Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Dert katmer katmer

Zaman hiçte muhabbet yapacak bir zaman değil. Ortalık salgından ve yasaklardan geçilmez iken, işi gücü kapanmış vatandaş dert içinde sıkıntı duyarken, fazla sohbet can sıkar. Öyle böyle bir salgın varken(ben tedbirlere karşıyım, salgın her zaman olmuştur)esnafın derdini dinlemek ve bunu haber yapmak ve köşeden yazmak gerekir. Dün evden çıkıp işe gelirken bir kaç esnaf arkadaşımız ile işler nasıl, diye lafladık. Açık olan, yarı açık olan, kapanan, paket servis yapan, işinden olan onca kişinin derdi, “bu iş böyle gitmez” üzerine olunca, bu ülkenin yetkilileri ve siyasilerin vatandaşın durumundan bir haber olduğunu anlamakta sıkıntı çekmiyorsunuz. Esnaf yangının içinde ne yapacağını bilemez haldeyken, Bulancak’taki yetkili bazı kişiler ve siyasilerin ortalıkta gözükmemesi olacak şey değil.  Ben salgının ilk başladığı günden bu yana, hep dışarıdayım. Akşam eve gidene kadar, konuştuğum kişi sayısını bilmem. Kimin durumu nedir yakından bilirim. İşler ne oluyor, ne gidiyor, hep sorarım ve vatandaşın içinde olurum. Sıkıntı neyse onu öğrenir ve haber yaparım ve köşeden de bir kaç kelam ile olsa da anlatmaya çalışırım. Bizden kaçmaz. Son iki hafta içinde kısıtlamaların yeniden başladığı andan beri, “yandım anam” diyen çok sayıda esnafın derdinin, yukarılarda duyulmadığını hissetim. Kimi virüs korkusu ile eve kapanmış,(yetkili ve siyasi bazı kişiler tabii hepsi değil)ilçede durum ne haberi yok. Dün bir siyasi görevlerde bulunmuş bir esnafımız ile oturup çay içerken, bu ahvali konuştuk ve ne yapılması gerekir, diye fikir teatisinde bulunduk. O da bir esnaf olduğundan durumu net olarak görüyor ve aynı şeyleri söylüyor. Şu veya bu siyasi görüşten olmasının bir manası çokta yok. Sıkıntının adı belli ve çözümü bulacak olanda siyasiler. Yukarı da sırça köşklerde yaşayan ve aşağı inmek istemeyenlerin, ne olup bittiğinden haberi elbet olmaz. Hayat eve sığar, diye insanları eve tıkmanın bir anlamı yok. Hayat her zaman, dışarıda sokakta, köyde, temiz havada, meydan da, sahilde kısacası, hayatın her daim aktığı yerdedir. Eve kapanarak bu işler düzelmez. Ha tedbir alırsın ve hayata karışırsın. Gerisi takdiri ilahidir. Hayat eve sığmaz yani!          
Ekleme Tarihi: 03 Aralık 2020 - Perşembe
Erhan GÜNDOĞAR

Dert katmer katmer

Zaman hiçte muhabbet yapacak bir zaman değil. Ortalık salgından ve yasaklardan geçilmez iken, işi gücü kapanmış vatandaş dert içinde sıkıntı duyarken, fazla sohbet can sıkar.

Öyle böyle bir salgın varken(ben tedbirlere karşıyım, salgın her zaman olmuştur)esnafın derdini dinlemek ve bunu haber yapmak ve köşeden yazmak gerekir. Dün evden çıkıp işe gelirken bir kaç esnaf arkadaşımız ile işler nasıl, diye lafladık. Açık olan, yarı açık olan, kapanan, paket servis yapan, işinden olan onca kişinin derdi, “bu iş böyle gitmez” üzerine olunca, bu ülkenin yetkilileri ve siyasilerin vatandaşın durumundan bir haber olduğunu anlamakta sıkıntı çekmiyorsunuz.

Esnaf yangının içinde ne yapacağını bilemez haldeyken, Bulancak’taki yetkili bazı kişiler ve siyasilerin ortalıkta gözükmemesi olacak şey değil. 

Ben salgının ilk başladığı günden bu yana, hep dışarıdayım. Akşam eve gidene kadar, konuştuğum kişi sayısını bilmem. Kimin durumu nedir yakından bilirim. İşler ne oluyor, ne gidiyor, hep sorarım ve vatandaşın içinde olurum. Sıkıntı neyse onu öğrenir ve haber yaparım ve köşeden de bir kaç kelam ile olsa da anlatmaya çalışırım.

Bizden kaçmaz.

Son iki hafta içinde kısıtlamaların yeniden başladığı andan beri, “yandım anam” diyen çok sayıda esnafın derdinin, yukarılarda duyulmadığını hissetim. Kimi virüs korkusu ile eve kapanmış,(yetkili ve siyasi bazı kişiler tabii hepsi değil)ilçede durum ne haberi yok.

Dün bir siyasi görevlerde bulunmuş bir esnafımız ile oturup çay içerken, bu ahvali konuştuk ve ne yapılması gerekir, diye fikir teatisinde bulunduk. O da bir esnaf olduğundan durumu net olarak görüyor ve aynı şeyleri söylüyor. Şu veya bu siyasi görüşten olmasının bir manası çokta yok. Sıkıntının adı belli ve çözümü bulacak olanda siyasiler.

Yukarı da sırça köşklerde yaşayan ve aşağı inmek istemeyenlerin, ne olup bittiğinden haberi elbet olmaz. Hayat eve sığar, diye insanları eve tıkmanın bir anlamı yok. Hayat her zaman, dışarıda sokakta, köyde, temiz havada, meydan da, sahilde kısacası, hayatın her daim aktığı yerdedir. Eve kapanarak bu işler düzelmez. Ha tedbir alırsın ve hayata karışırsın. Gerisi takdiri ilahidir. Hayat eve sığmaz yani!          

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.