Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Çocuklarına mahkum olmuş ana babalar

Önceki yazılarımda da belirttiğim gibi çok derin bir yanı olan kültür değişimi ile ilgili epeyce yazmalıyız. Beni günlük siyasi, spor, magazin gibi gündem mevzuları çokta alakadar etmiyor. Onları varsın bilenler konuşsun veya yazsın. Geçenlerde Piraziz’e bir haber için dolmuşa binmiştim. Dolmuş Ballıca civarında bir anne ile kız çocuğunu aldı. Bir arka sırama oturdular. Önce pek sesleri çıkmadı. Sonra çocuk(3-4 yaşlarında kız çocuğu)biraz mızırdanmaya başlayınca annesi, aynen şunları söylemeye başladı: “Anneciğim, lütfen yapma, güzelim, bir tanem, ne olursun bir sus, bak işte geldik, lütfen diyorum, bebeğim” ahvalinden sözler ederek çocuğu susturmak için yalvar yakar oldu diyebilirim. Çocukta onu ne dinlemesi daha da çok mıymıy etti. Ta ki; Piraziz’de inene kadar ‘dediğim dedik, çaldığım düdük’ dercesine annesini duyma bile duymadı ve inecekleri yerde öylece indiler. Daha sonra bir kaç gün sonrasında ise bir markette gazete alırken bir baba ile yine küçük çocuğunun(bu erkek çocuktu) market içindeki bir aşağı bir yukarı babasını koşturmasına denk geldim. Çocuk bir şey görüyor ‘ver ediyor oraya koşuyor’, baba da peşinden, ancak çocuk maymun iştahlı ki, hop oradan hızla, diğer yere geçiyor. Baba da onunla beraber oraya gidiyor amma velakin çocuk zıp zıp gibi durmak yok, raftakini beğenmeden başka bir rafa dönüyor. Garibim baba da, “oğluşum(nedir bu hitap şekli yahu) anneciğim(niye bunu bir erkek çocuğuna söylerler ki; anlamış değilim) yavrum bir dur” diye kırılıp durdu. Birkaç dakika böylece çocukla ‘al takke ver külah’  didişip dururken bende işimi hallettim çıkıp giderken onlar hala, raftan rafa çocuğun keyfinin yapmak için koşturup duruyordu. Aradan geçen süre zarfında “bunu yazayım” diye düşünürken haberdi, spordu derken epeyce bir yol aldık. Mevzu çok derin dediğim gibi. Bunlar ne ki; aklınıza hayalinize gelmeyecek çok olay ile karşı karşıya kalıyorum bir gazeteci olarak. Tam bunu köşeme yazayım derken, zaman akıp geçiyor. Gerçi kolay kolay unutmasak ta bu gördüklerimi, ancak yazı kalem aldığımda konuyu aktarıyorum. Bunlarla bağlantılı çok fazla şey var. Sırası geldikçe yazmaya çalışıyoruz. Yazdığım gibi, analarını, babalarını ellerinde birer küçük oyuncak etmiş çocuk sayısı bir hayli çok. Birde bunu tersi olan çocuklarından bir haber yaşayanlar var ki; Bulancak’ta da böyle durumlar olduğunu bize anlatanların dediklerinden biliyoruz. Kültür değişiyor “hemi de, neler oluyor neler” diye şimdilik noktalı virgül koyup bitirelim!              
Ekleme Tarihi: 05 Haziran 2018 - Salı
Erhan GÜNDOĞAR

Çocuklarına mahkum olmuş ana babalar

Önceki yazılarımda da belirttiğim gibi çok derin bir yanı olan kültür değişimi ile ilgili epeyce yazmalıyız. Beni günlük siyasi, spor, magazin gibi gündem mevzuları çokta alakadar etmiyor. Onları varsın bilenler konuşsun veya yazsın.
Geçenlerde Piraziz’e bir haber için dolmuşa binmiştim. Dolmuş Ballıca civarında bir anne ile kız çocuğunu aldı. Bir arka sırama oturdular. Önce pek sesleri çıkmadı. Sonra çocuk(3-4 yaşlarında kız çocuğu)biraz mızırdanmaya başlayınca annesi, aynen şunları söylemeye başladı: “Anneciğim, lütfen yapma, güzelim, bir tanem, ne olursun bir sus, bak işte geldik, lütfen diyorum, bebeğim” ahvalinden sözler ederek çocuğu susturmak için yalvar yakar oldu diyebilirim. Çocukta onu ne dinlemesi daha da çok mıymıy etti. Ta ki; Piraziz’de inene kadar ‘dediğim dedik, çaldığım düdük’ dercesine annesini duyma bile duymadı ve inecekleri yerde öylece indiler.
Daha sonra bir kaç gün sonrasında ise bir markette gazete alırken bir baba ile yine küçük çocuğunun(bu erkek çocuktu) market içindeki bir aşağı bir yukarı babasını koşturmasına denk geldim. Çocuk bir şey görüyor ‘ver ediyor oraya koşuyor’, baba da peşinden, ancak çocuk maymun iştahlı ki, hop oradan hızla, diğer yere geçiyor. Baba da onunla beraber oraya gidiyor amma velakin çocuk zıp zıp gibi durmak yok, raftakini beğenmeden başka bir rafa dönüyor. Garibim baba da, “oğluşum(nedir bu hitap şekli yahu) anneciğim(niye bunu bir erkek çocuğuna söylerler ki; anlamış değilim) yavrum bir dur” diye kırılıp durdu. Birkaç dakika böylece çocukla ‘al takke ver külah’  didişip dururken bende işimi hallettim çıkıp giderken onlar hala, raftan rafa çocuğun keyfinin yapmak için koşturup duruyordu.
Aradan geçen süre zarfında “bunu yazayım” diye düşünürken haberdi, spordu derken epeyce bir yol aldık.
Mevzu çok derin dediğim gibi. Bunlar ne ki; aklınıza hayalinize gelmeyecek çok olay ile karşı karşıya kalıyorum bir gazeteci olarak. Tam bunu köşeme yazayım derken, zaman akıp geçiyor. Gerçi kolay kolay unutmasak ta bu gördüklerimi, ancak yazı kalem aldığımda konuyu aktarıyorum. Bunlarla bağlantılı çok fazla şey var. Sırası geldikçe yazmaya çalışıyoruz.
Yazdığım gibi, analarını, babalarını ellerinde birer küçük oyuncak etmiş çocuk sayısı bir hayli çok. Birde bunu tersi olan çocuklarından bir haber yaşayanlar var ki; Bulancak’ta da böyle durumlar olduğunu bize anlatanların dediklerinden biliyoruz. Kültür değişiyor “hemi de, neler oluyor neler” diye şimdilik noktalı virgül koyup bitirelim!              
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.