Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Düzgün bir iş yapılamayacak mı?

Herhalde millet olarak en önemli huylarımızdan biri bir işe başladıktan sonra yaptığımız işin sonunu bir türlü getirememektir. Devlet yada özel veya kendimiz için yaptığımız işlerde; işe öyle hevesle girip bitirmeye çalışıyoruz ki, herkes gıpta etmeye başlıyor.Ancak gel gör ki, işin bitmesi ile birlikte tası tarağı toplandıktan geriye bir baktığımız da; işin en güzel yanı olan son deminde eksik bir şey bırakmış oluyoruz. Gazeteci olarak ta bunları sayfalara taşıyoruz. Yıllardır onca haber yaptım bu konularda. Bazen haberi okuyan yetkili kişiler bu son demi eksik kalmış işi şıpın işi tamamlayıp hizmete sunuyorlar. Misal çok bu konuda:(Ha bu arada zamanın birinde böyle Osmanlıca kelimeler kullandığım ve yazdığım içinde bana epeyce bir kişi eleştiri yapmıştı; severim bu çok mana ifade eden kelimeleri yani, işin edebiyatı ancak böyle çıkıyor).Geçen saylarımızdan birinde İncüvez deresi ile protokol yolu olduğunu söylenen ve derenin Bulancak tarafında yapılan kaldırımın köprü ile olan bağlantısını yapmadan bırakıldığını haber yapmıştım. Gel zaman, git zaman; o günden beri kaç defa buradan geçmeme rağmen bu bağlantı yeri öylece duruyor.Yapılır mı onu da Allah bilir artık!Başka bir yolda veya bir sokakta belediyesi, postacısı, interneti, elektrikçisi ortalığı delik deşik eder hizmet yapmak için amma velakin sonrası yani işin en son kısmı öylece yapılacak şekilde kalır. Vatandaş ta haklı olarak hizmetin doğru yapılmasını ister.Fakat derdini anlattığı bu yetkili makamlar topu orta dolaştırıp durur ‘o yapsın’ diye. Olan vatandaşa olur… Bekler duru artık günlerce, haftalarca ve de aylarca! Sözünü dinleyen olmayınca da; elbette bize ulaşırlar.Bizde bu konularda hiç affetmeyiz alim Allah! Bir vurduk mu ses getiririz.!Arada sırada bizi de pek dinlemeseler de, iş geç de olsa çözüme kavuşur. Her ne kadar beyaz masaydı, mavi kapıydı derken, vatandaşın işi yavaş yavaş ta olsa yapılmaya çalışılıyor. Gazeteciler için bu sorunlar ve sıkıntılar bitmez kaynaklardır. Birini çözerler biri başlar bizim için.Biz buluruz her zaman gıcık yapacak konuları. Yetkililer ve siyasiler olacak ki; bir tarafta işini yapsın ve de hızarın ağzına atacak birilerini bulsun.Eleştiri olmazsa ne anlamı var gazeteciliğin değil mi?                                      
Ekleme Tarihi: 31 Ocak 2017 - Salı
Erhan GÜNDOĞAR

Düzgün bir iş yapılamayacak mı?

Herhalde millet olarak en önemli huylarımızdan biri bir işe başladıktan sonra yaptığımız işin sonunu bir türlü getirememektir. Devlet yada özel veya kendimiz için yaptığımız işlerde; işe öyle hevesle girip bitirmeye çalışıyoruz ki, herkes gıpta etmeye başlıyor.
Ancak gel gör ki, işin bitmesi ile birlikte tası tarağı toplandıktan geriye bir baktığımız da; işin en güzel yanı olan son deminde eksik bir şey bırakmış oluyoruz. Gazeteci olarak ta bunları sayfalara taşıyoruz. Yıllardır onca haber yaptım bu konularda. Bazen haberi okuyan yetkili kişiler bu son demi eksik kalmış işi şıpın işi tamamlayıp hizmete sunuyorlar. Misal çok bu konuda:(Ha bu arada zamanın birinde böyle Osmanlıca kelimeler kullandığım ve yazdığım içinde bana epeyce bir kişi eleştiri yapmıştı; severim bu çok mana ifade eden kelimeleri yani, işin edebiyatı ancak böyle çıkıyor).
Geçen saylarımızdan birinde İncüvez deresi ile protokol yolu olduğunu söylenen ve derenin Bulancak tarafında yapılan kaldırımın köprü ile olan bağlantısını yapmadan bırakıldığını haber yapmıştım. Gel zaman, git zaman; o günden beri kaç defa buradan geçmeme rağmen bu bağlantı yeri öylece duruyor.
Yapılır mı onu da Allah bilir artık!
Başka bir yolda veya bir sokakta belediyesi, postacısı, interneti, elektrikçisi ortalığı delik deşik eder hizmet yapmak için amma velakin sonrası yani işin en son kısmı öylece yapılacak şekilde kalır. Vatandaş ta haklı olarak hizmetin doğru yapılmasını ister.
Fakat derdini anlattığı bu yetkili makamlar topu orta dolaştırıp durur ‘o yapsın’ diye. Olan vatandaşa olur… Bekler duru artık günlerce, haftalarca ve de aylarca! Sözünü dinleyen olmayınca da; elbette bize ulaşırlar.
Bizde bu konularda hiç affetmeyiz alim Allah! Bir vurduk mu ses getiririz.!
Arada sırada bizi de pek dinlemeseler de, iş geç de olsa çözüme kavuşur. 
Her ne kadar beyaz masaydı, mavi kapıydı derken, vatandaşın işi yavaş yavaş ta olsa yapılmaya çalışılıyor. Gazeteciler için bu sorunlar ve sıkıntılar bitmez kaynaklardır. Birini çözerler biri başlar bizim için.
Biz buluruz her zaman gıcık yapacak konuları. Yetkililer ve siyasiler olacak ki; bir tarafta işini yapsın ve de hızarın ağzına atacak birilerini bulsun.
Eleştiri olmazsa ne anlamı var gazeteciliğin değil mi?

                                     

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.