Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Gazete okumak zor mu?

Birkaç gün önce konuya temas etmiştim. İnternetin ve akıllı telefonun hakim olduğu insan hayatında yerel gazetelerinin ne kadar okunduğu veya satıldığına dair karamsar olmanın anlamı yok.  Elinde bir telefon ya da bir bilgisayar başında saatlerce zaman harcayan insanın şöyle çevresine bakındığında ne gördüğü artık meçhul diyebilirim. Hiç şekilde sağında solunda ne olup bittiğini merak etmeyen ve sadece elindeki akıllı telefona bakıp duran bir durumdan söz edilebilir. Bu kişiler “dünya yansa bir kalıp sabunu yanmayacak” bir halde, nefes almadan, gözleri ve benliği akıllı telefonun o karşı konulmaz cazibesine kapılmış, öylece gidiyor. Hadi geçtim, bu ülkede olan bitenden bir haber yaşıyor, inanın Bulancak’ta çevresinde, evinin içinde, komşusunda, okulunda, işyerinde kendinde geçmiş bir halde akıllı telefonu ya da bilgisayarının başında çok insan görüyor ve şaşıp kalıyorum. Bunları gördükçe de, “vay be” diyorum, “şimdi yanında bir şey olsa dönüp bakmayacak herhalde” diye epeyce bir düşünce içinde yoluma devam ediyorum. Bazen bu insanların hiç mi gazete filan okumadığını düşününce, “ne olacak bu işlerin sonu” diye kös kös kendime cevap vermeye çalışıyorum. Belki bir yerel gazete saatler süren bir emeğin karşılığında ürün olarak piyasaya çıkıyor, gazete okumak en fazla 10-15 dakika kadar bir zaman alır. Bunu bile çok buluyor, akıllı telefon ve internet kölesi olanlar. Yerel gazete bizden bahseder, bizden haber verir, bizden olanı sayfalarına aktarır 10 dakika çok değildir yani.           
Ekleme Tarihi: 18 Kasım 2019 - Pazartesi
Erhan GÜNDOĞAR

Gazete okumak zor mu?

Birkaç gün önce konuya temas etmiştim. İnternetin ve akıllı telefonun hakim olduğu insan hayatında yerel gazetelerinin ne kadar okunduğu veya satıldığına dair karamsar olmanın anlamı yok.

 Elinde bir telefon ya da bir bilgisayar başında saatlerce zaman harcayan insanın şöyle çevresine bakındığında ne gördüğü artık meçhul diyebilirim. Hiç şekilde sağında solunda ne olup bittiğini merak etmeyen ve sadece elindeki akıllı telefona bakıp duran bir durumdan söz edilebilir.

Bu kişiler “dünya yansa bir kalıp sabunu yanmayacak” bir halde, nefes almadan, gözleri ve benliği akıllı telefonun o karşı konulmaz cazibesine kapılmış, öylece gidiyor.

Hadi geçtim, bu ülkede olan bitenden bir haber yaşıyor, inanın Bulancak’ta çevresinde, evinin içinde, komşusunda, okulunda, işyerinde kendinde geçmiş bir halde akıllı telefonu ya da bilgisayarının başında çok insan görüyor ve şaşıp kalıyorum.

Bunları gördükçe de, “vay be” diyorum, “şimdi yanında bir şey olsa dönüp bakmayacak herhalde” diye epeyce bir düşünce içinde yoluma devam ediyorum.

Bazen bu insanların hiç mi gazete filan okumadığını düşününce, “ne olacak bu işlerin sonu” diye kös kös kendime cevap vermeye çalışıyorum. Belki bir yerel gazete saatler süren bir emeğin karşılığında ürün olarak piyasaya çıkıyor, gazete okumak en fazla 10-15 dakika kadar bir zaman alır. Bunu bile çok buluyor, akıllı telefon ve internet kölesi olanlar.

Yerel gazete bizden bahseder, bizden haber verir, bizden olanı sayfalarına aktarır 10 dakika çok değildir yani.         

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.