Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Covid-19, bir büyü nasıl yapılır?

Birkaç gündür ülkemizin önemli bir yazarının elime yeni geçen bir kitabını okuyorum. Daha önce okumadığım içinde biraz kendime kızdım tabii bu arada. Bu ülkenin insanı tek taraflı okuduğu veya öyle olmasını istediği içinde farklı görüş ve düşünce biçimlerine hep “tu kaka” gözü ile baktığından çoğu şeyi ıskalar ve hayatı öyle devam eder gider. Bende zamanında böyle “at gözlüğü” ile hayatı görür ve asla inandığım kaskatı düşüncenin içinde debelenip durdum. Zaman içinde bunun ne kadar boş bir şey olduğunu görünce bundan uzaklaştım ve farklı mecralardaki akımları da araştırdım ve okudum. Ha onları kabul edip etmemek ayrı bir mevzu. Özellikle bize hikaye edilen Avrupa tarihi ve Amerika tarihi, felsefesi, siyasi ve ekonomik yapıları hakkındaki bilgilerin ne kadar fos olduğunu okudukça ve araştırdıkça çok iyi anlamaya başladım. Hele ki o hep bize methedilen Avrupa’nın, bulunmaz Hint kumaşı, tarihin dibi, bilim, kilim, sanat, kültür falan tam anlamı ile “başkası olma kendin ol” hikayesiyle bir güzel yutturulmuş. Ben böyle görüyorum, başkası tapmaya devam eder bunlara. Yahu bu aynen zamanında bize lisede sosyalizmi anlatan hocanın Bulancak’ta hatırı sayılır bir ailenin oğlu olması gibi bir şeydi. Bunu daha sonra detaylı olarak yazarım. Bu Avrupa ve ABD’nin nasıl kurulduğunu, kültür, sanat, bilim de kimlerin sözünün geçtiğini öğrendiğimizde işin aslının bir büyü yapma olduğunu biliriz. Bu dediğim kitap ve bundan önce de okuduğum yabancı yazarlar da aynı şeyden dem vuruyorlar. Şimdi bu batı denen yapının ağa babaları olan ve bunu Dünya’ya dayatanların tamamı birer büyü sever, hem de bunu bilim adına yapıyorlarmış. Hani meşhur simyacılar vardı, her şeyden altın yapmak gibi bir heves ile yola çıkan ve bugünde buna devam eden torunları var. Hatta bunun birisi şu aşıyı buldu diye reklam edilen ödüllere gark edilen Almanya’daki Türk’de onlardan. Nasıl olsa bilim adına yapılan her şey bunların kontrolünde, daha önce öğrendikleri bu büyü numaralarını istedikleri gibi yapıyorlar. Bu kitap ve önce okuduğum kitaplardaki anlatılanlarda, batı da tapılan bu bilimin kaynağının bu simyacı denen büyücüler olduğu ifade ediliyor. Bunlar sürekli bir hastalık ortaya atarak, öğrendikleri büyüler için tecrübe edecek insan aramışlar. Hani cadıları yakmışlar Avrupa’da, ABD’de, sonra engizisyonlar kurmuşlar ve milyonlarca insanı yok etmişler, hepsi bu büyüler için olmuş. Sonra televizyon, bilgisayar, akıllı telefonlar ve metaverse gelmiş. Bunlara bakınca covid-19 büyüsünü de görürsünüz.        
Ekleme Tarihi: 22 Temmuz 2022 - Cuma
Erhan GÜNDOĞAR

Covid-19, bir büyü nasıl yapılır?

Birkaç gündür ülkemizin önemli bir yazarının elime yeni geçen bir kitabını okuyorum.

Daha önce okumadığım içinde biraz kendime kızdım tabii bu arada.

Bu ülkenin insanı tek taraflı okuduğu veya öyle olmasını istediği içinde farklı görüş ve düşünce biçimlerine hep “tu kaka” gözü ile baktığından çoğu şeyi ıskalar ve hayatı öyle devam eder gider. Bende zamanında böyle “at gözlüğü” ile hayatı görür ve asla inandığım kaskatı düşüncenin içinde debelenip durdum.

Zaman içinde bunun ne kadar boş bir şey olduğunu görünce bundan uzaklaştım ve farklı mecralardaki akımları da araştırdım ve okudum.

Ha onları kabul edip etmemek ayrı bir mevzu.

Özellikle bize hikaye edilen Avrupa tarihi ve Amerika tarihi, felsefesi, siyasi ve ekonomik yapıları hakkındaki bilgilerin ne kadar fos olduğunu okudukça ve araştırdıkça çok iyi anlamaya başladım.

Hele ki o hep bize methedilen Avrupa’nın, bulunmaz Hint kumaşı, tarihin dibi, bilim, kilim, sanat, kültür falan tam anlamı ile “başkası olma kendin ol” hikayesiyle bir güzel yutturulmuş.

Ben böyle görüyorum, başkası tapmaya devam eder bunlara.

Yahu bu aynen zamanında bize lisede sosyalizmi anlatan hocanın Bulancak’ta hatırı sayılır bir ailenin oğlu olması gibi bir şeydi. Bunu daha sonra detaylı olarak yazarım.

Bu Avrupa ve ABD’nin nasıl kurulduğunu, kültür, sanat, bilim de kimlerin sözünün geçtiğini öğrendiğimizde işin aslının bir büyü yapma olduğunu biliriz.

Bu dediğim kitap ve bundan önce de okuduğum yabancı yazarlar da aynı şeyden dem vuruyorlar.

Şimdi bu batı denen yapının ağa babaları olan ve bunu Dünya’ya dayatanların tamamı birer büyü sever, hem de bunu bilim adına yapıyorlarmış. Hani meşhur simyacılar vardı, her şeyden altın yapmak gibi bir heves ile yola çıkan ve bugünde buna devam eden torunları var. Hatta bunun birisi şu aşıyı buldu diye reklam edilen ödüllere gark edilen Almanya’daki Türk’de onlardan. Nasıl olsa bilim adına yapılan her şey bunların kontrolünde, daha önce öğrendikleri bu büyü numaralarını istedikleri gibi yapıyorlar. Bu kitap ve önce okuduğum kitaplardaki anlatılanlarda, batı da tapılan bu bilimin kaynağının bu simyacı denen büyücüler olduğu ifade ediliyor. Bunlar sürekli bir hastalık ortaya atarak, öğrendikleri büyüler için tecrübe edecek insan aramışlar. Hani cadıları yakmışlar Avrupa’da, ABD’de, sonra engizisyonlar kurmuşlar ve milyonlarca insanı yok etmişler, hepsi bu büyüler için olmuş. Sonra televizyon, bilgisayar, akıllı telefonlar ve metaverse gelmiş. Bunlara bakınca covid-19 büyüsünü de görürsünüz.        

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.