Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

BİR ODAYA HAPİS OLMUŞ GİBİ

Televizyonun Bulancak’a daha yeni yeni gelmeye başladığı günler, o günleri bilenler için hayal ötesinin ardından hafızalarda yer ediyor sanırım. Herhalde ortaokula gidiyordum, Alamancı Hasan Ulusan ağbimiz izine geldiğinde televizyon getirdi diye mahallede bir heyecan dalgası meydana gelmişti. Arkadaşımız olan oğlu Birol ve mahallenin çocukları bu insanı büyüleyen aletin cazibesine kapılmış ve uzun bir zaman onların evinde tv izlemekten bizar olmuştuk. Benim gözüm bu sebeple biraz bozulmuş ve okulda tahtadaki yazıları okuyamaz hale gelmişti. Sonra gözlük falan derken, tv’den yavaş yavaş uzaklaşmıştım. Epeyce bir süre sonra da ağbim bir tv almış ve evin en önemli köşesine bu alet oturtulmuştu. Bu başka bir hikaye daha sonra yeri geldiğinde üç beş kelam ederim. Tv nedir? Nasıl bir şeydir yani işlevi nedir, görevi nedir o vakitler doğrusu anlamış değildim. İşin aslını idrak etmeye başladıktan sonra, bu sevdadan vazgeçmeye ve kendi yoluma devam ettim. Ha evde tv var, sesi kısıkta olsa çalıp söylüyor. Çok çok önemli bir durum olursa bakıyor ve sonra o anda ne okuyorsam ona dönüyorum. Ablam bile eskisi gibi izlemiyor. Gelelim mevzuya! Bana bu hatıraları Çarşamba günü Pazarsuyu’ndan gelirken bindiğim dolmuşta şahit olduğum şey anımsattı. Giresun-Piraziz dolmuşuna bindim ve yola çıktık. Araba doluydu. Bende iskele başına kadar ayakta geldim. Koltuklarda Piraziz’de okuyan kızlı erkekli birkaç öğrencide vardı. Dikkatimi çeken de hepsinin elinde olan akıllı tabir edilen telefonlardan olmasıydı. Pür dikkat elleri ekranda, sağa sola aşağı yukarı kaydırıp bir şeyler izliyorlardı. Gözümde iliştiği için saçma ötesi (bana göre hiçbir anlamı, kıymeti olmayan beyinleri iğdiş eden garip görüntüler) şeyleri gözleri ekrana yapışık bir halde yola devam ederken ben iskele başında indim. Garip bir hal ve dünyaya doğru yelken açılmış gidiliyor. Aslında bu icat edilen ve insanların iyi, güzel ve faydasına olduğu ifade edilen bu şeylerin esas amacını kimse bulanların haricinde bildiğini de sanmıyorum. Niye böyle bir şey icat edildi, insanların hizmetine sundu, asıl amaç nedir sorusu da doğru dürüst sorulmuş değil. Belki o çok istedikleri Yeni Dünya Düzeninin yol taşı olarak yavaş yavaş hazırlanmış gibi. Bu taşlarda zamanı geldiğinde tek tek kafamızı gözümüzü yarmak için atılıyor. 
Ekleme Tarihi: 20 Ekim 2023 - Cuma
Erhan GÜNDOĞAR

BİR ODAYA HAPİS OLMUŞ GİBİ

Televizyonun Bulancak’a daha yeni yeni gelmeye başladığı günler, o günleri bilenler için hayal ötesinin ardından hafızalarda yer ediyor sanırım. Herhalde ortaokula gidiyordum, Alamancı Hasan Ulusan ağbimiz izine geldiğinde televizyon getirdi diye mahallede bir heyecan dalgası meydana gelmişti. Arkadaşımız olan oğlu Birol ve mahallenin çocukları bu insanı büyüleyen aletin cazibesine kapılmış ve uzun bir zaman onların evinde tv izlemekten bizar olmuştuk. Benim gözüm bu sebeple biraz bozulmuş ve okulda tahtadaki yazıları okuyamaz hale gelmişti. Sonra gözlük falan derken, tv’den yavaş yavaş uzaklaşmıştım. Epeyce bir süre sonra da ağbim bir tv almış ve evin en önemli köşesine bu alet oturtulmuştu. Bu başka bir hikaye daha sonra yeri geldiğinde üç beş kelam ederim.

Tv nedir? Nasıl bir şeydir yani işlevi nedir, görevi nedir o vakitler doğrusu anlamış değildim. İşin aslını idrak etmeye başladıktan sonra, bu sevdadan vazgeçmeye ve kendi yoluma devam ettim. Ha evde tv var, sesi kısıkta olsa çalıp söylüyor. Çok çok önemli bir durum olursa bakıyor ve sonra o anda ne okuyorsam ona dönüyorum. Ablam bile eskisi gibi izlemiyor.

Gelelim mevzuya! Bana bu hatıraları Çarşamba günü Pazarsuyu’ndan gelirken bindiğim dolmuşta şahit olduğum şey anımsattı. Giresun-Piraziz dolmuşuna bindim ve yola çıktık. Araba doluydu. Bende iskele başına kadar ayakta geldim. Koltuklarda Piraziz’de okuyan kızlı erkekli birkaç öğrencide vardı. Dikkatimi çeken de hepsinin elinde olan akıllı tabir edilen telefonlardan olmasıydı. Pür dikkat elleri ekranda, sağa sola aşağı yukarı kaydırıp bir şeyler izliyorlardı. Gözümde iliştiği için saçma ötesi (bana göre hiçbir anlamı, kıymeti olmayan beyinleri iğdiş eden garip görüntüler) şeyleri gözleri ekrana yapışık bir halde yola devam ederken ben iskele başında indim. Garip bir hal ve dünyaya doğru yelken açılmış gidiliyor.

Aslında bu icat edilen ve insanların iyi, güzel ve faydasına olduğu ifade edilen bu şeylerin esas amacını kimse bulanların haricinde bildiğini de sanmıyorum. Niye böyle bir şey icat edildi, insanların hizmetine sundu, asıl amaç nedir sorusu da doğru dürüst sorulmuş değil. Belki o çok istedikleri Yeni Dünya Düzeninin yol taşı olarak yavaş yavaş hazırlanmış gibi. Bu taşlarda zamanı geldiğinde tek tek kafamızı gözümüzü yarmak için atılıyor. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.