Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Bu paralar mangalda mı yakılıyor?

Geçenlerde akşam üzeri bir arkadaşın cafe’sinde oturup bir bardak çay içeyim dedim. Çayım gelip bende yavaş yavaş içerken, içeri iki genç vatandaş girdi.  İşyeri sahibi ile hal hatır faslı edip, yemek için bir şeyler söylediler. Aklınıza şu gelebilir. Sen bu insanları mı dinliyorsun, diye! Benden başka içeride sadece iş yeri sahibi vardı zaten. Konuşmalar saklı bir şey olmadığı içinde bende rahatça duyuyordum. Bu gençlerden birisi aldığı bir arabayı satmış ve yenisi almış mevzu buydu. Beni burada alakadar eden durum sadece arabanın alım rakamıydı. Araba falanda alacak değilim aynı zamanda. Ancak ifade edilen rakamlar benim gibi çalışanların yıllarca çalışsa biriktirebileceği bir şey değildi. Eskisini 70bine satmış, yenisini 80bine almış. Bana göre epeyce yüklü bir para. Cebimden ha demeye bu kadar para hiçbir zamanda çıkmaz. Ölüm kalım, hastalıkta bile üç beş anca olur bende. Öyle para biriktireyim de şunu bunu alayım fazla düşünmedim. Olur deriz öyle geçer gideriz hayatın içinden. Başkasının vardır yoktur merakta etmem. Gençlerin bahsettiği bu paralar, öyle genç yaşta çokta bir araya gelecek para değil bana göre. Parayı şöyle kazanmış, böyle kazanmış, nasıl kazanmışta demiyorum. 22-23 ya da biraz daha büyük bir genç için zor kazanılacak bir para, hem de nakit. Anadan babadan kalmamış ise gece gündüz 24 saat çalışmak gerek. Yahut ta ana baba, nerden buldun diye sormalıdır en azından. Sonra 2-3 gün sonrasında yine bir yerde, daha sakallı bıyığı bitmemiş bir gencin bayağı bir pahalı olduğunu tahmin ettiğim bir arabayı sürerken görünce, “Ey Allah’ım, bu nasıl bir iş ki, 16-17 yaşında bir çocuk bu arabaya sahip oluyor” dedim kendi kendime! Ben o yaşımda bırakın arabayı, bisiklet bile alacak parayı kazanamıyordum. Hem de okuldan fırsat buldukça çalışıyor, anadan babadan para istemeyeyim, diye hamallıkta dahil çok sayıda işte çalıştım, ancak kendime bakabildim. Hem eve gelince bu olmadık paranın hesabını sorarlar ve hesap veremedim mi, okkalı bir şamar gelirdi. Heyt be ne analar babalar var, hesap bile sormayan bize düşmedi anasını satayım!   
Ekleme Tarihi: 11 Aralık 2019 - Çarşamba
Erhan GÜNDOĞAR

Bu paralar mangalda mı yakılıyor?

Geçenlerde akşam üzeri bir arkadaşın cafe’sinde oturup bir bardak çay içeyim dedim. Çayım gelip bende yavaş yavaş içerken, içeri iki genç vatandaş girdi.  İşyeri sahibi ile hal hatır faslı edip, yemek için bir şeyler söylediler. Aklınıza şu gelebilir. Sen bu insanları mı dinliyorsun, diye! Benden başka içeride sadece iş yeri sahibi vardı zaten. Konuşmalar saklı bir şey olmadığı içinde bende rahatça duyuyordum. Bu gençlerden birisi aldığı bir arabayı satmış ve yenisi almış mevzu buydu. Beni burada alakadar eden durum sadece arabanın alım rakamıydı. Araba falanda alacak değilim aynı zamanda. Ancak ifade edilen rakamlar benim gibi çalışanların yıllarca çalışsa biriktirebileceği bir şey değildi. Eskisini 70bine satmış, yenisini 80bine almış. Bana göre epeyce yüklü bir para. Cebimden ha demeye bu kadar para hiçbir zamanda çıkmaz. Ölüm kalım, hastalıkta bile üç beş anca olur bende. Öyle para biriktireyim de şunu bunu alayım fazla düşünmedim. Olur deriz öyle geçer gideriz hayatın içinden. Başkasının vardır yoktur merakta etmem.

Gençlerin bahsettiği bu paralar, öyle genç yaşta çokta bir araya gelecek para değil bana göre. Parayı şöyle kazanmış, böyle kazanmış, nasıl kazanmışta demiyorum. 22-23 ya da biraz daha büyük bir genç için zor kazanılacak bir para, hem de nakit. Anadan babadan kalmamış ise gece gündüz 24 saat çalışmak gerek. Yahut ta ana baba, nerden buldun diye sormalıdır en azından. Sonra 2-3 gün sonrasında yine bir yerde, daha sakallı bıyığı bitmemiş bir gencin bayağı bir pahalı olduğunu tahmin ettiğim bir arabayı sürerken görünce, “Ey Allah’ım, bu nasıl bir iş ki, 16-17 yaşında bir çocuk bu arabaya sahip oluyor” dedim kendi kendime! Ben o yaşımda bırakın arabayı, bisiklet bile alacak parayı kazanamıyordum. Hem de okuldan fırsat buldukça çalışıyor, anadan babadan para istemeyeyim, diye hamallıkta dahil çok sayıda işte çalıştım, ancak kendime bakabildim.

Hem eve gelince bu olmadık paranın hesabını sorarlar ve hesap veremedim mi, okkalı bir şamar gelirdi. Heyt be ne analar babalar var, hesap bile sormayan bize düşmedi anasını satayım!

  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.