Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Bir, iki, üç, dört, beş olmadı altı, yedi metre olsun

Eğer bu adam tıp fakültesini bitirdi ise, benim şu halim kesinlikle ordinaryüs profesör doktor, doçent, moleküler biyoloji uzmanı, kimya, fizik, matematik seviyesinde çok sayıda bilim olduğu ifade edilen dallarda en tepede olmam lazım. Ötesi, kesmez beni. Bu adam dediğim bakan yani, okumuş üflemiş ve hükümet onu bakanlığa getirmiş. Salgınla da ününe ün katmış, her gün o gülmeyen yüzünü görmek zorunda kalmışız. Ben onun bu robot halini her yerde görmekten yaka silktim. Dün akşam eve gittim ve yemek sonrası gazeteleri okurken, bakanın fındıkkabuğunu doldurmayan açıklamalarından birine rast geldim. “Ne demiş yine robotumuz” diyerek okudum bu lüzumsuz açıklamasını. Her zamanki gibi korku salarak, bu omicron varyantı, öldürmezmiş ama çabuk yayıldığından dolayı da sosyal mesafeyi 3 metre yaparak bundan korunabiliriz, gibi bir masal anlatmış. Hatırlarsınız, salgın numarası başladığında bu robot bakan, aldığı emirle maske, temizlik, sosyal mesafe lakırdısı yapmış ve iki insan arasındaki mesafenin en az 1 metre olmasını istemiş, sonraki aylarda 2 metre olursa daha iyi olur demişti. Şimdi aradan geçen 26-27 aydan sonra, insanlar salgının hikaye olduğunu görmeye başlayınca, emir büyük yerden tekrar gelince, tutmuş, 3 metre ara olsun, diyerek boş bir şeyler söylüyor. Daha önce bu mesafe hikayesi çıkınca, bunlar bu metreleri 9-10 metreye kadar çıkartmadan rahat etmez diyerek yazmıştım. Ne yaparsak yapalım bu bakanı kesmiyor. Hatta onunla beraber hareket edenlerde aynı şekilde içleri bir türlü soğumadan, salgın korkusunu diri tutmak için ha bire laf ediyorlar. Hepsi dediğim gibi hikaye. Dün yine bir haber sitesinde okuduğum haberde Almanya’nın bulduğu aşısının vakaları bir türlü bitiremediğini, vakaların patlama yaptığını söyleyen haberde bu aşının adı geçmiyordu. Kim bulmuştu bu aşıyı, hani bir Türk vardı, aşıyı “buldum buldum”  diyerek afra tafra satan. Bu aralar hiç konuşmuyor, bu artışlardan sonra. Dut yemiş bülbül gibi şakıyordu yolun başında. Eeey gidinin efesi, nerelere düştü böyle! Aşı hani şu meşhur olan aşı canım başkası değil. Doz doz vurulun diyerek reklam yapılan.  Daha neler çıkacak ortaya neler. Sırayla çıkacak. Ha bu arada Danimarka’da, Hollanda’da ve diğer ülkelerde 1 Şubat’tan sonra salgın malgınla ilgili tedbir falan kalmıyor haberiniz olsun diyorum.         
Ekleme Tarihi: 29 Ocak 2022 - Cumartesi
Erhan GÜNDOĞAR

Bir, iki, üç, dört, beş olmadı altı, yedi metre olsun

Eğer bu adam tıp fakültesini bitirdi ise, benim şu halim kesinlikle ordinaryüs profesör doktor, doçent, moleküler biyoloji uzmanı, kimya, fizik, matematik seviyesinde çok sayıda bilim olduğu ifade edilen dallarda en tepede olmam lazım. Ötesi, kesmez beni. Bu adam dediğim bakan yani, okumuş üflemiş ve hükümet onu bakanlığa getirmiş. Salgınla da ününe ün katmış, her gün o gülmeyen yüzünü görmek zorunda kalmışız. Ben onun bu robot halini her yerde görmekten yaka silktim.

Dün akşam eve gittim ve yemek sonrası gazeteleri okurken, bakanın fındıkkabuğunu doldurmayan açıklamalarından birine rast geldim. “Ne demiş yine robotumuz” diyerek okudum bu lüzumsuz açıklamasını. Her zamanki gibi korku salarak, bu omicron varyantı, öldürmezmiş ama çabuk yayıldığından dolayı da sosyal mesafeyi 3 metre yaparak bundan korunabiliriz, gibi bir masal anlatmış. Hatırlarsınız, salgın numarası başladığında bu robot bakan, aldığı emirle maske, temizlik, sosyal mesafe lakırdısı yapmış ve iki insan arasındaki mesafenin en az 1 metre olmasını istemiş, sonraki aylarda 2 metre olursa daha iyi olur demişti. Şimdi aradan geçen 26-27 aydan sonra, insanlar salgının hikaye olduğunu görmeye başlayınca, emir büyük yerden tekrar gelince, tutmuş, 3 metre ara olsun, diyerek boş bir şeyler söylüyor. Daha önce bu mesafe hikayesi çıkınca, bunlar bu metreleri 9-10 metreye kadar çıkartmadan rahat etmez diyerek yazmıştım. Ne yaparsak yapalım bu bakanı kesmiyor. Hatta onunla beraber hareket edenlerde aynı şekilde içleri bir türlü soğumadan, salgın korkusunu diri tutmak için ha bire laf ediyorlar. Hepsi dediğim gibi hikaye.

Dün yine bir haber sitesinde okuduğum haberde Almanya’nın bulduğu aşısının vakaları bir türlü bitiremediğini, vakaların patlama yaptığını söyleyen haberde bu aşının adı geçmiyordu. Kim bulmuştu bu aşıyı, hani bir Türk vardı, aşıyı “buldum buldum”  diyerek afra tafra satan. Bu aralar hiç konuşmuyor, bu artışlardan sonra. Dut yemiş bülbül gibi şakıyordu yolun başında. Eeey gidinin efesi, nerelere düştü böyle! Aşı hani şu meşhur olan aşı canım başkası değil. Doz doz vurulun diyerek reklam yapılan.  Daha neler çıkacak ortaya neler. Sırayla çıkacak. Ha bu arada Danimarka’da, Hollanda’da ve diğer ülkelerde 1 Şubat’tan sonra salgın malgınla ilgili tedbir falan kalmıyor haberiniz olsun diyorum.         

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.