Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Bu yol kimin kavgası!

Geçen gün Cuma’ydı yanılmıyorsam, gazeteden çıkmış şöyle biraz haber bulmak için gezeyim diye hava alacaktım. Biraz sağda solda oyalandım ve eski ismi Ticaret Lisesi olan okulun sokağının olduğu yere doğru giderken sokak girişinin orada bir kalabalık fark ettim. Uzaktan önce bir kaç kişinin kavga ettiğini ve çok sayıda arabanında aynı yerde park etmiş olduğunu gördüm. Biraz yaklaştım ve ne olduğunu anlamaya çalıştım. Sokak girişinde 1 araç, Şemsettin boğazı istikametinden gelen bir araç ve cezaevi tarafından gelen birkaç araç ta aynı yol üzerinde karşı karşıya gelmiş ve trafik tıkanmış ve araç sahipleri de anladığım kadarıyla 'Ben geçecektim, sen geçecektin' tartışmasını yapıyordu her hal. Ben birkaç dakika öylece ‘ne oluyor’ diye baktım ama olan biteni kimsede çok anlamış değildi. Ben gelene kadar zaten yaklaşık yarım saat civarında bu yol tıkalı kalmış. Araçları kullananların hiç biri de geri adım atmayınca yol öylece kapalı kalmış. Yoldan geçen vatandaşlarda garip garip, ‘ne oluyor’ diye bakmaktan başka bir şey yapmış değil. Şemsettin boğazı yolunun alt yapı çalışmaları için kapalı olduğunu bilen araçların bu yolu kullanmasının mantığını kimsede o an anlamış değildir. Araçlar kafa kafaya vermişler sürücüler birbirlerine bakıyor ve birimiz geri gidelim de yol açılsın ve trafik akışı sağlansın diye düşünmemişler gibi. Tabii böyle durumlarda önemli olan araçtan inip kavga etmek daha güzel sanıyorlardır. Ben 10 dakika kadar olayı takip ettikten sonra oradan ayrıldım. 'Ya yol zaten ileride kapalı, gidilecek bir güzergah değil ama Karadenizli inadı mı nedir, yolu sen tıkadın, sen aç' diye birbirleri ile kavga etmeye yer arıyorlar insanlarımız. Sadece burada mı yol verme meselesi ile karşılaşıyoruz gün boyunca? Bulancak ta nereye gitseniz trafik’te bir kargaşa bir 'önce ben geçeyim' ondan sonra isterse tufan kopsun anlayışı var ki; 'iyi ki bir arabam yok' diye çok mutlu oluyorum. İnsanlarımız nerede ise yol için birbirilerinin gözünü oyacak duruma gelmişler. Ha ülkenin genelinde de böyle epeyce bir habere konu olan vaka’ya da gerek televizyonlarda gerek yazılı basında denk geliyoruz. Her konu da insanlar birbirine karşı ne saygı ne de kurallar için öncelik tanıyor. Benim olsun da ne olursa olsun, ne saygı ne sevgi, ne de hak hukuk tanıyoruz. Basit ‘diş kovuğunu’ doldurmayacak şeyler yüzünden herkes birbirine karşı iyice kavga etme heveslisi olmuş durumda. Nasıl düzelir, nasıl tartışmadan sorunları çözeriz diye hep birlikte çok düşünmeliyiz derim ben!         
Ekleme Tarihi: 13 Ekim 2017 - Cuma
Erhan GÜNDOĞAR

Bu yol kimin kavgası!

Geçen gün Cuma’ydı yanılmıyorsam, gazeteden çıkmış şöyle biraz haber bulmak için gezeyim diye hava alacaktım. Biraz sağda solda oyalandım ve eski ismi Ticaret Lisesi olan okulun sokağının olduğu yere doğru giderken sokak girişinin orada bir kalabalık fark ettim. Uzaktan önce bir kaç kişinin kavga ettiğini ve çok sayıda arabanında aynı yerde park etmiş olduğunu gördüm. Biraz yaklaştım ve ne olduğunu anlamaya çalıştım. Sokak girişinde 1 araç, Şemsettin boğazı istikametinden gelen bir araç ve cezaevi tarafından gelen birkaç araç ta aynı yol üzerinde karşı karşıya gelmiş ve trafik tıkanmış ve araç sahipleri de anladığım kadarıyla 'Ben geçecektim, sen geçecektin' tartışmasını yapıyordu her hal. Ben birkaç dakika öylece ‘ne oluyor’ diye baktım ama olan biteni kimsede çok anlamış değildi. Ben gelene kadar zaten yaklaşık yarım saat civarında bu yol tıkalı kalmış. Araçları kullananların hiç biri de geri adım atmayınca yol öylece kapalı kalmış. Yoldan geçen vatandaşlarda garip garip, ‘ne oluyor’ diye bakmaktan başka bir şey yapmış değil.
Şemsettin boğazı yolunun alt yapı çalışmaları için kapalı olduğunu bilen araçların bu yolu kullanmasının mantığını kimsede o an anlamış değildir. Araçlar kafa kafaya vermişler sürücüler birbirlerine bakıyor ve birimiz geri gidelim de yol açılsın ve trafik akışı sağlansın diye düşünmemişler gibi.
Tabii böyle durumlarda önemli olan araçtan inip kavga etmek daha güzel sanıyorlardır. Ben 10 dakika kadar olayı takip ettikten sonra oradan ayrıldım. 'Ya yol zaten ileride kapalı, gidilecek bir güzergah değil ama Karadenizli inadı mı nedir, yolu sen tıkadın, sen aç' diye birbirleri ile kavga etmeye yer arıyorlar insanlarımız.
Sadece burada mı yol verme meselesi ile karşılaşıyoruz gün boyunca? Bulancak ta nereye gitseniz trafik’te bir kargaşa bir 'önce ben geçeyim' ondan sonra isterse tufan kopsun anlayışı var ki; 'iyi ki bir arabam yok' diye çok mutlu oluyorum. İnsanlarımız nerede ise yol için birbirilerinin gözünü oyacak duruma gelmişler. Ha ülkenin genelinde de böyle epeyce bir habere konu olan vaka’ya da gerek televizyonlarda gerek yazılı basında denk geliyoruz.
Her konu da insanlar birbirine karşı ne saygı ne de kurallar için öncelik tanıyor. Benim olsun da ne olursa olsun, ne saygı ne sevgi, ne de hak hukuk tanıyoruz.
Basit ‘diş kovuğunu’ doldurmayacak şeyler yüzünden herkes birbirine karşı iyice kavga etme heveslisi olmuş durumda. Nasıl düzelir, nasıl tartışmadan sorunları çözeriz diye hep birlikte çok düşünmeliyiz derim ben! 
       
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.