Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Botokslu balıklar

Zamanın ahrı geldi derlerdi büyükler biz daha çocukken. O günler epeyce bir geride kaldı ve çok şey değişti gitti. Olmayan ve olmayacağı ifade edilen çok şey hayatın içinde kendini kabul ettirdi ve insanlar her şeyi kanıksamış bir halde nefes alıp veriyor. Dün sabah evden çıkmadan önce(yağmur yağdığı için biraz yavaş hareket ediyordum)bakayım tv’de ne var, diye şöyle bir göz ucu ile baktım. Bir kanalda sabah programı denilen bir şey vardı. Şey dedim, adını koymak bile zor bu programların. İnsana bir faydası olur mu onu da bilmiyorum. Üç beş kişi toplanmış ve bir kızla erkeğin evliliği hakkında lak lak edip duruyordu. Sunucu da ya da daha sosyetik adı ile modaretör, denilen hatunda sıra ile söz veriyor ve arada sırada telefon bağlantısı yaparak, işi kızıştırmaya çalışıyor. Bu hatun yıllarca başka tv’lerde böyle boş beleş programlar yaparak çok para kazandı ve hala da kazanmaya devam ediyor. Parasında pulunda gözümüz yok. Doya doya yesin. Gelelim mevzuya. İzlerken bu hatunun yüzü bana biraz garip geldi. Biraz dikkatli bakınca, yüzünün tamamı yağlıboya ile boyanmış gibiydi. Estetik sevdalısı olan bu hatunun yüzünde bir milim bile kendi astarı kalmamış halde. Gözleri cortlamış gibi yeşil yeşil bakıyor, ancak yüzünde tek bir mimik ve hareket yok. Tam bir duvar gibi. Sıva yapılmış ve üstüne bir kat daha astar atılmış ve yağmur, fırtınadan etkilenmeyecek kadar sağlam olmuştu. Beyaz bir yüz şekli ve konuşurken kımıldamayan bir dudak, konuşmada zorluk ile bir şeyler anlatıyordu. Biraz izledim, sonra aklıma kime veya neye benzediği geldi. Hepimiz biliriz, balık severlerin akvaryumları vardır, çeşit çeşit balıklarının olduğu. Onun için en çok bilinen balık, japon balığıdır. Gözleri faltaşı gibi bön bön bakıyor, ağız hep bir şey yiyecek gibi üç dört santim açık bir türlü kapanmıyor. Hep aynı yüz şekli ile suyun içinde sağa sola bakar halde yaşıyorlar. Aynen bu geldi aklıma. Bu hatunda aynı botoks yapmış balık gibi ekranda bakınıp duruyordu. “Hey Allah’ım” dedim, bu nasıl genç kalma istediği, ölmemek için mücadele etme ruhu, hep yaşayayım düşüncesi, firavunlar gibi mumyalanma ve sonsuza kadar kalayım, derken botokslu balıklar gibi olmada işin çabası.
Ekleme Tarihi: 25 Kasım 2021 - Perşembe
Erhan GÜNDOĞAR

Botokslu balıklar

Zamanın ahrı geldi derlerdi büyükler biz daha çocukken. O günler epeyce bir geride kaldı ve çok şey değişti gitti. Olmayan ve olmayacağı ifade edilen çok şey hayatın içinde kendini kabul ettirdi ve insanlar her şeyi kanıksamış bir halde nefes alıp veriyor. Dün sabah evden çıkmadan önce(yağmur yağdığı için biraz yavaş hareket ediyordum)bakayım tv’de ne var, diye şöyle bir göz ucu ile baktım. Bir kanalda sabah programı denilen bir şey vardı. Şey dedim, adını koymak bile zor bu programların. İnsana bir faydası olur mu onu da bilmiyorum. Üç beş kişi toplanmış ve bir kızla erkeğin evliliği hakkında lak lak edip duruyordu. Sunucu da ya da daha sosyetik adı ile modaretör, denilen hatunda sıra ile söz veriyor ve arada sırada telefon bağlantısı yaparak, işi kızıştırmaya çalışıyor. Bu hatun yıllarca başka tv’lerde böyle boş beleş programlar yaparak çok para kazandı ve hala da kazanmaya devam ediyor. Parasında pulunda gözümüz yok. Doya doya yesin. Gelelim mevzuya. İzlerken bu hatunun yüzü bana biraz garip geldi. Biraz dikkatli bakınca, yüzünün tamamı yağlıboya ile boyanmış gibiydi. Estetik sevdalısı olan bu hatunun yüzünde bir milim bile kendi astarı kalmamış halde. Gözleri cortlamış gibi yeşil yeşil bakıyor, ancak yüzünde tek bir mimik ve hareket yok. Tam bir duvar gibi. Sıva yapılmış ve üstüne bir kat daha astar atılmış ve yağmur, fırtınadan etkilenmeyecek kadar sağlam olmuştu. Beyaz bir yüz şekli ve konuşurken kımıldamayan bir dudak, konuşmada zorluk ile bir şeyler anlatıyordu. Biraz izledim, sonra aklıma kime veya neye benzediği geldi. Hepimiz biliriz, balık severlerin akvaryumları vardır, çeşit çeşit balıklarının olduğu. Onun için en çok bilinen balık, japon balığıdır. Gözleri faltaşı gibi bön bön bakıyor, ağız hep bir şey yiyecek gibi üç dört santim açık bir türlü kapanmıyor. Hep aynı yüz şekli ile suyun içinde sağa sola bakar halde yaşıyorlar. Aynen bu geldi aklıma. Bu hatunda aynı botoks yapmış balık gibi ekranda bakınıp duruyordu. “Hey Allah’ım” dedim, bu nasıl genç kalma istediği, ölmemek için mücadele etme ruhu, hep yaşayayım düşüncesi, firavunlar gibi mumyalanma ve sonsuza kadar kalayım, derken botokslu balıklar gibi olmada işin çabası.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.