Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Bu adamlardan bahsetmek yasak mı?

Bu adamlar dediğim, bizim öyle yakından tanıdığımız adamlar değil. Adları çokça duyulan bilinen, paranın sahipleri olduğu ifade edilen, dünyanın efendileri sayılan, öyle anlatılan, aklınıza gelen hemen hemen her şeyin arkasındaki hegemonik gücün gerçek kullanıcıları, diye anlatılıp durulan yapı. Eskiden okula giderken, olup biteni anlamaya çalıştığımda, adları bir kere bile geçmeyen, söz edilmeyen, var mı yok mu, konuşulmasından korkulan, bir şey olduğunda, onlar ne der, diye bakılan yapının adından o zamanlar hiç bahsedilmemişti. Bende çok araştırır, okumaya çalışır, tek gözle olaylara bakmamaya çabalar ve kendimce nasıl oluyor, nedir, diyerek çok sayıda kaynaktan beslenmeye bakardım. İnanın bu olan bitenin kendiliğinden olduğunu sanır ve anlatılanların bu şekilde cereyan ettiğini falan zannederdim. Mesela futboldan bir misal vereyim. Hani 3 büyükler denir İstanbul takımlarına. Bunu bile bir kere olsun sormadık kendimize. O vakitler toyduk herhalde. Bunları bir şey sanır ve içlerinden birini tutar veya taraftar olarak desteklemeye uğraşırdık. Sonra; tabii mürekkep yalamaya devam ettikçe ve hayatta başka bakış açıları olduğunu öğrendikçe, bu üç büyüklerin birer hikaye olduğunu, daha doğrusu bu oyunun sadece bu üç takım için yapıldığını, Anadolu’nun ise bir piyon gibi bu işe ortak edildiğini anladım. Başkaları anladı mı bilemem! Daha çok şey var ancak bu köşenin hacmi buna müsait değil. Ha devam edelim mevzuya fazla dağılmadan. Bir gün, tam hatırlamasam da, okuduğum gazete veya kitap ya da dergideki yazıda, Dünya’yı yönettiği söylenen yapının ne olduğunu ilk kez okuyunca; “bu ne demek yahu” diye birkaç kez bunu okuduğumu söyleyebilirim. O zamanlar kaynak kıt, bilgi, belge, şimdiki gibi alenen bulunup görünmüyor. Biraz daha araştırıp işin aslı nedir diye okuyup öğrenince bu adamların hiçte az olmadığını, her yerde kendilerini temsil edecek olan (farklı şey yazmak istemediğimden temsilci dedim) çok sayıda adamlarının var olduğunu anlayınca bakış açımı değiştirdim ve ondan sonra hep bu şekilde baktım. Siyasi görüşünüz, olaylara bakışınız, yakında veya uzakta olan biten şeylerin niye bu şekilde olduğunu anlamanın tek yolu bunu sorgulamaktır. En sert muhalif olandan tutunda, ülkesini sevene kadar, dünyanın her yerinde bu adamlardan isimleri ile bahsetmek söz konusu bile değil. Sanki yoklar ve karanlık bir perdenin arkasında bekliyorlar. Soralım bakalım bilen var mı?            
Ekleme Tarihi: 14 Kasım 2023 - Salı
Erhan GÜNDOĞAR

Bu adamlardan bahsetmek yasak mı?

Bu adamlar dediğim, bizim öyle yakından tanıdığımız adamlar değil. Adları çokça duyulan bilinen, paranın sahipleri olduğu ifade edilen, dünyanın efendileri sayılan, öyle anlatılan, aklınıza gelen hemen hemen her şeyin arkasındaki hegemonik gücün gerçek kullanıcıları, diye anlatılıp durulan yapı. Eskiden okula giderken, olup biteni anlamaya çalıştığımda, adları bir kere bile geçmeyen, söz edilmeyen, var mı yok mu, konuşulmasından korkulan, bir şey olduğunda, onlar ne der, diye bakılan yapının adından o zamanlar hiç bahsedilmemişti. Bende çok araştırır, okumaya çalışır, tek gözle olaylara bakmamaya çabalar ve kendimce nasıl oluyor, nedir, diyerek çok sayıda kaynaktan beslenmeye bakardım. İnanın bu olan bitenin kendiliğinden olduğunu sanır ve anlatılanların bu şekilde cereyan ettiğini falan zannederdim. Mesela futboldan bir misal vereyim. Hani 3 büyükler denir İstanbul takımlarına. Bunu bile bir kere olsun sormadık kendimize. O vakitler toyduk herhalde. Bunları bir şey sanır ve içlerinden birini tutar veya taraftar olarak desteklemeye uğraşırdık. Sonra; tabii mürekkep yalamaya devam ettikçe ve hayatta başka bakış açıları olduğunu öğrendikçe, bu üç büyüklerin birer hikaye olduğunu, daha doğrusu bu oyunun sadece bu üç takım için yapıldığını, Anadolu’nun ise bir piyon gibi bu işe ortak edildiğini anladım. Başkaları anladı mı bilemem! Daha çok şey var ancak bu köşenin hacmi buna müsait değil.

Ha devam edelim mevzuya fazla dağılmadan. Bir gün, tam hatırlamasam da, okuduğum gazete veya kitap ya da dergideki yazıda, Dünya’yı yönettiği söylenen yapının ne olduğunu ilk kez okuyunca; “bu ne demek yahu” diye birkaç kez bunu okuduğumu söyleyebilirim. O zamanlar kaynak kıt, bilgi, belge, şimdiki gibi alenen bulunup görünmüyor. Biraz daha araştırıp işin aslı nedir diye okuyup öğrenince bu adamların hiçte az olmadığını, her yerde kendilerini temsil edecek olan (farklı şey yazmak istemediğimden temsilci dedim) çok sayıda adamlarının var olduğunu anlayınca bakış açımı değiştirdim ve ondan sonra hep bu şekilde baktım. Siyasi görüşünüz, olaylara bakışınız, yakında veya uzakta olan biten şeylerin niye bu şekilde olduğunu anlamanın tek yolu bunu sorgulamaktır. En sert muhalif olandan tutunda, ülkesini sevene kadar, dünyanın her yerinde bu adamlardan isimleri ile bahsetmek söz konusu bile değil. Sanki yoklar ve karanlık bir perdenin arkasında bekliyorlar. Soralım bakalım bilen var mı?            

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.