Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

BİZE BÖYLE SÖYLEMEMİŞLERDİ !

Ortaokul ve lisede(ilkokulu saymıyorum, daha ne nedir bilmezdik)okuduğumuz çok şeyin hava cıva olduğunu epey sonraları öğrenene kadar dünya hep öyle sanırdık(sanırdım). Bir garip kuyu ve içinde ne olduğunu bilmeden içinden su içer ve rüyalar alemine dalar ve hep öyle olacağını sanarak hayatta olmak hissi ile çok zaman geçmiş. Yani aşağı yukarı 18-19 yaşına kadar olan süre bu süre. Başkasını bilemen, onlar belki de bu rüyalar içinde mutlu mesut olarak nefes almayı tercih ederek vakti kırat etmeyi doğru bulmuş olabilirler. Zaman sadece su gibi akıp gitmedi, beni ve çok insanı yontu ve suratlarımızda bu yontmaların izleri kaldı. Hayata bakış açısını batıya göre kırmış olanların bize söylediği, her şeyin batı da olduğuna dair yalan yumağının hiçte öyle olmadığını öğrenmeye başladıktan sonra, batının üretimi olan (burada batı önce Avrupa merkezli bakış olarak telaffuz edilmeli bana göre) tarih, medeniyet, hukuk, siyaset, kültür, sanat, bilim, felsefe, spor, teknik aklınıza o an ne gelirse aslında sır perdesi arkasına saklanmış bir hayalden başkası değilmiş. Adaletin tek hakim olduğu yer, insan hakları denince akan sular durur, emek sömürü mevzunda sosyal adaletin geçerli olduğu ve örgütlenmiş demokratik kurumların, kuruluşların her yerde cirit attığı, fikir ve ifade özgürlüğünün tartışılmaz kaleleri sayılan bu kıtanın son iki senede içinde bulunduğu durum hiçte bu saydığım hasletleri çağrıştırmıyor. Küresel yapının ortaya attığı salgın yalanı ile bütün dengeleri yerinden oynayan ve nerede ise ayakta duramaz hale gelen Avrupa’da son haftalarda yer yerinden oynuyor. Çok sayıda ülkede, gıda sıkıntısı, sağlık sisteminin felç olması, tarımda, doktorların, avukatların, işçilerin, beyaz mavi yakalıların geçim sıkıntısı, tarımdaki ücretlerin azlığı, kiraların artması, maaşların yetmemesi, fırınlar başta olmak üzere, küçük esnafın ayakta durmakta zorlanması gibi sıkıntılar eylem ve protesto olarak meydanlardan taşıyor ve ortalık yangın yeri gibi. Takip edenler bunu zaten biliyor. Bir salgın Avrupa’nın çivisini çöktü ve nerede ise kapılarını kapatacak halde. Hele de burada gelir adaleti var diyenlerin savunduğu kesimler eylem üstüne eylem yaparak, adalet istiyor. Bunlar bilim adına haşa yaratıcıya kafa tutmuş, ölüm yok edilecek diyerek afra tafra ile insanları kırıp geçirmiş, kendi söküğünü dikemez halde, hala kuyruğu dik tutmaya çabalıyor. Onlara inanlara şunu söylemek lazım; müsait bir yerde inin ve doğru evinize gidin!..       
Ekleme Tarihi: 27 Ocak 2023 - Cuma
Erhan GÜNDOĞAR

BİZE BÖYLE SÖYLEMEMİŞLERDİ !

Ortaokul ve lisede(ilkokulu saymıyorum, daha ne nedir bilmezdik)okuduğumuz çok şeyin hava cıva olduğunu epey sonraları öğrenene kadar dünya hep öyle sanırdık(sanırdım). Bir garip kuyu ve içinde ne olduğunu bilmeden içinden su içer ve rüyalar alemine dalar ve hep öyle olacağını sanarak hayatta olmak hissi ile çok zaman geçmiş. Yani aşağı yukarı 18-19 yaşına kadar olan süre bu süre. Başkasını bilemen, onlar belki de bu rüyalar içinde mutlu mesut olarak nefes almayı tercih ederek vakti kırat etmeyi doğru bulmuş olabilirler. Zaman sadece su gibi akıp gitmedi, beni ve çok insanı yontu ve suratlarımızda bu yontmaların izleri kaldı. Hayata bakış açısını batıya göre kırmış olanların bize söylediği, her şeyin batı da olduğuna dair yalan yumağının hiçte öyle olmadığını öğrenmeye başladıktan sonra, batının üretimi olan (burada batı önce Avrupa merkezli bakış olarak telaffuz edilmeli bana göre) tarih, medeniyet, hukuk, siyaset, kültür, sanat, bilim, felsefe, spor, teknik aklınıza o an ne gelirse aslında sır perdesi arkasına saklanmış bir hayalden başkası değilmiş. Adaletin tek hakim olduğu yer, insan hakları denince akan sular durur, emek sömürü mevzunda sosyal adaletin geçerli olduğu ve örgütlenmiş demokratik kurumların, kuruluşların her yerde cirit attığı, fikir ve ifade özgürlüğünün tartışılmaz kaleleri sayılan bu kıtanın son iki senede içinde bulunduğu durum hiçte bu saydığım hasletleri çağrıştırmıyor. Küresel yapının ortaya attığı salgın yalanı ile bütün dengeleri yerinden oynayan ve nerede ise ayakta duramaz hale gelen Avrupa’da son haftalarda yer yerinden oynuyor. Çok sayıda ülkede, gıda sıkıntısı, sağlık sisteminin felç olması, tarımda, doktorların, avukatların, işçilerin, beyaz mavi yakalıların geçim sıkıntısı, tarımdaki ücretlerin azlığı, kiraların artması, maaşların yetmemesi, fırınlar başta olmak üzere, küçük esnafın ayakta durmakta zorlanması gibi sıkıntılar eylem ve protesto olarak meydanlardan taşıyor ve ortalık yangın yeri gibi. Takip edenler bunu zaten biliyor. Bir salgın Avrupa’nın çivisini çöktü ve nerede ise kapılarını kapatacak halde. Hele de burada gelir adaleti var diyenlerin savunduğu kesimler eylem üstüne eylem yaparak, adalet istiyor.

Bunlar bilim adına haşa yaratıcıya kafa tutmuş, ölüm yok edilecek diyerek afra tafra ile insanları kırıp geçirmiş, kendi söküğünü dikemez halde, hala kuyruğu dik tutmaya çabalıyor. Onlara inanlara şunu söylemek lazım; müsait bir yerde inin ve doğru evinize gidin!..       

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.