Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Dünyanın en zengin adamı kim ki?

Birkaç gün önce dünyayı yönetenlerin borusunu öttüren bir dergide yılın en zengin adamlarının listesi vardı. Tanımam etmem, selam vermişliğimde yoktur. Kendi aralarında “al gülüm, ver gülüm,” top oynarlar ve en çok sömüreni tepeye yazarlar. Bizi de pek alakadar etmez zaten. Dedim ya, kendi aralarında oynarlar, bundan bizim haberimiz olmaz. Hoş olsa ne olacak bizimle mi paylaşacaklar veya “al bu da senin mi” olsun diyecekler! Bildiğiniz açgözlü, gözleri bir türlü doymayan adamlar bunlar. Bizimle işleri olmadığından da, yazdıklarımız onlar için hiçbir şey ifade etmez. Hava cıvadan başka bir şey değil onların ki! Onlar olduğu yerde kalsın, biz kendi zengin dünyamıza dönelim. Bana kaldığında dünyanın en zengin adamı benim.  Hep liste başında olurum ve bunu da kimseye kaptırmam.  Sabah akşam hiç fark etmez, bu zenginliğimi herkesle paylaşırım. Kendimi bildim bileli bu zenginliğin insana kattığı güzelliklerden hep mutlu oldum.  Sabah evden çıkarım, daha yüz metre gitmeden birisi selam verir ve selamımı alır. Gazeteye gelene kadar yüzlerce tanıdık, arkadaş, dost, ilk kez gördüğüm insanla selamlaşırız. Hal hatır sorulur, muhabbet edilir, çay içilir ve yola revan olunur.  İşe gelirim yine gün boyu onca insanla hasbihal edilir, habere gidilir, orada selam sabah, geri dönülür. Yine birileri gelir gider, selam faslı derken sohbetler aksamaz. Sonra iş biter, sağa sola gidilir. Her gittiğimiz yerde güler yüzlü çok sayıda insan ile aynı muhabbet ile zaman akıp gider. Eve giderken de yine başkaları ile selamlaşma, “nasılsın, iyi misin” diyerek karşılıklı ayaküstü sohbetler bile bu zenginliğin bir parçasıdır. Hep zenginlik hep zenginlik gördüğünüz gibi. Düğün dernek, cenaze, hastalık, insan için var olan bütün hallerde orada olmak, sevinci, acıyı ve mutluluğu paylaşmak zenginliğimize zenginlik katar. Kattıkça da ben daha çok zenginleşiyorum. Evdeki kasalarım tıka basa zenginlik dolu. Bir hazineye sahibim anlayacağınız. Neymiş dünyanın en zengin adamları kimmiş diye dergi onları yazmış. İnanın daha doğru dürüst helaya bile gidemezlerdir. Paracıklarımız kaybolmasın diye. Hep bir korku içinde zenginliğimiz sona erecek, diyerek yemek yemekten bile uzak dururlardır.  Onların zenginliği, bize gelmez diyerek noktalıyorum. 
Ekleme Tarihi: 27 Eylül 2021 - Pazartesi
Erhan GÜNDOĞAR

Dünyanın en zengin adamı kim ki?

Birkaç gün önce dünyayı yönetenlerin borusunu öttüren bir dergide yılın en zengin adamlarının listesi vardı. Tanımam etmem, selam vermişliğimde yoktur. Kendi aralarında “al gülüm, ver gülüm,” top oynarlar ve en çok sömüreni tepeye yazarlar. Bizi de pek alakadar etmez zaten. Dedim ya, kendi aralarında oynarlar, bundan bizim haberimiz olmaz. Hoş olsa ne olacak bizimle mi paylaşacaklar veya “al bu da senin mi” olsun diyecekler! Bildiğiniz açgözlü, gözleri bir türlü doymayan adamlar bunlar. Bizimle işleri olmadığından da, yazdıklarımız onlar için hiçbir şey ifade etmez. Hava cıvadan başka bir şey değil onların ki! Onlar olduğu yerde kalsın, biz kendi zengin dünyamıza dönelim. Bana kaldığında dünyanın en zengin adamı benim.  Hep liste başında olurum ve bunu da kimseye kaptırmam.  Sabah akşam hiç fark etmez, bu zenginliğimi herkesle paylaşırım. Kendimi bildim bileli bu zenginliğin insana kattığı güzelliklerden hep mutlu oldum.  Sabah evden çıkarım, daha yüz metre gitmeden birisi selam verir ve selamımı alır. Gazeteye gelene kadar yüzlerce tanıdık, arkadaş, dost, ilk kez gördüğüm insanla selamlaşırız. Hal hatır sorulur, muhabbet edilir, çay içilir ve yola revan olunur.  İşe gelirim yine gün boyu onca insanla hasbihal edilir, habere gidilir, orada selam sabah, geri dönülür. Yine birileri gelir gider, selam faslı derken sohbetler aksamaz. Sonra iş biter, sağa sola gidilir. Her gittiğimiz yerde güler yüzlü çok sayıda insan ile aynı muhabbet ile zaman akıp gider. Eve giderken de yine başkaları ile selamlaşma, “nasılsın, iyi misin” diyerek karşılıklı ayaküstü sohbetler bile bu zenginliğin bir parçasıdır. Hep zenginlik hep zenginlik gördüğünüz gibi. Düğün dernek, cenaze, hastalık, insan için var olan bütün hallerde orada olmak, sevinci, acıyı ve mutluluğu paylaşmak zenginliğimize zenginlik katar. Kattıkça da ben daha çok zenginleşiyorum. Evdeki kasalarım tıka basa zenginlik dolu. Bir hazineye sahibim anlayacağınız.

Neymiş dünyanın en zengin adamları kimmiş diye dergi onları yazmış. İnanın daha doğru dürüst helaya bile gidemezlerdir. Paracıklarımız kaybolmasın diye. Hep bir korku içinde zenginliğimiz sona erecek, diyerek yemek yemekten bile uzak dururlardır.  Onların zenginliği, bize gelmez diyerek noktalıyorum. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.