Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Büyüyoruz da nereye doğru?

Biz mi yanlış görüyoruz, yoksa bizi yönetenler mi kafa buluyor doğrusu bilemiyorum. Tamam; bu ülkenin sıkıntısı, sorunu, derdi tasası hiçbir zaman bitmez.  Ne zaman bir şeyler yapılmaya çalışılsa ayağımıza bir taş bağlanır. Koşmaya çabalarız ancak bazıları elimizi tutar ve bir türlü koşuyu bitiremeyiz. Son iki senedir dünyayı etkilediği söylenen ve bütün ülkeleri felç eden salgın numarasında(aslında bir dünya savaşıdır ortada olan buna bir kılıf bulmak zorunda oldukları içinde covid19 diye bir şey uydurdular) bir iki ülke çokta yara almadan yola devam ediyor. Bunlardan biri Çin, biri de ülkemiz. Yetkililerin anlattığına göre, ortalık ta bir sıkıntı yok. Her şey almış başını gidiyor ama ekonomi bir büyüyor ki, gittikçe şişman adam gibi oluyor.  Bir şişmanlık var doğru! Ancak bize görünen bir şey yok gibi duruyor. Bende bulunduğum yerden bakıyorum, esnafı geziyorum, çalışanlar ile sohbet ediyorum, işçiler ile konuşuyorum, emeklileri dinliyorum, gençlerin halini soruyorum ve inanın büyümenin b’sini göremiyorum. Elbette karun gibi kazanan, cukkayı dolduran, altın, dolar alan ve satan da var. Ülke öyle Ankara’dan görüldüğü kadarda zil çalıp oynanacak kadar da gülistanlık görünmüyor. 30 milyon insan bir işte güçte çalışıyor. Hepsi aynı ücreti almadığı içinde kendine göre bir sıkıntı çekiyor. İhracat artıyor, bir kısım sektör buna göre gelişiyor, işçi alınıyor, bir hareketlilik de var, fakat bu bütün kesimlere yansımıyor ise büyüme çokta önemli olmuyor sonra. Mesele bu büyüme rakamlarının adil bir şekilde bütün kesimlere aktarılmasında ortaya çıkıyor. Bunu düzeltecek olanda bu ülkeyi idare edenlerdir. Bizim yapacağımız bir şey yoktur bu konuda. Sadece yazar ve akıl verebildiğimiz kadarıyla buradan anlatırız. Son bir iki ay içinde hemen her şeye gelen artış ile dar gelirli, orta gelirli ve bunlardan daha da zor durumda olan alt gelire sahip kesimlerin acilen sıkıntıları giderilmeli. Yeni bir dünya düzeni denilen şey bundan başka bir şey değildir. Yeni bir sömürü çarkı kurmak isteyen çetenin planı için insanlar salgın bahanesi ile darmadağın ediliyor, ülkeler ekonomik olarak perişan oluyor ve yoksulluk her geçen gün ülkeleri vuruyor. Yarınlarında ne olacağını kimse bilemiyor.          
Ekleme Tarihi: 02 Aralık 2021 - Perşembe
Erhan GÜNDOĞAR

Büyüyoruz da nereye doğru?

Biz mi yanlış görüyoruz, yoksa bizi yönetenler mi kafa buluyor doğrusu bilemiyorum. Tamam; bu ülkenin sıkıntısı, sorunu, derdi tasası hiçbir zaman bitmez.  Ne zaman bir şeyler yapılmaya çalışılsa ayağımıza bir taş bağlanır. Koşmaya çabalarız ancak bazıları elimizi tutar ve bir türlü koşuyu bitiremeyiz. Son iki senedir dünyayı etkilediği söylenen ve bütün ülkeleri felç eden salgın numarasında(aslında bir dünya savaşıdır ortada olan buna bir kılıf bulmak zorunda oldukları içinde covid19 diye bir şey uydurdular) bir iki ülke çokta yara almadan yola devam ediyor. Bunlardan biri Çin, biri de ülkemiz. Yetkililerin anlattığına göre, ortalık ta bir sıkıntı yok. Her şey almış başını gidiyor ama ekonomi bir büyüyor ki, gittikçe şişman adam gibi oluyor.  Bir şişmanlık var doğru! Ancak bize görünen bir şey yok gibi duruyor. Bende bulunduğum yerden bakıyorum, esnafı geziyorum, çalışanlar ile sohbet ediyorum, işçiler ile konuşuyorum, emeklileri dinliyorum, gençlerin halini soruyorum ve inanın büyümenin b’sini göremiyorum. Elbette karun gibi kazanan, cukkayı dolduran, altın, dolar alan ve satan da var. Ülke öyle Ankara’dan görüldüğü kadarda zil çalıp oynanacak kadar da gülistanlık görünmüyor. 30 milyon insan bir işte güçte çalışıyor. Hepsi aynı ücreti almadığı içinde kendine göre bir sıkıntı çekiyor. İhracat artıyor, bir kısım sektör buna göre gelişiyor, işçi alınıyor, bir hareketlilik de var, fakat bu bütün kesimlere yansımıyor ise büyüme çokta önemli olmuyor sonra.

Mesele bu büyüme rakamlarının adil bir şekilde bütün kesimlere aktarılmasında ortaya çıkıyor. Bunu düzeltecek olanda bu ülkeyi idare edenlerdir. Bizim yapacağımız bir şey yoktur bu konuda. Sadece yazar ve akıl verebildiğimiz kadarıyla buradan anlatırız.

Son bir iki ay içinde hemen her şeye gelen artış ile dar gelirli, orta gelirli ve bunlardan daha da zor durumda olan alt gelire sahip kesimlerin acilen sıkıntıları giderilmeli.

Yeni bir dünya düzeni denilen şey bundan başka bir şey değildir. Yeni bir sömürü çarkı kurmak isteyen çetenin planı için insanlar salgın bahanesi ile darmadağın ediliyor, ülkeler ekonomik olarak perişan oluyor ve yoksulluk her geçen gün ülkeleri vuruyor. Yarınlarında ne olacağını kimse bilemiyor.          

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.