok azdır. Zaten kılı kırk yararak her şey süzgeçten geçerek gelir ve doğruluk oranı her zaman daha çoktur. Tv ve internet üzerinden yayınlanan şeylerinde çok dikkatli bir şekilde sunulduğunu da söylemek o kadar kolay değildir. Tercih etmek isteyene göre bu okuma işi önce gazete olduğunda, okunan şeylerin doğruluğu daha kolay tespit edilir. İşimiz bu olduğu için yerel gazetelerin okunması, haberin akışı, her an bulunabilmesi, yerel olanın daha önemli olduğu, kalıcı olması tercih edilmesi noktasında elzemdir. Şimdi sosyal mecra var, her şey anında cepten, internetten okunuyor ve bakılıyor diyerek işi savsaklamanın da bir manası yoktur. Her daim söylerim, gazete okumak bir sevgi, ayrıcalık ve tutkudur.                   
Ekleme Tarihi: 07 Ekim 2022 - Cuma
Erhan GÜNDOĞAR

GAZETE OKUMAYI UNUTTUK MU?

Çok eskiden şöyle böyle ilkokula giderken başlamıştı gazete okumak benim için. O zamandan bu zamana hiçbir an okuma mevzunda onları yalnız bırakmadım. Hasta oldum, sağa sola gittim, parasız kaldım, asker de bile zorda olsa kantinden alıp okudum, gün içinde her ne olursa olsun mutlaka okuyup öyle yattım.

İlkokula giderken, ortaokul lise hiç fark etmez ilk işim hep bir gazete alıp onu terennüm etmek oldu. Hani yerden alıp ta gazete okuduğumda çok olmuştur. Bayii önünde saatlerce beklediğim, o günün gazetesini iki üç gün sonra bayiden alıp okuduğumda vakidir. Hatta bulamadığın bazı gazeteler için çok yürüdüğüm, bayii bayii gezdiğim ve gazeteyi bulduğumda nasıl sevindiğim de epeyce bir çoktur.

Bundan sonra da bırakacak değilim. Sosyal mecra denilen şeyinde benim içinde fazla bir ehemmiyeti yok. Öyle “aman aman” bir şey olmadığı sürece bakıp da zaman harcamayı doğru bulmuyorum. Ha, başkaları, bütün mesaisini buna harcar; o da onun bileceği bir şeydir. Sosyal mecra hakkında yapılan araştırmalar ve raporlar bu göz boyayıcı dünyanın haber akışı ve diğer kullanılan alanlarındaki sunulan şeylerin yüzde 65’in hava civa, yalan ve yanlış olarak sunulduğunu ortaya koyuyormuş. Aslı vardır yoktur bilemem. Dediğim gibi, kıyamet kopsa bu şeylere bakma için kendimi paralamam. Bu gazeteler, kitap ve dergiler içinde geçerlidir. Yazılı mecranın da yüzde yüz doğru olduğu falanda söz konusu olmaz. Ancak, bu yazılı alanda yalan, hava civa, yanlış şeylerin oranı ise yüzde 30’u bile bulmuyormuş. Yerelde ise bunların olma ihtimali ise çok azdır. Zaten kılı kırk yararak her şey süzgeçten geçerek gelir ve doğruluk oranı her zaman daha çoktur. Tv ve internet üzerinden yayınlanan şeylerinde çok dikkatli bir şekilde sunulduğunu da söylemek o kadar kolay değildir.

Tercih etmek isteyene göre bu okuma işi önce gazete olduğunda, okunan şeylerin doğruluğu daha kolay tespit edilir. İşimiz bu olduğu için yerel gazetelerin okunması, haberin akışı, her an bulunabilmesi, yerel olanın daha önemli olduğu, kalıcı olması tercih edilmesi noktasında elzemdir.

Şimdi sosyal mecra var, her şey anında cepten, internetten okunuyor ve bakılıyor diyerek işi savsaklamanın da bir manası yoktur. Her daim söylerim, gazete okumak bir sevgi, ayrıcalık ve tutkudur.                   

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.